336 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Bu dünya hayatı rüya gibi bir anda gelip geçecek!..." Doğru dedi Yusuf. Bir idrak edebilsek... Farklı bir romandı. Hem bir çok şey öğretti bazen güldürdü ve bazen de ağlattı. Başlarında çok korktuğumu itiraf edeyim. Bazı sayfalarda gerçekten insanın kafasına kafasına vurdu. "Her on sayfada bir şaşıracaksın" demişti arkadaşım. Doğru söylemiş. Herkes okumalı... Bu kitabı okumayan kalmamalı diyorum. Belki bu yolculukta bir vesile olur. Bilemeyiz...
Derviş
DervişSerdar Üstündağ · Eşik Yayınları · 2016260 okunma
Derinlik sarhoşluğu &Kemal Sayar
Dün yürüdüğün yoldan, bugün bir kez daha yürü” dedi adam, sesini bir bilge edasıyla bükerek, “bak o zaman yeni şeyler göreceksin”. Kaybolmayı göze alarak yürü. Çünkü dünya, sırlarını kaybolanlara açar. Dünyayı kaybetmeyi başaran, ruhunu bulur. Tam tersi de doğrudur hani, çokları dünyayı kazanacağım derken ruhlarını kaybeder! Rüya bizim içimizde
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Her satırı tekrar tekrar okuma, idrak etme gereğinde bulundum her seferinde... Ne çok beğendim "Kurdun Utancı, Kuyunun Sevinci, Aynanın Aydınlığı" bölümünü. Bana iftira atıldı, temize çıkamayacağım diye kendini yiyip bitiren kurt. Çölün ortasında hem hayat demek hem ölüm demek olan kuyunun, kurda destek oluşu. Küçük, yuvarlak el aynasının derinliğinde ne görüntüler biriktirdiği. Ancak aslolanın sûret değil bütün sırrın mana olduğunu anlattığı müthiş bir sanatla kurulan cümleler... Ve aynanın sonunda şöyle demesinden çok etkilenmiştim: "Bilemem, ama Yûsuf bir kez baktı ya bana, bu hatıra yeter bana." Ve Züleyha Mısr'ın en güzel genç kızı. Yûsuf'un yazgısı. Senelerdir içinde doldurulamayan boşluk olan yarım, Mısr'ın Züleyha'sı. Bir rüya görür. Tanıdıktır o, rüyasındaki bildiktir. Apaydınlık olur Züleyha'nın yüreği. O, Züleyha'nın güzellik güneşidir. Bulmak kalıyor geriye, der. Çünkü "Züleyha'ya görünen, Züleyha'nın yazgısı. Bildiği ve mutlaka bulacağı. Adı aşktı."
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202115bin okunma
Hayal ilmi öğrenilmedikçe, hiçbir bilginin kokusuna sahip olunamaz, İnsan idrak ettiğinden şüphe duymaz zira His, o şeye ilişmiştir. “ İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar “ hadis-i şerif gereğince, Bu alemde idrak ediş, rüyada idrak ediş gibidir. Kişi uykudan kalkınca : “- şöyle şöyle rüya gördüm “ der; Kişi ölünce : “ Dünya, gördüğüm bir rüya imiş “ der ; Kabrinden kalkınca : “ Bizi kabrimizden kim kaldırdı “ der. Ez cümle, Dünya denilen bu alem hakikat olsa idi, Ne intikâ ( geçiş ) Ne de değişme söz konusu olurdu. Herşey sürekli ve daimi olarak Bir suretten başka ve bir surete dönüşür. İşte hayâl tam olarak budur ve Bu hayâl in makûl oluşunun ta kendisidir… Varlık bilgileri,
Bizi çevreleyen ve bizim de kendisine gerçek gözüyle bakmağa alışkın olduğumuz hissî âlemden ibâret bu: “gerçek” denen nesne İbn Arabî için, aslında, hayâlden başka bir şey değildir. Bizler hislerimizin aracılığıyla çok sayıda eşyâyı idrâk etmekte, bunları biribirlerinden tefrik etmekte, aklımızla bunlara bir çekidüzen vermekte ve böylece sonuçta,
Böylelikle, kendisine “gerçeklik” yakıştırılan ve çeşitli biçim, özellik ve hâllerden ibâret olan varlık ve oluş âlemi bizâtihi çok renkli bir kuruntu ve hayâl imâlâthânesidir; fakat aynı zamanda da, eğer bu farklı biçimler ve özellikler ayrı ayrı bağımsız birer varlık olarak değil de ancak Hakk’ın çeşitli tecellîleri olarak göz önüne alınırlarsa,
Reklam
260 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.