Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Uhud Dağı kadar altınım olsa, borcum için alıkoyacağım miktar dışında üç gün geçtikten sonra ondan yanımda bir şey kalmasını arzu etmem.” (Buhârî)
Sayfa 30 - guraba
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Sair peygamberlere şu altı hususla üstün kılındım: Bana özlü sözler (söyleyerek konuşmak) verildi. Düşmanlarımın kalbine korku atılarak bana yardım olundu. Bana ganimetler helal kılındı. Yeryüzü benim için hem bir mescid, hem de bir temizlenme aracı kılındı. Bütün insanlara peygamber olarak gönderildim ve peygamberlerin sonuncusu da benim.”
Sayfa 18 - guraba
Reklam
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Benim ismimi ad olarak kullanınız, fakat benim künyem ile künyelenmeyiniz. Çünkü ben Kasım’ım, aranızda taksim ediyorum.” (Müslim)
Sayfa 11 - guraba
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Şüphesiz Allah İsmail soyundan Kinâne’yi seçti. Kinâne soyundan Kureyş’i seçti. Kureyş’ten Haşimoğulları’nı seçti. Beni de Haşimoğulları arasından seçti.”(Müslim)
Sayfa 11 - guraba
Hz. Aişe (r.a.) dedi ki; Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kim Kadir gecesini ihya etmek için, o gecede iki rekat namaz kılar ve tevbe-istiğfarda bulunursa, Allah-u Teâlâ onu bağışlar. Allah'ın rahmetine kavuşur. Cebrail onu kanadıyla sıvazlar. Cebrail kimi kanadıyla sıvazlarsa, o cennete gider..."
Sayfa 602Kitabı okudu
Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki: Merhamet etmeyene merhamet edilmez!
Sayfa 549Kitabı okudu
Reklam
Ukbe bin Âmir el-Cüheni (r.a.) dedi ki: Rasûlullah'ı (s.a.v.) şöy le buyururken işittim: "Ümmetimin helaki kitaptadır." Kendisine "Ey Allah'ın Rasûlü, kitabın neyi var?" diye soruldu. Buyurdu ki: "Kur'ân'ı öğrenirler ama Allah'ın indirdiği dışında yorumlarlar. "
Rivayete göre Rasûlüllah (s.a.v.), bir namaz kıldı, ancak kıldığı namazda okumakta olduğu bir âyeti atladı. Namazı bitirince, arkasındakilere: “Ben ne okudum?” diye sordu. Cemaat sustu. Bunun üzerine Übeyy b. Ka’b (r.a.)’a sordu. O da şöyle dedi: “Şu sûreyi okudun ve şu âyeti de atladın. Biz, bu âyetin nesh mi olunduğunu yoksa kaldırılmış mı olduğunu bilmiyoruz?” Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ey Übeyy doğrusu sen bu işin ehlisin” dedi. Sonra da ötekilerine dönerek şöyle buyurdu: “Ne oluyor o insanlara ki, cemaatle namaz kılıyorlar, saf l arını da tamamlıyorlar ve aralarında da peygamberleri bulunduğu halde, Rablerinin kitabından ne okunduğunu bilmiyorlar. Aklınızı başınıza devşirin. İsrailoğulları da aynen böyle yaptılar da, Aziz ve Celil Allah peygamberlerine vahiyde bulunarak, kavmine şöyle söylemelerini söyledi: “Sadece vücutlarınızla bana geliyorsunuz, dillerinizi bana veriyorsunuz. Fakat kalblerinizi ise benden uzak tutuyorsunuz. Sizin kendisine böylece gittiğiniz şey boşunadır/batıldır.” (Muhammed b. Nas, Mürsel olarak, “K. Salat” eserinde, Ebû Mansur Deylemî de Übeyy b. Kab’tan, ayrıca Abdurrahman b. Ebza’dan sahih bir isnad ile rivayet etmiştir.)
"Allah korkusu ilim olarak yeterlidir. Allah'a karşı mağrur olmakta cahillik için yeterlidir." Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki: "Dünya sevgisiyle mutluluk duyan kişinin kalbinden ahiret korkusu yokolur gider!"
