Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi? Yani kim başına bir sıkıntı geldi de ona alışmadı ki? Böyledir bu hayat, insana tahammülü cebren öğretir. Oysaki asıl maharet, gerçek erdem, musibetin çarptığı ilk anda gönüllü bir boyun büküşle sabretmek; kan kussan da kızılcık şerbeti içtim diyebilmektir. Bu sabır sabr-ı cemîl olarak isimlendirilir. Bu sabır bir peygamber özelliğidir. Hz. Yakup da sabr-ı cemîl niyaz etti.
Aşk acısı çekmiş insana yaklaşılmaz, akıl verilmez, mantıki delillerle yolundan saptırılmaz.
Akıl üstün bir şeydir ama aşk hepsinden üstündür.
İnsan aşık olmayı irade etmediği gibi acısını dindirecek yollara yönelmeyi de irade edemiyor.
O yüzden bazı şeyler yaşanmalı, bazı acılar iliklerine kadar hissedilmeli.
İnsanoğlunun en büyük sınavı aşk ile derler Tasavvuf büyüklerimiz.
Aşık olan kişi, öyle yüce duygular hisseder ki; daha sonra dünyevi hiç bir duygu durum onu tatmin etmez. Dünyevi işlere karşı sabr ve tahammülü artar. Çünkü aşık olan kişi bir kere tatmıştır o yüce duyguları.
O yüzden kardeşlerim ne zaman aşık olan biri görsem, ne kadar şanslı biri olduğunu düşünürüm.
Aceb bu derdümün dermânı yok mı
Ya bu sabr itmegün oranı yok mı
Dehhani
....... OLAMAM
Dilde gam muzmer iken șevke taleb-kâr olamam
Sâgarum âb-ı gül-âlud ile ser-sâr olamam
İstemem keş-me-keș-i tûl-ı emelle devlet
Kayd-ı endûh-ı belâ ile giriftâr olamam
Bana ser-mâye-i ikbal tehî-destidür
Nakd-i șöhret kazanup mâlik-i dînâr olamam
Telhi-i bâdeye bir neș'e içün sabr idemem
Vasl içün dehrde minnet-keș-i ağyâr olamam
Mâye yok rişte-i pür tâb-ı nefesden gayri
Sana ey Yûsuf-ı gül-çehre harîdâr olamam
İdemem cismümi sad seng-i havâdisle fikir
Nahlveș ben bu gülistânda ber-bâr olamam
Sâyeveș pâyına düșmde o servün Hayrî
Hâk-i rah olmağa gûyende-i sezâvâr olamam
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
Sayfa 133Kitabı okudu
Visal
Kavuşmak için ayrılığın olması şart mıydı? Bu denli sancılı, kalp ağrılı olmak zorunda mıydı.. Evet evet her şey zıttıyla kâimdir der büyüklerimiz, siyah siyahlığını beyaz olmadan bilemez. Bizde Visâl demi için bekler durmaz mıyız.. Rabbimize ve kimi sevdiğine kimi anne babasına kimi evladına ve kimi suya, toprağa ve hatta kuru bir ota kavuşmak için bekler. Bende ait olduğum yere kavuşma zamanımı bekliyorum ama neyi kimi nereyi bilmeden beklemek .. kaderim oldu beklemek ve sükût ile sabr etmek.Umarım hâddi aşmadan kavuşuruz .. Amin 🕊
Arsa-i 'aşka girüp cevre sabr merd işidür
Taleb-i hazz nefis-i kâzîb ü nâ-merd işidür
Sayfa 139Kitabı okuyor
Bâğ-ban eyler seni reyyân-cû-yi merhamet
Gül gibi sabr eyle feryad eyleme bülbül gibi
( Bahçıvan seni merhamet suyuna kandırır - doyurur - ,Sen yeter ki gül gibi sabırlı ol da bülbül gibi feryad figan eyleme )
Sayfa 242Kitabı okudu
İvme ey dil, sabr kıl ivmek melâlet gösterir
Görelim âyîne-i devrân ne suret gösterir
Aşkî
Sayfa 37Kitabı okudu
Her nazarda mahv eder endûh-ı bâlî gözlerin
Neş'e-i devrân ile gûyâ ki mâlî gözlerin
Nâzikâne va'd eder çünkü visâlî gözlerin
Karşıdan manzûrum oldukça gazâlî gözlerin
Gark-ı envâr-ı safâ eyler hayâlî gözlerin
Dîde-i fettânına meftûn olup her şeyh ü şâb
Âsitân-ı hüsnüne etmek dilerler intisâb
Yâ kalır mı âşık-i dil-hastanın cisminde tâb
Lerze-nâk eyler beyim şîr olsa da bi-irtiyâb
Ger gazûbâna nigâh eylerse âlî gözlerin
Baktığın günden beri ol dîde-i sarhôş ile
Mest ü bî-hûş oldular sahbâ-yı aşk-ı nûş ile
Yâ nasıl sabr eyleyip dursun leb-i hâmûş ile
Meclis-i rindânda hâlât-ı cûş-â-cûş ile
Nâlişe mecbûr eder her ehl-i hâli gözlerin
Gözlerindir ağlatan FENNÎ-i zârı dâimâ
Cedvel açtı vechine gûyâ ki seylâb bana
Vakı'-ı hâle muvâfıktır değildir iftirâ
Rif'at'i bunca gama dûçâr eden ey mehlikâ
Şîveli nazlı edâlı lâübâlî gözlerin
Yozgatlı Fennî
Beyazlamış tenim, korkudan değildi.
Ölüm beyazlığının habercisi olan bu soğukluk ve beyazlık, içimde ölen çiçeklerdendi.
Duygulardan,
Öne eğilmiş başımdan,
Kambur durmuş yüreğimdendi.
Ne çok hayaller doluydu insan oğlunun zihni.
Ne çok umut doluydu kalbi.
Sevgi dolu, sevinç dolu.
Bazen düşünüyorum, ne kazandım sevdaya dair şimdiye dek