Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Martılar çığlık çığlığa her akşam Bir büyük rüzgâr dağıtır şarkılarımı İçim boş gemiler boş nereye baksam Ölüm gibi susar Yalnızlar Rıhtımı Yalnızım, yalnızlık tutuyor kan gibi Bu korku yalnızlık korkusu gözlerimdeki Bu sabah yapayalnız öleceğim belki Ardımdan ağlayacak Yalnızlar Rıhtımı Atilla İlhan
umuda ve gerçeğe böyle katlanıyorum…
Güven içinde olduğumu bilmem hiç Sevildiğimi, önem verildiğimi Benim başkalarını aradığım gibi Arandığımı bilmem... Dünyanın bütün suçlarını işlemiş Bütün yanlışlarını ben yapmışım gibi
Sayfa 41
Reklam
510 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu kitap tarih kitabı değildir.
Bu yüzden kitapta tarihi olaylardan çok, hoşuma giden alıntıları paylaştım. Kitapta hurafeleri, iftiraları baz alarak kurgulanmış tarihi bi içerik olmayan romandır. O dönemde 100 bin haşhaşinin yaşadığı iddia ediliyor. Bu rakam oldukça uydurma bir rakamdır. Zira rakamların sayısı gerçek olsa Selçuklu'da bütün devlet kademelerini kontrol
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,5bin okunma
Her gece yatarken saati kurduğumda, sabah vaktinde çalmayacağı korkusu-umudu-yla çeviririm anahtarı.
Güven içinde olduğumu bilmem hiç Sevildiğimi, önem verildiğimi Benim başkalarını aradığım gibi Arandığımı bilmem.. Dünyanın bütün suçlarını işlemiş Bütün yanlışlarını ben yapmışım gibi Yaptığım her işten tedirgin oluyorum. İçimde sürekli bir horlanma korkusu Bir kekeme tutukluğu ürkek dilimde En iyi bildiğim konuda bile Çekine çekine konuşuyorum. Çekilip sonra kabuğuna küskünlüğün Kendime düşlerden sığınaklar kuruyorum Kırık dökük izleriyle hayatın. Usul sesli içe değen incecik Bir şarkı büyütüyorum, ömrüme benzeyen... Sabah kadar açık, akşam kadar acı Rengi dört mevsimin uyumsuz karışımı Acemi bir şarkı. Umuda ve gerçeğe böyle katlanıyorum.
Martılar çığlık çığlığa her akşam Bir büyük rüzgar dağıtır şarkılarımı İçim boş gemiler boş nereye baksam Ölüm gibi susar Yalnızlar Rıhtımı Yalnızım yalnızlık tutuyor kan gibi Bu korku yalnızlık korkusu gözlerimdeki Bu sabah yapayalnız öleceğim belki Ardımdan ağlayacak Yalnızlar Rıhtımı
Reklam
Zindanın içinde esirlerin ibadet edecekleri bir kilise bulunmakla kalmaz, pazar ve bayram günleri gelen pederler Aşai Rabbani ayini yapar, günah çıkartır, onları teselli eder ve dini bilgiler verirler. Hatta 1765 yılında zindan içinde tam üç kilise vardır. İstanbul Papa Vekili Monsenyör Biagio Pauli rahiplerin burada yaptıkları faaliyetleri aynı yıl kaleme aldığı anlatısında dile geti- rir. Rahip burada iki ayin yapar; sabah erkenden işe gidenler için gece ayini, büyük zindanda kalanlar içinde sabah ayini. Geceyi zindanda esirlerin yakınmalarını dinleyerek geçirir, onları teselli eder. Aziz Antoine'a atfedilen bu kilisede günah çıkartma kabini bile mevcuttur, kendi sözleriyle "ayinlerin uygun bir biçimde icra edilmesi için her şeye sahiptir." Esirler hasta oldukları zaman da yine iş rahiplere düşer; onları tedavi ederler, ilaç sağlarlar, hatta vebaya yakalandıkları zaman bile onları yalnız bırakmazlar. Senede iki defa kadırgalara biner, -Noel'de ve Paskalya'da- kutsal ayini icra eder, esirlere sadaka, ilaç ve ihtiyaç duydukları şeyleri dağıtırlar.
