“Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara;
temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz ka-dınlara yaraşır…” (Nûr, 24/26) “Elinin kiri, yıkar geçer.” Evet, maalesef böyle sözler mevcut.
Dikkat ederseniz atasözü demedim, zira bu tür sözler iffeti şiar edinmiş bir milletin atalarının sözü olamaz.
Aynı ahlâksız davranış, kadın için namus lekesi gibi çıkmaz bir yafta olurken, erkek için nasıl yıkamakla çabucak çıkan bir leke olarak görülebilir?. Şüphesiz Kur’ân’ın bildirdiği şekliyle, ilâhî de-ğerlendirme ve bakış hiç de böyle değildir. Zira, erkeğin işlediği haram ile kadının işlediği arasında hiçbir fark bulunmamaktadır.
Elbette toplumsal bakış ve eğer çocuk sahibi olma gibi bir du-rum varsa kadının maruz kalacağı baskı çok daha büyüktür, lâkin günah açısından aralarında hiçbir fark bulunmamaktadır.
Harika bir kitap, umarım en kısa sürede Türkçe'ye çevrilir çünkü bana kalırsa Türkiye'de yaşayan insanlar için yazılmış bir kitap, çok fazla Türkçe atasözü var. Özellikle İstanbul'da yaşayanlar mutlaka okumalı. İstanbul aşığı bir Rum tarafından yazılmış. Hem iki toplum arasında geçmişte ve günümüzde yaşanan sorunları (genel olarak aşırı milliyetçiler arasında) ve aslında iki toplumunun ne kadar benzer olduğunu, kültürlerin ne kadar iç içe girmiş olduğunu çok iyi görüyorsunuz. İstanbul umarım eskisi gibi çok kültürlü, kozmopolit yapısına geri dönebilir bir gün.
Birçok farklı yiyecek ve gezilip görülecek yerleri de keşfetmiş oldum bu
kitap sayesinde.
Muazzam bir eseri geride bıraktık ve en başta söylemem gerekiyor ki uzun bir inceleme olacak. Ömer Seyfettin adına sitemizde belki de en uzun inceleme olacak. Bunun 2 temel sebebi var. Birisi yazarı tanıtmak ve onun eserlerine olan saygıyı göstermek, diğeri de eklenen kitapların çok fazla olması hasebiyle bilgi kirliliğini engellemek. Bu yüzden