Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara… diye başlıyor bu seferki romanımız. Bugüne kadar Azra Kohen'in herhangi bir kitabını okumamıştım ve Aeden benim için bir ilkti diyebilirim. Ne zaman vakit bulup Ankara Olgunlar caddesinde ve diğer kitabevlerinde yenilikler ya da aradıklarım için bakınsam, Fi, Çi, Pi üçlemesini görüyordum. O kırmızı, mavi
Yazarımız diyor ki: “Bir film düşün. İlk sahne sıradan bir olayla başlar. Film ilerledikçe gelişmelere inanamazsın. Dehşete kapılırsın. Film biter. Etkisinden kurtulamazsın. Korkarsın.”
Bende diyorum ki: “Filmin size tanıdık olduğunu ve gerileceğinizi, korkacağınızı bilmenize rağmen Pandora’nın kutusunu aralama dürtüsünün size hâkim geldiğini
Tarih: 2009
Yer: İstanbul, Bakırköy
Mekan: Caorusel avm Gloria Jean's Coffees, Bahçe bölümü sol sıranın en arka masası.
İçecekler: Sade şekersiz filtre kahve (ben) ve White chocolate mocha.
Konu: Farkındalık.
Katılımcılar: Ben ve bir arkadaş. (ismi lazım değil) Tabii o zamanlar bekarım nerede akşam orada sabah modu:)
Arkadaşıma dedim ki ''sence
Saklı Seçilmişler kitabında gıda ile ilgili nasıl kandırıldığımızı okuduk, bununla ilgili bol bol konuştuk, düşündük. Yiyecek tüketmek zorunda olduğumuz için elimizden hiçbir şey gelmedi. Kandırıldığımızı bile bile bu gıdaları tüketmek zorundayız.
Ancak bu kitapta bahsedilen ilaç konusunda
Üzülerek söyleyeyim ki yakın çevremdeki kanser vakalarının artması sonucunda bu durumun normal olmadığını ve mutlaka bir sebebinin olduğunu, büyük bir ihtimalle de birilerinin bizim üzerimizde bir çeşit deneyler yaptığını düşünerek okumaya karar verdiğim bir kitap.
Aslında kitabın varlığından bir yıldır haberdardım. Ama her gün internette
Kara kutu isimli kitabın önsözü niteliğinde bir kitap. İki kitabı da birbirinden ayırmamak lazım. Bu kitabı okuduktan sonra yemek yemeye aşı yapmaya korkacaksıniz diyebilirim. İsmini şimdi hatırlayamadığım ingilizce bir yapıtta vardı aşağı yukarı anlatılanlar aynı şeyler.