Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acı, cesareti besler, başınıza sadece güzel şeyler geldiyse, cesur olmanız bir o kadar zordur.
Güç parada değil yürektedir, o yürekte sadece sendedir.
Reklam
Anlık coşku patlamalarına sebep olan depresif-konformist faydacı akışın kullandığı ‘’sahip İm’i ‘’yalnızca o ertesi sabah gelen ve aman vermezcesine ayıltan bir hayal kırıklığıyla takip edilmek üzere rastgele sarsalayıp geçen ‘’anlık coşku’’dan öte değildir.olunan ve olunmayan sadece paradokstur. sade-ce Kitap
Size bi soru :-) bakalım kim cevabı biliyor♥Amerikayı bugüne kadar sadece bir Devlet vergiye başlamıştır ceza kesmiştir ve vergi sözleşmesi ingilizce değil o Devletin dilindedir:-)bu ülkeyi bilen var mi :-)
Eğer bulutlara baktığımda sadece bulut değil beyaz pamuk da görebiliyorsam işte o zaman gerçekten yaşıyorum...
Kitap Okumak Hayatının En Büyük Parçasıysa Başına Gelen 16 Şey 1. Gece geç kitap okurken sürekli bir bölüm daha, sonra uyuyacağım dersin. 2. Kitapta okuduğun güzel bir bölüm sonradan aklına geldiğinde gülümsersin. 3. Kitap her zaman filminden daha iyidir. 4. Sevdiğin kitabı canın sıkıldıkça tekrar ve tekrar okursun, asla bir kitaptan
Reklam
"Bu dünyada yaşamak her şeye aldırış eden herkes için çıldırtıcı bir süreç. Burası, dört yaşımdan bu yana benim için hiç de uygun bir yer değil." "Gerçekten mi? Ama sen inanılmaz derecede candan, nazik ve olumlusun." Burun kıvırarak, "Hayır," dedi. "Sadece seninle birlikteyken mutluyum." "O zaman, her şeyden nefret ettiğimizde ne yapmaktayız?" "Hayat sanki neşeli bir şeymiş gibi ya da bir anlam ifade ediyormuş gibi davranmaktan vazgeç. Bu aslında genelde keşmekeş yüklü, zalim ve sıkıcı bir süre. ve bizler de elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Adil değil ve sürekli aşağılıklar, ahmaklar kazanıyor gibi görünüyor. Ama birkaç kişiyi seviyorsun. Tıpkı benim seni sevdiğim gibi Elizabeth. Sen Tanrı'nın bana gönderdiği meleksin." - Anne Lamott / Kanatsız Kuşlar
Bi’ bakar mısın.? -Bana mı seslendin.? Evet, evet sana seslendim. Dinle sadece… Asla görmeyecek gözlerin benim gibi birini.! Tutmayacak ellerin benim gibi elleri... Duymayacaksın sana aşkla seslendiğim sesi… Gözlerine baktığında, Gözlerinden utanan bir göz bulamayacaksın. Kimse sana benim verdiğim değeri vermeyecek, Üşütüp hasta olursun diye kimse düşünmeyecek, Ellerin üşüdüğünde ellerini ısıtacak biri olmayacak, İşte o zaman sen üzüleceksin… Ne çok şey kaybetmişsin gözünü açta, bir bak.!! O zaman hayattan nefret edeceksin… İçin için ağlayacaksın… Ve diyeceğim son şey şu: Şimdi sen pişman ol.! KAYBETTİN KIYMET VERENİNİ… F. Avcı
Gecenin karanlığındaki ay kadar muhteşem görünsekte uzaktan, yaklaştıkça benekleri çıkıyor ortaya. Yaklaşan beklediğini bulamıyor o güzellikte geri dönüyor. Anlamıyor ay hep benekliydi, sadece o büyüsünden görmüyordu. Ayın baştan beri benekleri ile güzel olduğunu anlamıyor, anlamıyoruz. Ayın büyüsüne kapılıp, güzelliğinden beneklerini görmeyen birini bulunca bırakmayın, benekli mi diye bakmayın. Bakın nasıl güzel, nasıl parlıyor. Bırakın yanınızda parlasın. Ben öyle yapıyorum. Ayın yüzeyindeki benekler..
