Arslan Menderes! Varsınlar o teresler sana ne derseler desinler! Bu millet seni bir tuttumu yaşadın gittin! Bu millet tuttuğunu atmaz. Bu milleti tutan batmaz.
Aziz Başvekil!.. Sen bu milleti tuttukça bu millet seni başında taşır. Tekrar ediyorum; sen politika cambazları- nin, sen basma kağıt tüccarlarının, sen dönmelerin, sen iki yüzlü, üç yüzlülerin hezeyanlarına, tehditlerine kulak asma. Sen bize bak bize!..
Allah tuttuğun hayırlı işlerinde sana yardım etsin. Bir kelime ile; varol, sağol!.."
Sayfa 113 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Bu arada Osman Yüksel, 1939 yılında yaptığı vatani görevine ek olarak 1950 yaz devresinde tekrar askere çağrılmıştır. Yedek Subay Okulu Nakliye Bölüğünde eğitim alan Osman Yüksel, ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay olarak bir süre görev almıştır. Osman Yüksel’in askerlik görevini yaptığı dönemde Türkiye’deki tek parti rejimi de sona
DP Dönemi Siyasetle İlişkisi
Demokrat Parti’nin 1950-1960 yıllarında iktidarda bulunduğu dönemde Serdengeçti dergisinin 11. sayıdan başlamak üzere 32. sayıya kadar toplam 22 sayısı çıkmıştır. Aşağıda da örnekleriyle incelendiği üzere bu sayılarda CHP’ye yönelik eleştirilere devam edilmekle birlikte, ilk dönem DP’ye karşı destekleyen ve
Sağol Menderes!!
Batılılar, “ Salçamızı sizden alacağız, sizden giyineceğiz” diyerek bol miktarda salça ve tekstil fabrikası makineleri sattılar. Bir kısmı eski teknoloji bu makinelerin paralarını yüksek bedeller karşılığında geri aldılar. Kurulan salça ve tekstil fabrikaları tam kapasite çalışsa, Türkiye sadece Avrupa’ya değil, Ortadoğu ve Afrika’ya yetecek miktarda mal üretebiliyordu.
Sayfa 152 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Ezan Türkçe okundu da ne oldu? Camii fazla cemaat mi kazandı? Türkçe ezana daha çok hürmetkarlar mı meydana çıktı? Millette milliyet hissi mi kuvvetlendi? Yoksa ezanın taşıdığı birkaç kelime Türkçemizi mi zenginleştirdi? Öte yandan "monşer" ler ile "bonjur" lar dilimizi kökünden kemirip duruyor. "Mersi" ler "sağol" ları kapı dışarı savarken, ezandaki birkaç kelimenin Türkçe okunmasını Türk dili için lazım görmek, doğrusu anlaşılmaz bir muammadır.
( Tanrı Uludur' un mucidi, Türkçe ezanın öncülerinden Ali Rıza Sağlam'ın yasağın kalkmasından hemen sonraki itirafıdır.)
