Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Moi

Moi
@psikiyatristbiri
c'est moi
Doktor
Yüksek lisans
14 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İbn-i Sina, dengeli ve dingin bir sevgiyi aşan tutkulu aşkı, bir hastalık olarak görüyordu.
Reklam
Efes'li hekim Soranus, ruh hastalıklarının kurumsal koşullarda tedavisine yönelik bir takım önlemler geliştirmiştir. Tedavi aralarında hastaların okumaları, okudukların tartışmaları isteniyordu. Tiyatro oyunları izletiliyor, bununla yetinmeyip oyunlarda rol almaları da isteniyordu. Melankolide komedi, manide trajedi tercih ediliyordu.
"Tıp" sözcüğünün kökeni Mısır'daki Teb tapınağıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kural olarak Şaman, daha önce başından önemli bir sakatlanma ya da hastalık geçen ve bundan alışılmadık, umulmadık ve beklenmedik bir şekilde kurtulan yani en az bir kere ruhlar arasına karışan ve geri dönen bir kimsedir.
Yavaş yavaş gelişen bir içgörünün etkilerinin, uzun süre dayanma ihtimali düşük olan tedirgin bir idealizmden daha kalıcı olacağını düşünüyorum.
Reklam
Sevginin bittiği yerde, güç savaşları, şiddet ve terör başlar.
Yöneticilerimizden yalnızca birkaçının kafasında oluşan belli belirsiz bir denge kaybı, dünyayı kan, ateş ve radyoaktivite cehennemine çevirmeye yeterlidir.
Bir insanın elinden tanrılarını alırsanız karşılığında ona yeni tanrılar vermek zorunda kalırsınız.
Ne yazık ki deneyimlerimiz kişinin ne kadar topluluğa üye olursa olsun içindeki insanın hep aynı kaldığını göstermiştir. Çevresi ona ancak kendi çabası ve acısıyla elde edebileceği şeyi, bir armağan gibi veremez.
Sosyal bir birim olan insan, bireyliğini kaybetmiş, istatistik bürolarının soyut bir rakamı haline gelmiştir. O, artık yeri herhangi biriyle değiştirilebilecek, hiçbir önemi olmayan bir birim olmaktan başka bir rol oynayamaz.
Reklam
Hakikat, ona ulaştığınız andan itibaren dilin alanından çıkar; sözel ya da zihinsel bir ifade değil beden/ruhun bir deneyimi olarak anlam kazanabilir ancak. Ama tam o anda da "anlam" kavramıyla ilişkisini yitirir.
İki arada bir derede kalmışlığın banal estetiği. Hareket edip de eyleme geçememe, bir fikre sahip olup da onun gerçekliği ile uğraşamama, arzulayıp da işin sonuna ulaşamama. Ölümcül depresyonumuz bu aralıkta kurmuş krallığını.
Hepimiz kıskanıyoruz, her zaman. Çünkü bizi dışlayan her ilişkiden korkuyoruz, nefret ediyoruz bu ilişkilerden.
İnsan kendi yaşamını, ne kadar yaşamış olduğuna göre değil de, ne kadar zamanının kaldığına göre değerlendirdiğinde gençlikten orta yaşa geçmiş olur.
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.