Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ebu Hamid Gazali şöyle der: Çok yemek yersen çok uyursun. Çok uyursan çok zarar edersin. Çok uyumak ömrü zayi etmeye, teheccüd namazını kaçırmaya, kalbin katılaşmasına sebep olur. Ömür, hazinelerin en mükemmeli olup kulun ticarî sermayesidir. Uyku ölümdür ve fazlası da ömrü kısaltır. • Fudayl b. lyad şöyle der: Uyku kalbi öldürür, bedeni hantallaştırır, vakti zayi eder, tembellik ve üşengeçliğe sebep olur. En yararlı uyku, ona en çok ihtiyaç duyulduğu andaki uykudur. Gecenin ilk zaman dilimindeki uyku en tavsiye edilen uykudur. Bu vakitteki uyku gecenin son anlarındaki uykudan daha faydalıdır. Gündüz öğle vaktindeki kaylule uykusu ise gecenin ilk ve son zaman dilimlerindeki uykudan daha faydalıdır. Gecenin hem başında hem sonunda uyumakta ise fayda az, zarar çoktur. Özellikle ikindiden sonraki uyku ile güneş doğduğu andaki uyku bünyeye zarar verici hüviyettedir. Ayette bahsedilen o salih kişiler için sabah namazı ile güneşin doğuşu arasındaki zaman diliminde uyumak da mekruhtur. Çünkü bu zaman dilimi âdeta ganimet hükmündedir. Bu vakti değerlendirmek maneviyat yolcuları için ayrıcalığı olan bir zaman dilimdir. Hatta onlar gece boyu ayakta olsalar da güneş doğuncaya kadar bu vakitten faydalanmayı ihmal etmezler. Çünkü bu vakit günün ilk vakti ve âdeta anahtarıdır. Bu zaman dilimi rızkın indiği, nasiplerin toplandığı, bereketin elde edildiği bir andır. Güne bu vakitte başlanır. Kişi bu vakitte ancak çok zor durumda kalınırsa uyumalıdır.
Duydum ki mûcize bekliyormuşuz!..
~•~ Mûcize arayan insanın hayal âlemine dalmasına gerek yoktur. Kâinatın kendisi bir mûcize olduğu gibi, her an milyonlarca mûcizelere sahne olmaktadır. İşte dünyamız, Güneş'in etrafinda büyük bir hızla dönüyor, fakat uzaya fırlamıyor ve üzerindeki yolcuları olan insanları, hayvanları, bitkileri ve cansızları, hiç incitmeden binlerce yıldır taşıyor. Güneş, her sabah, bir başka güzellikle ve tam vaktinde doğu­yor. Kendisine verilen ısıtma ve aydınlatma vazifesini yerine getiriyor. Boşlukta asılı yıldızlar, dünyamızdan binlerce defa daha bü­yük o dev küreler, gök kubbede parlamaya devam ediyorlar. Her yerde, her an, bir başka harikâ sanat eseri ortaya çıkıyor. Bir minicik tohum atıyorsunuz toprağın bağrına, üstünü ör­tüp suluyorsunuz. Bir süre sonra bir de bakıyorsunuz ki, güzeller güzeli bir filiz olmuş. Derken büyüyor bu filiz; dal oluyor, yaprak oluyor, nihayet lâtif çiçekler açıp, tatlı meyveler veriyor. Bitkiler âleminin ağaçlarına, çiçeklerine, meyvelerinin renkle­rine ve şekillerine bakınız. Her biri ayrı güzellikleri nasıl temsil ediyor. O kaktüsün dikenleri arasındaki binbir çiçeği, kuru bir dikenin bile estetiği akıllara durgunluk vermez mi? Gökyüzü mavi olmasa, nasıl bir yorgunluğun esiri olurduk, hiç düşündünüz mü? Atmosferin ışıklara verdiği fon sanki bir müzik gibi, gök mavisi oluvermiş. Arzın toprağındaki renk, ye­şil bitki örtüsüne şahane bir ufuk dekoru değil midir? ~•~
Reklam
Bir sabah çok erken Yusuf Bey'le dışhatlar terminalinde dolaşırken dikkatimizi çekti; İran'dan gelen seferin yabancı yolcuları üniformalı THY görevlilerinin peşinden avcı gibi koşturuyor, bizimkiler de çeşitli usullerle yolcudan uzaklaşıyor, âdeta saklanıyorlardı. Olayın üzerine gidince, Tahran'dan gelen yolcuların bağlantılı seferi kaçırdıklarını ve ne yapmaları gerektiğini öğrenmeye çalıştıklarını, bizim çocukların karmaşık talimatları verecek düzeyde yabancı dilleri olmadığı için yolculardan kaçtıklarını anladık. Zaman içinde hem personel alımlarında dil barajını yükselttik hem de hatır gönül devreye girmesin diye dil sınavlarını üniversitelere yaptırmaya başladık.
Sabah temizdir, insan kokar, yaşamak kokar, sevgi kokar. Gün olmamalı kişileri böylesine bulandıran.
DSM - 5 bu tanımı almalı
Deli dediğin nedir zaten? Kaldıracağından çok yükledin mi adamın tepesine derdi belayı, götüreyim, taşıyayım diye çabaladıkça bir yay boşalıverir bir yerlerinden, kopuverir, silkeler adam yüklerini, oh be, rahatlar.
İyisi mi boşaltacaksın derdini, dökeceksin ortaya , varsın "deli" desinler. Ben delilikten hoşnutum.
Reklam
Sevmek, altı yedi yıl öncesinin eskimiş bir duygusu.
Sabah her günkü otobüsünüze binip işinize gidiyorsunuz. Sabahın köründe işe giden diğer yolcuları saymak dışında yapacak hiçbir şeyiniz yok. Diğer yolcuların doğum günlerinin birbirinden bağımsız olduğunu düşünerek (ki zaten öyle olmaları gayet doğal, yıl içinde gelişigüzel dağıldığını varsayacağız. Sizinle birlikte otobüste toplam 23 yolcu var. Belki çok fazla değil, ama yine de en az ikisinin doğum günlerinin aynı olma ihtimalinin yarıdan fazla olduğunu iddia etmeye yeter. İnanmıyor musunuz? Zaten çoğu insan inanmıyor ama bu doğru olduğunu değiştirmez. Olasılık konusunda yılların uzmanı William Feller bile bunu akıl almaz bulmuştu.
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
240 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.