Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oğuz Atay adına sahte alıntılarla mücadele kılavuzu
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗ Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum. Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim... ____________________________________ Biliyor musun
ANKARA NUMUNE HASTANESİ 2009 Yorgunluktan gözlerimi kapatıp dinlenirken, servisin çalan telefonuyla kalktım gecenin üçünde. Yoğun bakıma yeni yatırılan genç bir hasta için çağrılıyordum. Gitmeden hastayla ilgili bilgileri bilgisayardan not edip, beş saat önce yoğun bakıma kabul edilen 21 yaşındaki bayan hastayı enfektif şoka sokabilecek
Reklam
Mart Ayı Hikaye Etkinliği
TERS ORANTI Müezzin Allahu Ekber dedi, kadın gözlerini açtı. Üzerindeki yorganı atıp, hafifçe doğruldu. Boğuk karanlıkta dün gece çıkardığı basma eteğini, el yordamıyla bulup üzerine geçirdi. Oyalı yemenisini başına takarken tuhaf bir hafifleme hissetti. Aylardır yaşadığı ağırlık uçup gitmişti sanki. Elleriyle vücudunu yokladı, buradaydı.
Mor Kan
Çocukken daha henüz minicikken bedeninde ilk kanayan yeri düşmesiyle dizleri olmuştu . Herkes gibi. İlk o zaman görmüştü kan rengini. Ama farklı olan bir şey vardı onda. Bu farkı aklı ermeye başladığı yaşlarda farketmişti. Televizyon izlediğinde oradaki insanların bir yeri kanadığı zaman kanları kırmızı akıyorken, onunki mor renkliydi. Garipsedi
Gündüzler Kadar Kısa...
-Tik Tak, Tik Tak, Tik Tak. Tertemiz bir gece ve durmaksızın devam eden saatin sesi gecenin sessizliğine bir ihanet içerisindeydi. Saatten cesaret alan eşyalar ise bazen çıtırdıyor çoğu kez de anlam veremediği sesler ile hayal dünyasını iyice zorlamasına neden oluyordu. Muhtemelen şuan oturma odasında bir ejderha kesinlikle televizyonu yiyordu.
Gene bir tecavüz olayı, yer İstanbul Bağdat Caddesi civarı, gece eğlenmekten dönen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi bıçaklı saldırıya maruz kalıp, tecavüz edilip ayrıca gasp ediliyor. Fail sapık 34 yaşında sabah evinde yakalanıyor “Şeytana uydum, çok pişmanım” diyor. Şimdi olacakları söyliyeyim, pişmanlık, tahrik, iyi hal indirimi vs. derken 3-5 yıl yatıp çıkar bu sapık ve aramızda çokça bulunan, insan görünümündeki aşağılık hemcinsleriyle yaşamaya devam edip gene fırsat kollayacak. Bu sapıklarda durum o kadar vahim ki bir zavallıya tecavüz edip aceleyle evine gidip gusül abdesti alıyor, çünkü cünüp gezerse gezdiği topraklar ahirette ona hesap soracak ya, onun korkusu bu, tecavüz mü, onun çözümü kolay, yakalanırsa üç-beş yıl yatar çıkar birde tövbe edip hacca gittimi pür-ü pak olur. O öyle yetiştirildi ki her dişiye sahip çıkabilir, cinnet geçirebilir, çok kolay tahrik olup herşeyi yapabilir. Bu sapıklardan dolayı hepimiz suçluyuz, bu eğitim sistemi tümüyle suçlu, ailelerin çoçuk terbiyeleri suçlu, dini, imamı, müftüsü, öğretmeni, polisi, doktoru,... hepimiz. SUÇ-LU-YUZ.
Reklam
Rahmet ve minnetle...
Sabah hoşaf,akşam yarım ekmek ile ,öğle yemeği olmadan kazanılan, "tetik basmıyor komutanım!" deyip parmağı kopan ,bıyıkları dahi çıkmamış 15' lilerin nene hatun ,seyit onbaşının, yamalı entarisi ile cepheye mermi taşıyan analarımın ,yüce Türk milletine önderlik eden atamın, bugünü klavye başından dahi unutan bir nesil olmuşken, kanları ile vatanı alıp üzerinde biz gibi bir nesile emanet edip biz de açlıktan öleceğiz korkusu ile yaşayan bu nesile haklarını kanlarını helâl ediyorlar mı? çok merak ediyorum . Onların anısına rahmet ile anıyor ruhlarına fatiha diliyorum (amin)
Dünyanın bütün suçlarını işlemiş Bütün yanlışlarını ben yapmışım gibi Yaptığım her işten tedirgin oluyorum. İçimde sürekli bir horlanma korkusu Bir kekeme tutukluğu ürkek dilimde En iyi bildiğim konuda bile Çekine çekine konuşuyorum. Çekilip sonra kabuğuna küskünlüğün Kendime düşlerden sığınaklar kuruyorum Kırık dökük izleriyle hayatın. Usul sesli içe değen incecik Bir şarkı büyütüyorum, ömrüme benzeyen .. Sabah kadar uçuk, akşam kadar acı Rengi dört mevsimin uyumsuz karışımı Acemi bir şarkı. Umuda ve gerçeğe böyle katlanıyorum... Şükrü Erbaş Şükrü Erbaş
SANATÇI DEYİNCE DUR ORDA.. EDGAR ALAN POE: Karanlık korkusu, hafıza kaybı ve halüsinasyonlar yaşardı. HEMİNGWAY: Depresyonlar, İntihar tutkusu, herkesi kendine düşman görme. İntiharla yaşama veda etti... KAFKA: Nevroz hali, periyodik olmayan sinir krizleri, uyku düzensizliği, korku, ilgisizlik, durup dururken ağlama krizleri, psikosomatik
Roald Dahl
Roald Dahl
-
Şeker Henry'nin Akılalmaz Öyküsü
Şeker Henry'nin Akılalmaz Öyküsü
Aşağıda da bir sessizlik vardı şimdi. Epey uzun sürdü bu sessizlik. Kimsenin konuşmadığı koca bir dakika geçti aradan. Peter uzakta duran bu iki insan siluetinden ayırmıyordu gözlerini. Salkım söğüdün az ilerisinde durmuş, ağacın tepesine bakıyorlardı oldukları yerden. “Pekâlâ Sayın Kuğu Efendi,” dedi Ernie az sonra. “Şimdi
524 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.