Okşadığın zaman bile, yüzleri, maskeleri
Bir antika avcısı gibi tutup, ağaçtan,
Alçıdan ya da çamurdan benlikleri
Gözünün ve aklının kantarına sokmadın;
Yanlarından geçip gittin sadece,
Tıpkı, belleğini yitirmiş bir güz sabahı,
Bir yas meleği nasıl geçip giderse dalgın, Kurumsuz, çizip örselemeden...