Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Trifon için ne yaşayan insanlar, ne çiçekler, ne akarsular ve mavi gözlü arkadaşlar bir mana ifade ederdi. Yalnız bu önüne, gözlerinin içine serilen ve üzerine arkaüstü yattığı zaman büyük güverteleri, boş yelkenlileri, güneşin içinde madenleri ve boyaları uçan vapurları düşünebildiği deniz ona, ciğerlerine çektiği havanın kıymetini, açıkçası yaşamanın zevkini ve lezzetini verirdi. Ondan ötesi boş, ıssız, manasızdı.
"Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor" diyor Sait Faik ve ben her şeyin seni sevdiğimde başlamasını istiyorum.
Reklam
Vatanı Mustafa Kemal ismimde bir Türk çocuğu kurtaracaktır.
"İçimde muhakkak bir yer paramparça olmuştu ki, ağlayamıyordum." Sait Faik Abasıyanık
“İnsan yüreği bir sarkaç gibidir. İstediği noktaya ulaştığı anda tüm hızıyla tam tersi tarafa doğru kaymaya başlar." diyor Sait Faik. Bakın doyumsuzluk daha iyi anlatılamazdı. Neyi elde edersen, zihnin elde ettiğin şeyin tersine doğru evrilir. Ulaştığı her şeyin nankörüdür insan.
Reklam
Bana bakmadan benimle ilgili gibiydi.
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası
Günün birinde dostluklardan, insanlardan ve hayvanlarda ve ağaçlardan ve kuşlardan ve çimenlerden yapılmış vazife hissiyle çarpan yüreklerle dolu bir alemde yaşayacağımızı düşünelim.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası
Huzur..
İnsanlar var, sevdiklerini almışlar şu saatte koyunlarına, dalmışlar iki kişilik rüyalarına.
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası
Uykusuzluğun hırkası...
Bir ölüm ve doğum rüyası içinde şafak atıyor. Kalkıyorum. Kollarıma uykusuzluğumun hırkasını geçiriyorum. Dar geliyor. Şafak söküyor, aynadaki yüzüme saldırıyorum, bakıyorum.
Reklam
Çürümeden çok önce, galiba kokuşmadan da evvel, ölümle dirim arasında geçen kavganın sonundaki boşlukta; birtakım ecza şişelerinin küçüklü büyüklü, sıra sıra dizildikleri, ağızlarını açıp bekleştikleri zamanı; ötekisiyle;sıcacık bir oda ve bir sepet içinde kokmaya, bir kurt yüzünden bozulmaya, delirmeye, canlanmaya hazırlandıkları zaman parçasıyla karıştırıyorum.
Size öyle geliyorsa öyledir.
Sayfa 64 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Şahmerdan
“Bırakın beni ey hakikatler! Yürümek istiyorum. Cennetlerin olduğu yere doğru. Ne açıkları, ne açları, ne beni kızına münasip görmeyen zengin tüccarı, hiçbir şeyi düşünmeyeceğim. Dertlerimden kime ne? Bırakın beni harpler... Kadınlar... Çocuklar... Αςlar... Deliler. Yürümek. Şoseden ayrılan yoldan bir cennete doğru yürümeye bırakın.”
Şahmerdan
“Şoseden ayrılan yolların güzel, harikulade yerlere, bilinmedik, hep arzulanmış yerlere gittiklerini zannetmeyen bir yaradılışta kaç insan vardır, bilmem. Varsın olsun! Mademki her zaman insanların içinde bir cen net yaratmak hulyası hakikat kadar kuvvetlidir.”
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.