hadis rivayetlerini değerlendirmek için onların sıhhati ve sübutu hakkında verilecek sahih , hasen veya zayıf gibi hükümlerle iktifa etmenin daraltıcı bir yaklaşım olduğu düşünülebilir. Bu noktada hadis rivayetlerine yönelik anlayıcı, açıklayıcı, kuşatıcı, tutarlı, bütünlükçü ve işlevsel yaklaşımları dikkate almak yerinde bir tavır olarak görünmektedir.
Zayıfhadis , sahîh veya hasen hadisin şartlarından birini veya birkaçını kaybeden, ancak uydurulmuş olduğu ileri sürülmeyen rivayetlerdir. Hadis tarihinde zayıf hadisin yeri hep tartışma konusu olmuştur.
Reklam
el-Muvatta’ hadis kitaplarının tasnifinde asıl eser sayılan ilk kitap ve sonraki eserlerin özüdür; Buhârî’nin kitabı ise ikinci asıl kitaptır. Müslim ve Tirmizî gibi diğer hadisçiler eserlerini bu asıllar üzerine bina etmişlerdir. (...) Bu kitapların hiçbirinde hadisler için sahîh-sakîm/zayıf ayrımı yapılmamıştır.
Karılarından Aişe kendini tutamadı: - "Görüyorum ki senin efendi tanrı'n (rabb), yalnızca senin şeyinin keyfini (hevanı) yerine getirmek için koşuyor." (kaynak: buhari, tesfir/7; tecrid, hadis no: 1721; müslim, rıda/49-50, hadis no: 1464; ibn mace, nikah/57, hadis: 200; ahmed ibn hanbel, 6/134, 158, 261.) peygamber'e dilediği kadını alma yetkisi verilmişti. kimi kadınlarda "kendilerini peygamber'e armağan" ediyordu. bu kadınlardan konuşulurken aişe: "olacak şey mi? bir kadın utanmaz mı ki, kendini bir erkeğe armağan etsin?" diye konuştu. (kaynak: buhari, e's sahih, kitabu tefsiri'l-kur'an/336; müslim, hadis no. 1464; tecrid, hadis no. 1721.) ne var ki hemen ayet gelmişti. kendini peygamber'e armağan eden kadınların özel durumlarından söz edilmiş ve peygamber'e bu kadınları 'mehirsiz alma' yetkisi verilmişti. ahzab suresi 50. ayet: - Mehirlerini verdiğin eşlerini allah'ın sana ganimet olarak nasip ettiği cariyeleri seninle birlikte göç eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını, teyzelerinin kızlarını peygamber'le nikahlanmayı istediği takdirde diğer inananlardan ayrı olarak sırf sana ait olmak üzere kendisinin mehrini peygamber'e bağışlayan inanan kadını helal kıldık. bir güçlüğe uğramaman için inananların eşleri ve cariyeleri hakkında onların da üzerine neyi farz kılmış olduğumuzu bildirdik. allah bağışlayandır. merhamet edendir.
"... Cehenneme de baktım. Cehennemliklerin en çoğunun kadınlar olduğunu gördüm." Açıklama: ... Peygamber (sallalahu aleyhi ve sellem)'in cehennemde sayıca kadınların çok olduğunu ifade etmesi, onların hissiyatı ve psikolojik yapısı hesaba katılmak suretiyle, cehenneme girmelerine sebep olacak davranışlardan uzak durmaları, iyi ve güzel işler yapmalarını teşvik olarak kabul edilmiştir. Burada, cehennem ehlinin çoğunluğunu kadınların teşkil ettiği söylenirken, bazı sahih rivayetlerde de cennette bir erkek için birden çok hanım olduğu ifade edilir. Bu takdirde, cennetteki kadınların sayısı erkeklerden belki birkaç kat daha fazla olmalıdır. Nitekim İbni Hacer El- Askalanı, Ebu Hüreyre'nin bu hadislere dayanarak, cennetteki kadınların erkeklerden daha çok olacağı hükmüne vardığını nakleder. Sanki bu rivayetler arasında bir çelişki varmış gibi görülebilir. Oysa bir grup insanın cehennemde fazla olması, cennette az olmasını gerektirmez.
Sayfa 326 - Çelik YayınlarıKitabı okudu
Kadınların Namazı
"Namaz ibadeti, kılınışı itibariyle kadınlara göre farklılıklar arz etmemektedir. Kadınların namazında erkeklere göre bazı farklılıkların olduğuna dair sahih hadis kitaplatında herhangi bir hadis bulunmamaktadır. (...) Kitaplarda anlatılan farklılıkların çoğu, fıkıh alimlerinden kaynaklanmaktadır. Onlar, bu farklılıklar sayesinde kadının daha tesettürlü olacağını öne sürmüşlerdir. (...) kadınların erkeklerden farklı olarak namaz kılmasının tesettüre daha uygun olacağına dair herhangi bir ayet veya delil olarak kullanılabilecek sağlam bir hadis bulunmamaktadır."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.