Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şunu bil ki işlerin hakikati akılla bilinir; iyilik ve kötülüklerin ayrımı ancak akılla yapılır. Akıl iki kısma ayrılır. Birincisi tabiî (doğuştan gelen) akıl; ikincisi ise kesbî (tecrübe ve gayretle elde edilen) akıldır. Tabii akıl asıl ve hakiki akıldır. Ona bir sınır tayin edilmiştir ki orası mükellefiyet mertebesidir. Burası ziyade de noksanlık da kabul etmez. İnsan bu yönüyle diğer canlılardan ayrılır. İnsanda bu tamam olunca ona akıllı denir ve kemal derecesine bununla ulaşır. Nitekim Sâlih B.Abdulkuddus[5] da bu gerçeği şöyle ifade eder: Kişinin aklı tam olursa tam olur işleri, Tam olur amel binası ve idealleri, Dahhak’ın[6], “Diri olanları uyarsın diye...”[7] âyetinde kastedilen kişilerin akıllı kişiler olduğunu söylediği rivâyet edilmiştir.
Sayfa 13 - İlk Harf Yayınevi
Vaizlerin şiirler ve kıssalar vasıtası ile propaganda yapabiliyor olmaları Abbasi hanedanını onların aleyhlerine bir faaliyet içerisinde olabilecekleri hususunda tedirgin etmiştir. Neticede vaizler halkla her an birlikte olabiliyor ve görüşlerini halkın daha rahat anlayacağı ve içselleştirebileceği şekliyle sunuyorlardı. Bu noktada Abbâsî merkezi yönetimi, kendine karşı herhangi bir oluşuma gidilmemesi için vaizleri devlet adına çalışan kişiler haline getirip resmi ideoloji çerçevesinde halka yön verilmesini hedeflemiştir. Fakat bunların hepsi devlet namına çalışmıyordu. Bağımsız olan bir kısmının zındıklıkla itham edilerek öldürülmesi, Salih b. Abdülkuddüs'ün de aynı şekilde itham edilerek öldürüldüğünün düşünülmesine sebep olmuştur
Tuğba ŞahbazKitabı okudu
Reklam
Sâlih b. Abdulkuddus
Kişinin aklı tam olursa tam olur işleri Tam olur amel binası ve idealleri
Bu bağlamda Salih b. Abdulkuddüs'le yaptığı münazarayı zikredebiliriz. Salih bu münazarada alemin nur ve zulmet adı verilen iki kadim asıldan meydana geldiğini iddia etmiş, Ebü'l-Hüzeyl ise ona karşı Tevhid ilkesini savunmuştur.
Bu dönemde Mukanna ( 163/780) ile mücadele edilmiş ve yine İran dualizminin önemli ismi Salih b. Abdulkuddüs (166/783)'le hem ilmi düzeyde, hem de devlet düzeyinde mücadeleler yapılmıştır.
Ebu'l Ferec Isfehani (356/ 967) 'nin naklettiğine göre Basra'da altı kelamcı bulunmaktaydı ve bunlar Ezd kabilesine mensup bir şahsın evinde toplanarak tartışmalar yaparlardı. Vasıl b. Ata, Amr b. Ubeyd (144/761) , Beşşar b. Bürd (167/784) ,76 Salih b. Abdulkuddüs (166/783) , Abdülkerim b. Ebi'l Avca (155/772) ve -ismi zikredilmeyen- ev sahibi şahıstan oluşan bu grup kendi aralarında belli konuları gündeme getirerek münakaşa ederlerdi.
Reklam
İlim
Yöneldiğinde bir ilme Dikkat et yüklendiğine Çünkü o yüktürsırtına Bil ne yükledin arkana İlmin de kendi içinde Bir sırası var kendince Bunu öğrendiğine göre Yönel artık en öndekine Salih b. Abdulkuddus
Sayfa 81 - Otto yayıncılıkKitabı okudu
Salih b. Abdulkuddüs
Irzı ayaklar altında iken, elbisesini tozlardan koruyan senin hoşuna gitmesin. Belki kişi fakir olabilir. Elbisesini pis görebilirsin, fakat onun ırzı temizdir.
Sayfa 176Kitabı okudu