bülbül yine mey’ustu; vatan virandı gülüm uğrunda hayallerim bile yıprandı gülüm Mecnun dahi Leyla’yı anmaz oldu yürekten güzeller güzeliydi; hani sultandı gülüm yaşamak, sonsuzluğu tattı avuçlarından ölüm tomurcuklandı; kabir uyandı gülüm bir kafdağı kalmıştı varlığından bihaber seni görünce, o da tutuşup yandı gülüm
Nurullah Genç
Nurullah Genç
“Bizim gülümüz Hazreti peygamberdir (s.a.v.)”
Dünyada insana düşen sabırdır ve sabır dahi bir sırdır. Derdi çok, hüznü çok, çilesi çoktur âdemoğlunun.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
"Dünyayı döndüren şey sabır; alemde gözünün değdiği her yerde görünmez kalemle sabır yazıyor. Yaz sabrediyor sırası gelsin diye, baharın bitmesine, kuşlar göçmek için mevsime, insanoğlu doğabilmek için aylarca etten bir gize... Anlıyorsun ki, her şey gizemli bir kuytuda sırasını bekliyor, beklerken o kuytuda büyüyor, 'var' oluyor. Ancak vakti geldiğinde de sahneye çıkmaya tek lahza tereddüt etmiyor. Bunu fark eden kimse, kendisine ikinci adımı attıracak mayayı da artık gözünden tanıyor: "Korkmamak." Zira tutkuyla istediği bir şeyi dahi sırf korkuları yüzünden kapı arkasına itiyor insan. Başarısız olma korkusu, 'el alem ne der' korkusu, sıfatlarına sahip çıkma korkusu... Liste koyu bir karanlık gibi, ucu bucağı belirsiz, engin ve bitimsizce uzuyor. Korkulardan korku beğenilmiyor."
İçimdeki ırmaklar deli taylar gibi dört nala koşuyordu yokluğunda. Kana kana içtiğim pınarlar damla damla akıyordu onsuz geçen günlerde, kurudukça içten içe çatlıyordu duygularım.. ... Dizinin dibine oturunca suya kavuşmuş oruçlular gibi içime ferahlık huzur mutluluk gelmişti. O bir dağdı,ben bir vadi. Ellerini tutunca o mor dağlardan vadilerime sular akıyor, çimenlerim çiçeklerim bitkilerim hamakta uyuyakalan duygularım canlanıyordu. İçimin boşlukları, saçlarının kokusuyla doluyordu. Alev alev yanan nadasa kalmış tarlalarım filizleniyordu gözlerine baktıkça. Yaşadığım özlem duygusu, çarşaf gibi süzülüyor akıyor eksiliyordu yüreğimden. Ellerini ellerime her geçirdiğimde çatısı akan duygularımın kaçakları kapanıyor,huzur buluyordum... ... Yanındayken saatler yetmiyor, zaman göktaşı gibi savruluyordu olanca hızıyla. Doymuyordum ona, doyamıyordum soluksuz gözlerine bakmaya, hasretim bir türlü dinmiyordu dizlerine uzandığımda. Saçların kokusu doluyordu ciğerlerime fakat ben yinede az zamanda doymamıştım sesini duymaya. Öyle bir zemheri özledimdiki yorgun düşüp dizleride uyuyana kadar geçmezdi bu hasret duygu... ... Yine sabır göründü sana ey gönlüm, gönlünün kısrak atı içinde gezinirken,sana yine sabır göründü. Beklemelisin,en güzel kitabı okuyana,en güzel şiiri dinleyene en güzel kahveyi içene en güzel gün doğumunu görene en güzel geceyi yaşayana kadar beklemelisin. Onun dilinden dökülen hiçbir söz çiçek açmadan geçmez bu diyarlarlan. Dudaklarından dökülen sözler içindeki hasreti dindirmeye yetecek bir ırmaktır. Beklemelisin gönlüm beklemelisin , sabır deyip onun doğmasını beklemelisin...
Ya Rabbî ve ya Rabbe's-Semavati Ve'l-Aradîn! Ya Hâlıkî ve ya Hâlık-ı Külli Şey! Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilatıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana müsahhar eyle! Ve matlubumu bana müsahhar kıl! Kur'ana ve imana hizmet için, insanların kalblerini Risale-i Nur'a müsahhar yap! Ve bana ve ihvanıma, iman-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime ver. Hazret-i Musa Aleyhisselâm'a denizi ve Hazret-i İbrahim Aleyhisselâm'a ateşi ve Hazret-i Davud Aleyhisselâm'a dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm'a cinni ve insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'a Şems ve Kamer'i teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur'a kalbleri ve akılları müsahhar kıl!.. Ve beni ve Risale-i Nur talebelerini, nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve Cehennem ateşinden muhafaza eyle ve Cennetü'l-Firdevs'te mes'ud kıl! Âmîn, âmîn, âmîn!..
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Momo yaşını bilmeyen kendi adını bile kendi bulan yaşını dahi bilmeyen küçük bir kız çocuğudur. Yurt ortamına götürülmüş olsa da onun kendini bulduğu ve bildiği yer eski ve harabe bir tiyatro alanıdır. Peki biz Momo ile nasıl bir yolculuğa çıkıyor neler öğreniyoruz? Zamanın değerini... Aile, arkadaşlık ve dostluğun önemini... Momo herkes ile dost herkes ile arkadaş oluyor onları sabır ile dinliyor tek işi de bu sadece dinlemek. İnsanlar ise ona anlatınca bir çözüm yolu kendileri buluyor. Anlatıp bir nevi rahatlıyorlarda diyebiliriz. Yanından ayrılmayan iki arkadaşı var Turist rehberi ve hikaye anlatıcısı Gigi ile çöpçü Beppo onlar ile geçen vakit Momo için ayrı oluyor. Bir zaman sonra bu gelen giden azalıyor Momo biraz yalnız kalıyor. Ortaya "Duman adamlar" çıkıyor. Bu duman adamlar ise insanın vaktini acımasızca çalıyor. İşte Momo da Hora ustası ile bu duman adamların peşine düşüyor. Sizce galip kim olacak Momo Duman Adamların üstesinden gelebilecek mi? Çocuklar için gibi görünse de bu güzel kitap 7'den 77'ye herkesin okuyabileceği bir kitap. Pek tabi sayfa sayısı itibarı ile 7 - 15 yaş arası korkabilir sonra okurum diyebilir. İçinizdeki çocuk için bu kitabı okuyun. Zaman kıymetli neye ve kime harcadığımıza dikkat etmek gerekir. Okuyunuz...
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766,6bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 581 ile 590 arasındakiler gösteriliyor.