Daha önce bahsetmiştim Sure-i Yusuftan. Kuyuya atılışın aliterasyonundan. Fi ğayabet'il cubb. "Be" harfinin sesleri, renkleri, kokuları hisleri ve düşünceleri sindiren iç yankısından. Cubb kuyu demek evet. Kâlib de kuyu olarak kullanılıyor. İçindekini dışına vuran anlamında.
El-an nehr-i azîzin kıyısındayım. Üç gündür dolunay var. Ayın
Renklerim çiçek açıyor ve onlarla iğnemde yeni bir güç buluyordum. Büyücülük müydü bu? Yoksa sadece bir ışık oyunu mu? Uyanıkken bile devam eden garip bir rüya mı?
Kitabın son sayfasını gıdım gıdım okuyorum, bitmesin diye. Ben sevdiğim kitapların sonuna hep böyle davranıyorum. Sen ne kadar güzel, ne kadar büyülü, anlattığın kadar insanı o yerin altındaki esrarlı, kimsenin bilmediği karanlık dehlizlerden yürütüp böyle müthiş bir hikayenin içinde hissettirdin kitap!
Mine Söğüt’ü çok seviyorum.
"Çok mu güzel daldığın rüya?" diye sordu. "Seni benden alıkoyacak kadar mı güzel?" Burnunun direği sızladı ve bir kez daha ona yalvardı." Uyan, Sedef." Uyur gezer halini bile özlemişti ama onun kirpiği bile kıpırdamıyordu." Uyan ki zihnindeki düşlerden çıkıp bana gel. Tüm renkleri yanına alıp götürmen haksızlık. Baktığım her yer siyah, gözlerimin değdiği her şey karanlık. Gözlerim gülüşünü özledi, kulaklarımda cıvıltılı sesin eksik. Boşluktayım, Sedef. Uyan ki beni ittiğin o karanlık uçurumdan çıkmak için yolumu bulayım," dedi. Aslında ona kızmak istiyordu. Bu kadar uykucu olduğu için ona kızmak istiyordu. Ne çok isterdi söyledikerini duymasını, ne çok isterdi yakarışkarına cevap vermesini...
- PERŞEMBE YAZILARI -
Yazılarda genellikle rahmetli Mehmed Şevket Eygi'nin madde madde yazma metodunu kullanacağım. Profesyonellik gütmediğim zaten malumunuz. Acemiliğin verdiği ruha talibiz. Haydi başlayalım..
Geçen haftadan beri Taha Kılınç'ın "Bir Rüya'yı Hatırlar Gibi", Ömer Faruk Korkmaz'ın "Şehit Bayram
Renklerim çiçek açıyor ve onlarla iğnemde yeni bir güç buluyordum. Büyücülük müydü bu? Yoksa sadece bir ışık oyunu mu? Uyanıkken bile devam eden garip bir rüya mı?