Çocukken Zenginlik Belirtisi Sandığımız OLgular :D Pringles yemek:Öyle herkes yiyemezdi Pringles'ı. Star gazetesi verecek de anca öyle. O fiyattan Pringles alıp yemek, paraya para demeyen ailelerin çocukları içindi. Bianchi marka bisiklete sahip olmak:Vitessiz BMX'ler de güzeldi hoştu ama bir Bianchi'nin havasını yaşatamıyordu. Bianchi sahibiysen Bianchi sahipleriyle sürerdin, öyle sınıfsal ayrımlar yaşatırdı insana.:))) Furby sahibi olmak:Hava atmak için okula getirenler bile olurdu. Valla bizde de olsa getirirdik çünkü zenginlik bunu gerektirirdi.:D:D İşte çocuklukta zenginliğin nirvanası. Bu sende varsa sen Sabancı'nın çocuğu falan olmalısın. Akülü araban olduğunda diğer çocuklardan kendini soyutlamazsın aslında, sadece bunu kullanmaktan onlarla oynamaya sıra gelmez o kadar.:D:D Aslında cocuk olmak güzeldi keşke öyle kalabilsek hepimiz...
Reklam
NEHİR GÖZLÜ sana hıc baharı anlattılar mı ? hüzünlü bi akşamın tam ortasında
Politik anlamda kadınlar hakkında edilecek kelamları, binbir farklı tartışmanın içinde derinleştirmek mümkün fakat ben yalnızca bizden bahsetmek istiyorum. Ekseriyetle arkadaşlığımızdan. Kadınlık üzerine düşünmeye başlamam hangi yaşlara denk geldi, çok da emin değilim. Çalışan bir annenin kızı için tek dileğinin parasal anlamda özgür olduğu bir
yan yana oturup çay içmeye giderdik hep aynı denize Deniz gördükçe Denize benzerdi gözleri. Sevişip sarhoş olana dek söz ederdi Gözleri denizi çok severdi ben ise sadece gözlerini. İkimiz de manzaraya karşıydık O denize susardı Ben onun gözlerine. Gözleri koca bir denizdi bence ama Benim deniz bildiğime o deniz demezdi Onun baktığı denizi de ben görmezdim. Suç neredeydi Belki de Aynı şeyler sevemiyorduk onunla Öyle ya O çayı sıcak içerdi Ben soğuk... HiraiZerdüş
Hint felsefesinin dört altın kuralı; İlk kural : "Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler." İkinci kural : "Yaşanmış olan her ne ise, sadece yasanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yasadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "Söyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir." Üçüncü kural : "İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır." Dördüncü kural: "Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir.""Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir." Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil..!
Bu gecemi okulumun kütüphanesinde sabahladım.Saat 6.30 civarlarıydı.İki üç masa karşımda,sabahın ilk ışıklarını kitap okuyarak karşılayan bir kız görmüştüm.Nietzsche okuyordu.Bazen ise kafayı koyup tatlı tatlı uyuyordu.O an biraz doğaçlama yaptım ve onun için bir not yazdım.Bunu hem onun için hem de kendim için yaptım.Ona iletemesem bile kendim yazmış olacaktım.. ''Sabahın ilk ışıklarını kitap okuyarak karşılayan birisini görmek,günüme güzel başlamamı sağlayacak kadar beni mutlu etti.Dilerim ki okumaya ve öğrenmeye olan ilginiz hiç bitmesin :)'' Aynen böyle yazdım.Belki gördü belki görmedi,ya okuyup geçti ya da hoşuna gitti ve okumaya olan ilgisi arttı (Aynı şey benim başıma gelse hoşuma giderdi ve daha da şevkle okurdum) ama sonuçta okumaya devam etti.Adını,sanını da bilmem gerekmiyordu,o benim kitap kardeşlerimden sadece bir tanesiydi :) Keyifli okumalar yapacağınız bir gün dilerim :)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.