"İnsanların sevgisini çok fazla kafaya takıyorsun; çok fevrisin, çok hiddetlisin! Sana bir beden veren içine can koyan o yüce el sana kendi anlamsız benliğinden ya da senin gibi anlamsız diğer canlılardan çok daha başka dayanaklar verdi. Bu dünyanın ve insan ırkının ötesinde görünmeyen başka bir dünya, bir ruhlar âlemi var, o dünya etrafımızda, her yerde, o ruhlar hep bizi izliyor, çünkü görevleri bizi koruyup kollamak acı ve utanç içinde ölsek de, hakaretler her yanımızdan bizi vursa da, nefret bizi ezip geçse de melekler çektiğimiz eziyeti görür, masumiyetimizi anlar ve Tanrı bizi en büyük ödülle taçlandırmak için ruhumuzun bedenimizden ayrılmasını bekler. Öyleyse, hayat bu kadar kısa ölümse kesin olarak mutluluğua, ebediyete açılan bir kapısıysa, neden üzüntüye boğulalım?"
Bizler, bu fâni dünyada gerçekten garibiz ve yolcuyuz. Ruhlar âleminden ana karnına ve oradan bu fâni dünyaya geldiğimiz gibi dünyada da kalıcı olmadığımıza göre, doğumla başlayan dünya hayatımız birgün mutlaka ölümle noktalanacak; sonra kabir, mahşer ve sırat köprüsü derken yolculuğumuz ya cehennem ya da cennetle noktalanacak.
Reklam
ÖNSÖZ Bu çalışmada incelenen "MİSAL ALEMİ" tıpkı "vücud-adem", "ilahî isimler ve sıfatlar", "a'yân-ı sabite", "cevher-araz", "varlık mertebeleri", "keşf", "insân-ı kâmil", "hakîkat-i Muhammediye", "mebde-meâd" ve "velâyet-nübuvvet" gibi
Sayfa 13 - SUFİ KİTAP ☪ 1.BASKI - NİSAN 2021
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor: Kuşkusuz, ölen kimse kendini kimlerin taşıdığını, kimlerin yıkadığını ve kimlerin kabrine indirdiğini bilir. (Ahmed İbni Hanbel) İnsan, bedensel açıdan madde âlemindeki ve ruhsal açıdan madde ötesi âlemlerdeki kurallara tâbi olduğundan, bedenin ölümü ile ruhlar ölmez ve insanın, gerçek ve kalıtsal kişiliği hiç değişmez. Bu nedenle ölen kimse kendisini kimlerin yıkadığını, tabutunu kimlerin taşıdığını, cenaze namazını kimlerin kıldığını ve kabrine kimlerin indirdiğini açıkça görüp bildiği gibi, ayrıca bizim dünya gözü ile göremediğimiz melekleri ve madde ötesi ruhsal varlıkları da görür ve seslerini işitir.
Tasarruf Cenâb-ı Allah’ındır. Nasıl ki O âlemlerin Rabbi ise, âlemlere rahmet vesilesi olarak da Muhammed Mustafâ Efendimizi göndermiştir. Ayrıca âlemlerden kasıt sadece dünya, gezegenler ve galaksiler değildir; âhiret, ruhlar, cisimler ve nebatat ile cemâdat âlemi de buna dâhildir. On sekiz bin âlem dediğimiz sembolik bir sayı vardır. Yoksa, Allah’ın âlemleri sayıya sığmaz; bilebileceğimiz âlemler kadar bilemeyeceğimiz âlemleri de bulunuyor. Efendimiz, bütün bu âlemlerin rahmet ve yaratılış sebebidir.
Sayfa 93 - Sufi Kitap - 2020Kitabı okudu
Bunu sonuna kadar oku okuduğun 1000 kitaptan hayırlıdır
Bu zümreye neden SOFÎYE, adı verildi?.. Hikmeti ne ola?. Bu kısımda ondan bahsedeceğiz.. Bazıları der ki: Onlar yün elbise giyer de ondan.. Yahut; kalblerini dünya sıkıntısından aldılar da ondan... Yahut, kalblerini Allahın Zatı'ndan gayri her sıfattan temiz ettiler de ondan... Bazıları diyorlar ki: - Onlar kıyamet günü yakınlık âleminin
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.