Tarikat-Siyaset-Ticaret
"Türkiye bir İslâmcı devlet değildidr, laiktir, laik kalmalıdır. Ve laik kalacaktır. Amerikancı bütün etkilere karşın Türkiye kendi bağımsız siyasetini kendisi çizecek ve bu siyasetteki yeri kendisi uygulayacaktır.
. Müslümanlığı, bir antikomünist ideoloji olarak Türkiye'nin komşularına karşı kullanmak, hem İslâm dinine saygısızlıktır, hem de Türkiye Cumhuriyeti'ni sonu gelmez bir serüvene itmek demektir
"Atatürkçülük ne kadar da güzel «korunuyor ve kollanıyor» değil mi? Elhamdülillah herkes Atatürkçü! (4 Nisan 1987)"
Mumcu,
Uğur Mumcu bu yapıtında dinin siyasetle, dahası ticaretle iç içeliğini kanıtlamış; bu üçlü arasındaki ilişkinin belgelerini kamuoyuna sunmuştur. Ypıt, bu açıdan önemlidir, çünkü bu üçlünün ilişkisi sürmektedir.
.""Türkiye’deki siyaset hiçbir dönemde değişmemiştir. Halk yapılan yolsuzlukların hiçbir zaman farkına varmamış ve umursamamıştır.
"yanda sahte Müslümanlar, din tacirleri, inanç sömürücüleri.. Bir elleri siyasette, öbür elleri ticarette, ayakları da tarikatlarda dolananlar... Öte yanda da «sahte Atatürkçüler»
..."Yapma evlâdım; biraz oku evlâdım; öğren, ondan sonra konuş evlâdım
"Düşünenlerin öldürülmemesi,öldürülenlerin hiç unutulmaması dileğiyle
Atatürk'ün en çok üstünde durduğu mesele eğitimin milli olması; eğitimin milli olması için de, diyor, "Lisanın her dalda Türkçe olması tartışılamaz bile." Defalarca ve son nefesinde bile bunu söylüyor. Kitabı açın bakın. Şimdi Atatürk'ün birinci ilkesi bu iken, "Atatürkçüyüz, çağdaşız."
diye geçinen birileri Atatürk'ün ısrarla, aman buna dikkat, dediği şeyin tersini yapıyorlar. Demek ki; bu kişiler Sahte Atatürkçüler. Eğer Gerçek Atatürkçü iseler, bu kararı derhal düzeltmeleri gerekir..
“Sahteciliğin en sağlamı, en yararlısı, en güvencelisi sahte Atatürkçülüktür. Çünkü suç sayılmaz. Sahte Atatürkçüler yakalanmaz, çünkü Atatürkçülerin sahtesiyle gerçeği birbirinden ayırt edilemedikten başka, sahte Atatürkçüler çok yüksek bağırdıklarından gerçek Atatürkçülerin seslerini bastırırlar.”
Aziz Nesin’in ‘Tek Yol’ Romanından
Bir yanda sahte Müslümanlar, din tacirleri, inanç sömürücüleri.. Bir elleri siyasette, öbür elleri ticarette, ayakları da tarikatlarda dolananlar... Öte yanda da «sahte Atatürkçüler»...
_İttihat Terakki Cemiyeti_
_Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi…
_1889 devletin
Sahte Atatürkçüler, meydanın boş olduğunu ve amaçlarına ulaşacaklarını sanıyorlar, ama yanılıyorlar. Gerçek Atatürkçüler, dün olduğu gibi, bugün de, yarın da sahte Atatürkçülerin oyunlarını bozacaklar, boşa çıkaracaklardır.
Sahte Atatürkçüler, ne yaparlarsa yapsınlar, istedikleri kadar Atatürk, Atatürkçülük, Atatürk ilke ve inkılapları üzerine söylev çeksinler, istedikleri kadar yüzlerine Atatürkçülük maskesi takıp Atatürkçü görünsünler, gerçek Atatürkçüler, onları, yani sahte Atatürkçüleri çok iyi tanıyorlar artık. Sahte Atatürkçüler, meydanın boş olduğunu ve amaçlarına ulaşacaklarını sanıyorlar, ama yanılıyorlar. Gerçek Atatürkçüler, dün olduğu gibi, bugün de, yarın da sahte Atatürkçülerin oyunlarını bozacaklar, boşa çıkaracaklardır
Gerçek Atatürkçülere, her zaman, her dönemde çok büyük görevler düşmektedir. Gerçek Atatürkçüler, Atatürk ilke ve devrimlerini her dönemde yılmadan, usanmadan, bıkmadan savunacaklar ve sahte Atatürkçülerin oyunlarını boşa çıkaracaklardır. Yurdumuz, sahte Atatürkçüler yüzünden çok çekmiş, çok şey kaybetmiştir ve hala kaybetmektedir. Gerçek Atatürkçüler, sahte Atatürkçülerin yüzlerindeki Atatürkçülük maskesini indirmeli ve onları halka gerçek kişilikleriyle, kimlikleriyle tanıtmalıdırlar.