Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Salih

Salih
@salihturkoz
Dışarıdaki hayvanlar domuzdan insana, insandan domuza ve tekrar domuzdan insana baktılar ama şimdiden hangisinin hangisi olduğunu ayırt etmek imkânsızdı.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Gerçek mutluluğun çok çalışmakta, tutumlu ve sade bir yaşamda yattığını söylüyordu.
Kimsenin düşüncelerini söylemeye cesaret edemediği bir devir gelmişti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır.
Düşünebildiklerini sanan bu düşünce fakirleri, hakikaten düşünebilen üç beş kişinin hayatını belirliyor üstelik.
Reklam
Ben hasta bir adamım. Hayır, bedenim değil, ruhum hasta, beynim hasta. Bütün değerlerimi kaybettim sanki. Hiçbir şeyi umursamıyorum. Birkaç ay önce gelseydin her şey çok farklı olurdu. Ama artık çok geç.
Senin de fikirlerin, tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş.
Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olmayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu...
Ayrıca herhangi bir şeyin kölesi olmak, tütün bile olsa hiç iyi bir şey değildir.
"Kütüphane dolduracak kadar yazmak, kendi hayatını kaybeden adama ne fayda sağlar?"
Reklam
"İçimde söylemek istediğim çok şey var sanki. Çok büyük şeyler. Bunları ifade etmenin yolunu bulamıyorum. Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içinde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor."
Ne söylediğinizi, biraz da nasıl söylediğiniz belirler.
Bir sürü kitap okudu ama içindeki huzursuzluk azalmak yerine daha da büyüdü.
"Bir kadının yüzüne bakıp sarhoş olacağımı hiç sanmazdım."
Sonunda o kadınla karşılaşmıştı; kadınlar hakkında düşünmeye alışık olmadığı için pek düşünmediği, ama günün birinde karşılaşacağını belli belirsiz de olsa umduğu kadınla.
Kendisinin sadece kitaplarda görmüş olduğu ve o güne dek tanıdığı hiçbir adamın ya da kadının telaffuz etmeye çapının yetmeyeceği kelimeler geliyordu kulağına.
Reklam
Karşısında yaşamaya değer bir şey vardı işte; kazanmak için savaşmaya, mücadele etmeye ve evet, uğruna ölmeye. Kitaplar haklıydı. Dünyada böyle kadınlar da vardı.
Ölmek kolay benim için, çünkü öldüğümü uzaktan hissedemezsin. Ölüyor olmam acı verseydi sana, ölemezdim.
Bana hayranlık ve arzuyla, bedenimi hep tutuşturmuş olan o bakışlarla bakıyordun.
"Seninleyken tek bir anı bile bir soruyla, aptalca bir lafla ziyan etmek istemiyordum."
"ama ne anlamı var ki bir tabutun üstündeki çiçeklerin?"
"Ve insanlar arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yok."
Reklam
"varlığının dokunuşuyla tınlayacak gergin bir tel gibiydim."
İnsan ruhunu yitirdikten sonra dünyalar onun olsa neye yarar.
Sayfa 247Kitabı okudu
"İnsan hayata sanatsal yaklaşırsa kalbi, beyni olur."
Sayfa 246Kitabı okudu
"Bunu gece günlüğüme yazacağım." "Neyi?" "Ateşten yananın ateşe doymadığını."
Sayfa 226Kitabı okudu
Bir insanın yaşamındaki en önemli şey kendi yaşamıdır. Komşunun yaşam şekline gelince; insan, yobaz ya da Püriten değilse ahlaki değer yargılarıyla caka satmamalı, çünkü başkalarının yaşam şekilleri bizi hiç ilgilendirmez.
Bir insanın kişiliğini sevmişsem, kendini ifade etmek için hangi yöntemi kullanırsa kullansın hoşuma gider.
Reklam
"Yaşamın en büyük sırlarından biri budur; ruhumuz duyularımızla, duyularımız ruhumuzla şifa bulur."
"İnanmaya dair söyleyeceğimse şudur: Her şeye inanabilirim, yeter ki inanılmaz olsun."