ruhu kararmış!!!!!
Bizi asıl üzen, içerde karşımıza çıkan tuhaf manzaradır. Açık konuşmak gerekirse; Türkiye'de ekmeğini yiyip, vatanına düşmanlık besleyen, havasını soluyup, ezanından ve bayrağından nefret eden, sefasını sürüp, insanını sevmeyen bir kesim var. Bunlar; zahirde demokrat, insancıl, hoşgörülü gözükür ama hakikatte faşistin, darbecinin, vesayetçinin önde gidenlerdir. Bunlar zahirde çok konuşur, çok çalışır gözükür ama esasta hiçbir şey üretmez. Bunlar çok konuşur ama aslında hiçbir şey söylemez. Bunlar dünyayı çok bilir gibi davranır ama hiçbir şeyden haberleri yoktur. Bunlar sürekli bağırır ama hiç dinlemez. Zira gerçeklere gelince hemen arkasını döner. Bunlar demokrasiyi milletin iradesinde değil, yurtdışından gelen sinyallerde arar. Bunlar etrafına kin ve nefret saçmaktan kalbi kurumuş, ruhu kararmış, gözü körlermiş, dili çatallaşmış bir güruhtur.
/Recep Tayyip Erdoğan
Türkiye’de yapılan toplam özelleştirmenin yüzde 88’ini AKP hükumetleri yaptı. Satılan devlet malları içinde 204 stratejik şirket ve fabrika ile 2515 taşınmaz vardı. Recep Tayyip Erdoğan, özelleştirmeler sürerken; “Ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim” dedi.
Sayfa 88 - GaleatiKitabı okudu
Peki, İsrail yönetiminin bu gücü ve pervasızlığı nereden geliyor? Çünkü işlediği suçların, tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiği katliamların karşılıksız kalacağını biliyor.
...Cezasız kalan her suç, faili daha da azgınlaştırır. Filistin'de İsrail'in işlediği suçların giderek artmasının sebebi budur.
Sayfa 111Kitabı okudu
BM Bosna-Hersek, Afganistan, Irak, Libya ve Suriye’de yaşanan zulümlere seyirci kalırken, uluslararası hukuk da İsrail’in zalimce uygulamalarını hiçbir zaman cezalandırmadı. Güvenlik Konseyi hakkaniyetli bir şekilde tüm dünyanın temsil edildiği bir yapıda olsaydı, bu kadar haksızlık ve yıkım meydana gelmezdi.
MIT in istihbari ve özel faaliyetler yönünden Azerbaycan'a destek verdiği II. Karabağ Savaşı'ndaki başarı, Haziran ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ilham Aliyev arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi ile iki ülke arasındaki ilişkileri müttefiklik boyutuna taşıyordu.
Beyannameyle Türkiye ve Azerbaycan arasında bir nevi güvenlik paktı kuruluyordu. Zira beyannamede açık bir şekilde, tarafların üçüncü bir devletin veya devletlerin tehdit ve saldırılarını önleme amacıyla ortak tedbirler alabileceği dile getiriliyordu
Sayfa 423Kitabı okudu
"Savaş küresel bir sorundur. Engellemek de ancak küresel çabalarla mümkün olur."
Sayfa 145Kitabı okudu
maaş allah
"AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kayınpederi Orhan Uzuner’in şirketi, TCDD’den 6,4 milyon TL’lik bir ihale daha aldı.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre, Orhan Uzuner, Uzka İnşaat’ın yönetim kurulu üyesi. Şirketin ortakları ve yönetim kurulu üyeleri olduğu belirtilen Ahmet Selçuk Uzuner ile Mehmet Seçil Uzuner’in ise Orhan Uzuner’in kuzenleri olduğu öğrenildi.
Öte yandan Uzka İnşaat, TCDD Genel Müdürlüğü’nden 2011 ve 2023 yıllarını kapsayan dönem 13 ayrı ihale aldı. En fazla TCDD’den ihale aldığı belirtilen şirketin kamudan aldığı ihalelerin toplam bedeli ise 426 milyon 226 bin TL’yi buluyor."
İsmail Arı - Birgün
İnsana sadece ve sadece
insan olduğu için değer vermeyen bir anlayışın, küresel güvenliği ve huzuru
sağlaması söz konusu olamaz. Vicdanların çölleştiği bir dünyada, toprağın
çölleşmesini önlemek mümkün değildir. Önce vicdanları adaletle, ötekine
saygıyla, barışla, merhametle zenginleştirmemiz gerekiyor.
... olumsuz tabloyu tersine çevirmenin en etkili yolu BM çatısı altında gerçekleştireceğimiz samimi iş birliğidir. Dünya barışı için yeni bir bakış açısı geliştirmeye ihtiyacımız var. Hiçbir kriz ve tehdit, kendi hâline bırakılarak çözülemez. Batı ülkeleri yabancı düşmanlığı, ırkçılık, İslam karşıtlığı gibi eğilimleri engellemezse, kriz bölgelerindeki ülkeler, terör örgütleriyle ve yoksullukla kararlı bir şekilde mücadele etme iradesi ortaya koymazsa ve hep birlikte bunların tamamı için işbirliği mekanizmaları geliştiremezsek, sürdürülebilir bir dünyada herkes için barış ve insanca yaşama ideallerimize ulaşamayız. Daha güvenli ve müreffeh bir dünya için hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. İnsani diplomasinin Birleşmiş Milletler'in merkezine yerleştirilmesi gerekiyor.
Sayfa 107 - 108Kitabı okudu
Avrupa uluslararası sistemin ağırlık merkezini doldurmaktan giderek uzaklaşıyor. Kendi sorunlarıyla boğuşan bir bölgeye dönüşüyor. İçe kapanan bir Avrupa giderek uluslararası siyasetten kopuyor.
Sayfa 53Kitabı okudu
aa niye böyle oluyor ki?
Yıllar yılı reform başlığı etrafında tartışmalar yapıldı. Resmî ya da yarı resmî toplantılar düzenlendi. Farklı yaklaşımlara sahip reform modelleri tartışıldı. Bu modellerin içinde çok sayıda konu ele alındı. Ancak maalesef şimdiye kadar ne ilerleme kaydedilebildi ne de kaydedilebilecek gibi görünüyor.
Tek kutuplu dünya artık sona ermiştir ve yeni bir dünya doğmaktadır.
Zindaşti […] ifadesinde Aliye Uzun'un siyasi çevresini kullanıp Türk vatandaşı yapacağını söyleyerek kendisini dolandırmaya çalıştığını iddia etmişti. İstanbul Şişli'deki Trump Towers binasının 35. katına '1. Başkan Recep Tayyip Erdoğan' yazılı dev pankart asan Aliye Uzun hakkında yandaş medyada övgü dolu haberler çıkmıştı. Trump Towers'ta evi ve ofisi olduğunu anlatan Aliye Uzun pankartı asmak için büyük mücadele verdiğini söylemişti. Ayrıca sosyal medyadaki paylaşımlarında da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra üst düzey çok sayıda AKP yöneticisi ile fotoğrafları yer alıyordu.
Sayfa 239 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Geçmiş, sadece muhafazakâr refleksle dönülen bir anılar deposu değil, aynı zamanda milliyetçi altın çağ mitosunun bulunabileceği asli mecradır.
Sayfa 302Kitabı okudu
adalet sadece siyasi alanda değil ekonomik alanda da sağlanmalıdır.