Sayfa 404Kitabı okudu
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "İstediğin zaman Allah'tan iste. Yardım dilediğin zaman da O'ndan dile". "Sizden her biriniz bütün ihtiyaçlarını Allah'tan istesin. Hattâ pabucunun tasması kopsa bile. Çünkü Allah tamirini müyesser kılmadı mı, onu tamir edemez". "İnsanlardan hiçbir şey istemeyiniz" tavsiyesinde bulunmuştur. Öyle ki sahabe, birinin kamçısı elinden yere düştüğünde, kimseye "onu bana ver" demezlerdi.
(Tirmizî, Kıyâme 59; Ahmed bin Hanbel 1/293, 303, 307)Kitabı okuyor
Reklam
Cerîr (r.a) şöyle dedi: "Biz bir yolculukta Nebî (s.a.v) ile beraber bir seferdeydik. Ay'a doğru baktı. Dolunay gecesiydi. Sonra şöyle buyurdu; "Hiç şüphe yok ki sizler şu dolunayı birbirinize zarar vermeden gördüğünüz gibi Rabbiniz Azze ve Celle'yi de gözleriniz ile apaçık göreceksiniz. Eğer Güneş doğmadan önce ve Güneş batmadan önce namaz kılmaya güç yetirebilirseniz bunu yapın." Ardından Rasûlullâh şu ayeti okudu: "Güneş doğmadan önce ve Güneş batmadan önce Rabbini hamd ile tesbih et." (Kâf 39)
Buhari 554, 573, Tevhid 7434; Müslim Namaz 211; Ebu Davud 4779; Tirmizi 2675; İbn Mace Mukaddime 166; İbn Mende İmanKitabı okudu
"Rasûlullâh (s.a.v) sık sık şu duayı ederdi: 'Ey Kalpleri hâlden hâle çeviren, kalbimi dinin üzere sabit kıl.' Âişe (r.a) Rasûlullâha sordu: "Ya Rasûlullâh senin bu duayla sık sık dua ettiğini görüyorum." Rasûlullâh buyurdu: "Hiç bir insan yoktur ki onun kalbi Rahmân'ın parmaklarından iki parmağı arasında olmasın. Allâh o kalbi doğrultmayı dilerse doğrultur, kaymasını dilerse onu kaydırır."
Müslim Kader; İmam Ahmed Müsned ar. 6/91, 251; İbn Mace Mukaddime 199; Darekutni es Sifat; İbn Huzeyme Kitabut TevhidKitabı okudu
Rasûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Hiçbir nebî yoktur ki yalancı tek gözlü (Deccal'a) karşı ümmetini uyarmış olmasın. Şuna dikkat edin ki onun bir gözü kördür. Rabbiniz ise tek gözlü değildir. Onun (Deccal’in) iki gözünün ortasında açıkça görülen ke-fe-re (kâfir) lafzı yazılıdır."
Buhari 7131, 7408; Müslim Fiten 101, 102; Ebu Davud 4316; Tirmizi 2346Kitabı okudu
Sa'd bin Ubâde (r.h) şöyle dedi: "Karımın yanında bir adam görürsem kıskançlığımdan dolayı onu kılıçla öldürürüm." Bu Rasûlullah (s.a.v)'a ulaşınca şöyle buyurdu: "Sa'd'ın kıskançlığına mı şaşırıyorsunuz? Vallâhi ben ondan daha kıskancım. Allâh ise benden daha kıskançtır. Bu yüzden Allâh gizli veya açık fuhşiyatı haram kılmıştır. Allâh Azze ve Celle'den daha kıskanç hiçbir "şahıs" yoktur. Allâh Azze ve Celle'den daha çok özrü seven hiçbir "şahıs" yoktur ki bu yüzden müjdeleyici ve korkutucu rasûller göndermiştir. Allâh Azze ve Celle'den daha çok övülmeyi seven hiçbir "şahıs" yoktur."
Buhari Tevhid 44; Müslim 1499; Darimi 2231, 2233Kitabı okudu
230 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.