Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
İçimi şuraya döküyorum-2
Hayat intihar ie tahammül arasında gidip gelen bir rüya. Bir aldanış, bir bekleyiş bazen hayalkırıklığı çokça hüzün. Derin bir haz bazen, kırk yılda bir cennet. Düşündükçe cehennem, hissettikçe yalnızlık, bir kaçış kendinden bile. Sonsuz bir yokoluş bazen tahammülsüzlük her şeye ve herkese. Gidiş terk ediş geri dönememecesine kayboluş kara
Reklam
Derinlik sarhoşluğu &Kemal Sayar
Dün yürüdüğün yoldan, bugün bir kez daha yürü” dedi adam, sesini bir bilge edasıyla bükerek, “bak o zaman yeni şeyler göreceksin”. Kaybolmayı göze alarak yürü. Çünkü dünya, sırlarını kaybolanlara açar. Dünyayı kaybetmeyi başaran, ruhunu bulur. Tam tersi de doğrudur hani, çokları dünyayı kazanacağım derken ruhlarını kaybeder! Rüya bizim içimizde
İslam'la şereflenen Alman Nicholas Los (Bilal)'in gördüğü rüya... "Müslüman olduktan iki gün sonra sabah namazını kılıp yattım. Çok güzel bir rüya gördüm. Beyaz bir balkonda duruyordum. Ama o kadar beyaz ki, tarif edilemez. Yanıma kocaman bir melek geldi. Sadece yüzünü gördüm. O kadar güzeldi ki, Allah şahidimdir, hiçbir ressam o güzelliği yapamaz. O balkonda en sevdiğim cümleyi söyledim: "La havle vela kuvvete, illa billah- Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur" Sonra o melek geldi, gülümseyerek bir şeyler dedi bana: "Sen başardın." İşte hayatımın gerçeğiydi bu, ne muazzam hitaptı bu, benim İslam'a adanmış hayatım için. "Ne kadar daha yaşayacağım?" diye sordum, bana sadece gülümsedi. Sonra uyandım. Ben doğru olanı yaptım, bu kesindi. Anladım ki, Allah'ın doğru yaptığımı göstermesiydi bu rüya. Bu hak bir dindi, bundan daha büyük bir işaret olamazdı benim için. Kur'an'ı Kerim'i okuduğumda anladığım ilk şey: "Bunlar yüce Allah'ın sözleri olduğuydu, başka şeye benzemiyordu. Bence Kur'an'ı okuyupta bunu idrak edemeyenler, ya gerçeği anladıkları halde yalan söylüyorlar, ya da samimiyetsizce ve art niyetle okudukları için bu gerçeği farkedemiyorlar. Kur'an'ı Kerim herhangi bir kitap değil, o Allah'ın kitabıdır. Onun farklılığı hemen anlaşılır." (Daha fazlasını buradan izleyebilirsiniz: youtube.com/watch?v=jI07iIM... ) facebook.com/1137066937/post...
İnsan ruhtan ibarettir. Ebedi olduğu kadar ezelidir. Yani ruhlar Allah'tan beri vardır herkes Allah'ın ruhundan üflenen varlıktır. Bizler uyuyoruz tam da uykuda görülen rüya gibi yaşıyoruz veya bir diziyi ne kadar yaşayarak takip ediyorsak tamda o kadar yalan bir gerçekten ibaret dünya. Asıl gerçeklik bize ruhumuzun idraki verildiği zaman yeni son sura üflenince başlıyacaktır. Biz onlarca senaryosu önceden yaşanmış bir yaşamın sadece vizyona girmiş bi sahnesini yaşarız bu hayatda. Bu hayat yani bu beden aslında ruhumuzun idrakinin sınırıdır. Bedenimiz en büyük engelimizdir hakikatin önünde. Bu sebepledir ki ne ahireti ne ezeli ne ebedi idrak edemeyiz veya görülmeyen şeyleri. Bi emanet bi misafirdir beden biz yaşanılan bir şeyi sadece şu an izliyoruz. Koltugumuzdan kalkıp kumandayı kapatırız ölümle ve gerçek başlar. En büyük kanıt ise Hz İsa nin dogumudur. O baba vesilesi olmaksızın Allah'ın direk ruhundan Hz. Meryem'e uflemesiyle olmuştur. Bizler ezeliz Allah'ın içinde ve ebede olan yolculukta küçük bi sahne hayat başka deyişle bir gölge ruh bedeni aşar o zaman güneşde oluruz yeryüzüde. Kelami bir görüşümdür bu doğru veya yanlış.
İslâm'a göre Rüya
İslâm'a göre rüya üç çeşittir. 1. Salih rüya, 2. Şeytanî rüya, 3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya. Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (sav) bununla ilgili şöyle buyurur: "Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür." Şeytanî rüya, şeytanın insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (sav) şöyle buyurur: "Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir." İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise; insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (sav) bir hadiste şöyle buyurur: "Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Reklam
57 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.