Ben sanırım yapı gereği bu tarz eserlerden çok etkileniyorum. Hemingway bu kitabında balıkçının ruh halini öyle güzel aktarıyor ki keşke elimden gelse de ona yardım edebilsem diyorsunuz. Herşeyi çok çabuk tükettiğimiz bu günlerde muhtaç bir insanın ne kadar yaşlı olursa olsun neler yapabileceğini biraz da utanarak okuyorsunuz.Çok etkilendim....
''bendeki bu ruh her şeyin iç yüzünü kurcalıyor, tırmıklıyor. gözü bağlı hiçbir isteğe izin vermiyor. en sevdiği şeylerden bir anda iğreniyor. en düşünülmeyecek yerde, birden bire düşünmeye, hesap yapmaya kalkıyor. kendisine göre kanunları, ölçüleri var. müthiş bir çirkinlik kokusu ve güzellik kaygısı içinde çırpınıyor. aradığını bulamıyor, bulduğuna razı olamıyor. saadetlerin yüzde yüzü olan hayvani saffetleri, bir sansarın pilici boğması gibi boğuveriyor.’’
Bu kitap okudukça insanı daha çok içine çekiyor.Sürekli çözülmeyi bekleyen sırlar var.Bittiği zaman bütün sırlar çözülecek derken insanın kafasında soru işaretleri bırakıyor ve sarsıyor. O kadar etkileyici bir yapıt ki insanı sürekli düşünmeye, sorgulamaya itiyor.Selim Pusat içinde fırtınalar kopan bir yüzbaşı hiçbir zaman unutamayacağım bir karakter olacak benim için.
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,9bin okunma
Kitapta ihtilal yıllarında öğrenciyken hapse atılan ve daha sonra İsveç'e siyasi mülteci olarak sığınmak zorunda kalan Sami'nin yıllar sonra İsveç'te bir hastanede yatmakta olan ve Sami için kişisel önemi olan dönemin bakanlarından biriyle karşılaşması sonucu Sami'nin intikamla vicdanı arasında ki gel gitleri anlatılıyor. Yıllarca köpek gibi yaşadım artık bir kedi gibi yaşayacağım diye kendini anlatmaya başlayan Sami'nin neden böyle bir düşünce içine girdiğine de çözüm kısmında hak vereceksiniz. Bunun yanı sıra İsveç'e Türkiye ve dünyanın başka yerlerinden gelip sığınan mültecilerin ortak hayatlarına ve kaderlerine de değinilmiş. Kitapta iki tane final var, birincisi Sami gibi mülteci olan yazar arkadaşının anlattığı ve öyle sonlanmasını istediği final, diğeri de Sami'nin yazdığı final. Son satırdan da anlaşılacağı gibi kitap hem yazarın ağzından hem de ara ara Sami'nin ağzından anlatılıyor. Olayların döngüsünün çok ve gereksiz yere uzatılmadığı, ruh çözülmelerinin abartılmadığı, okurken sıkmayan, güzel lezzetli bir roman okunması tavsiyemdir.
Hikayenin ana karakteri olan yazar sekiz yıldır Petersburg’da yaşamasına rağmen hiç arkadaşı olmayan birisidir. Ama o bunu kendine pek dert etmemektedir. Çünkü tüm Petersburg sokaklarının kendisine ait olduğunu düşünmekte olan bir hayalcidir. Her gün saatlerce Petersburg sokaklarında gezer ve insanları, binaları izler. Petersbug’da kendine ait
Kitabı herkese tavsiye ederim çevremdekilerede okutacağıma eminim.. Farklı bir bakış açısına sahip bir insan size bunu öyle yargılarla anlatıyor ki sizde hakkatten diyorsunuz ve ilk düşünceniz size yavan kalıyor.Kitabı 2 günde bitirisiniz zira kapağı kapatsan kitap seni çağırıyor resmen.
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,9bin okunma
"yalnızca kaçıklar için"
çağın hastalığına yakalanmışların kutsal kitabı. kaçıklık, aylak adam'lık, bozkırkurtluğu…hepsi aynı hastalığın farklı biçimleri.
tek bir kişilikten oluşmadığını hisseden,kendi ruhunu kategorize etmeyi sevmeyen, alışılagelmiş kalıplardan uzak durmaya çalışan insanlara hitap eden kült roman.
ne zaman insan içine karışsa kendinden uzaklaştığını hissedenlerin kitabı. bi çok kişi kitabın başında karakterin yalnızlığını ve çelişkilerini okudukça "aa ulan bu beni yazmış" diyerek hayrete düşer.
çağdaş toplumun ve zamanın dayattığı yaşam biçimi, insanları insani olanla olmayan arasında şizofrenik bir ayrılığa, kişilik parçalanmasına itmiştir. insan aklıyla ve duyularıyla insani olanı özledikçe, sistem ona insanlık dışı bir yaşam biçimi dayatır.
Bu hastalığa düşenlerin ortak noktası bu dünyaya ayak uyduramamaları, kendini herkesten farklı hissetmeleridir. çağın getirdiği şeylerden haz etmez ve kendi içine kapandıkça kapanır.
günümüzde yaşamak ve yaşamaktan haz almak isteyen birinin senin gibi, benim gibi bir insan olmaması gerekiyor. boş olan popüler kültür müziği yerine gerçek müzik, eğlence yerine kıvanç, para yerine ruh, gelişigüzel etkinlikler yerine gerçekten haz alacağımız işler, oyun yerine gerçek tutku arayan birine bu kasvetli dünya yurt olamaz.
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,7bin okunma