Yaşayan hiçbir şey yakalanıp hapsedilemez. İnsan var olduğu sürece tam bir şükran duyarak, açıklıkla, her türden deneyimlere izin vererek yaşamalı. Şükran duyarak ama yarın korkusu duymadan. Eğer bugün güzel bir sabah, güzel bir gün-doğumu, kuş sesleri, çiçekler getirdiyse niye yarını dert edesin? Yarın başka bir gün. Belki gündoğumu başka renkler getirecek. Belki kuşların sesi biraz değişecek, belki yağmur bulutları ve yağmurun dansı olacak. Ama onun kendi güzelliği, kendi armağanı var.
Bilirim Bir Kışa Hazırlanmayı
Sana bir boyun atkısı gerek. Çünkü kış geldi. Ve sular bir uzun geçmişe hazırlanır. Nerdeyse. Bir çocuk ölür. Bir kadın hastalanır. Odalar, bulutlanır. Su içmekten. Uzak. Bir kötfe kokusundan İnsan uzak bir memleket havasından. Belli belirsiz bir şeylerden utanır. Yapışkan ve dayanılmaz bir vicdanın eşliğinde Gece. Hatırlarız bir günlerde
Hiçbir şey yapmamazlık bunu nasıl yenmeli? Basitçe kendinize sorun yapılmamış bir işi düşündüğümde aklıma hemen hangi düşünceler geliyor sonra bu düşünceleri bir kağıda yazın yazdıklarınız bir takım uyumsuz tavırları kavram hatalarını ve hatalı varsayımları yansıtır hissizlik endişe ya da bunalma duygusu gibi motivasyonunuzu engelleyen duyguların
Reklam
Bir Bayram Günü
Günün henüz ağarmaya başladığı saatlerde çayır çimen kırağıya yenik düşerdi. Güne normalden biraz daha erken başlayan köylü kadınlar telaşla ahırlara giderken, içeriden sabırsız inek sesleri gelirdi. Belki yavrusuna kavuşma heyecanı, belki özgürlüğe kavuşma ümidiydi o sesleniş. Kıyafetlerini dâhi bazen eşlerinin, bazen evi çekip çeviren
Şarkısı da var
Ala gözlerini sevdiğim dilber Şay edip âleme bildirme beni Açıp ak gerdanın, durma karşımda Ecelimden evvel öldürme beni Ko, dolanıp dursun kolun boynumda Hiç ölüm korkusu yoktur aynımda Bir gececik miliman olsam koynunda Uyan sabah, deyü kaldırma beni Dolandım dağları, bu yere düştüm Yâr senin derdinden od'lara düştüm Çaresi bulunmaz dertlere düştüm Yeter, alav alav yandırma beni KARAC OĞLAN çok ağladım, gülmedim Aradım derdime derman bulmadım Bunca gündür bir minnete gelmedim Kerem eyle, mahzun gönderme beni
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Umarım ki uykudan uyanmadan önce uykudan uyanırız. Çünkü yarın için geç, bugün için erken olabilir.” “Zaten bir karar verici var. Sana bana kalmamış günahı sevabı tayin etmek! Vardığın secdeden, ettiğin duadan utan! Bir gün gideceğiz bölük bölük! Sen ben değilsin Allah’tan büyük!” “Üzerine düşen yağmur olmak isterdim, bastığın toprak, baktığın gökyüzü olmak isterdim. Sevdiğin ne varsa o olmak isterdim. Gittiğin yol, tuttuğun kalem, yazdığın şiir, mırıldandığın şarkı, uyandığın sabah… Çiçek ekmek isterdim dokunduğun her yere.” …Ben sensiz ziyan olurum. Hiçbir anlamım kalmaz, sensiz aldığım her nefeste nefessiz kalırım. Sensiz uyandığım her günü ziyan olmuş sayarım. Gözlerine bakmadığım her saniyeyi duasız ömre sayarım. Bilmiyorum biliyor musun? Sen benim cennete giden yolumsun. …ölümden korkmayın çünkü ölüm korkusu iman eksikliğindendir. Kul, Rabbine kavuşacağı için korkar mı?
Züleyha'yı Sevmek
Züleyha'yı SevmekKöksal Yazıcı · İkinci Adam Yayınları · 20241 okunma
1.210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.