12 İmam kavramının Türklerdeki soydan gelmeye dayalı şaman (kam/oyun/ozan-bahşı/baskı) geleneğine benzemektedir.
Sayfa 71 - 13. Baskı, Kripto YayınlarıKitabı okudu
78 syf.
9/10 puan verdi
Hephaistos'la Hera hiçbir zaman birbirlerini sevmemişlerdir. Hera, Hephaistos'u kendi başına oluşturmuş ve doğurmuştur. Fakat bebeğin ayaklarının topal kendisinin çirkin olduğunu görünce ve bütün Tanrılar onla alay edince, Hephaistos'u Olimpos Dağı'ndan atmıştır. çok erken zamanlarda kabilelerin savaş aleti yapmakla görevli demircilerin düşman
Zincire Vurulmuş Prometheus
Zincire Vurulmuş PrometheusAiskhylos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,4bin okunma
Reklam
Benim, naçizane bildiğim kadarıyla, Türkler kadim gelenekleri olan Şamanlığa, Asya'da kullandığımız Ön-Türkçede, Kamanlık, Şaman'a da Kam veya Kaman derlermiş. Kanlar ya da Kamanlar, her şeyden önce birer şifacı, yani 'otacı' denen, bitkilerle kaç yapan, nasıl desem, sanki o zamanın eczacılarıymış.
Sayfa 56 - EverestKitabı okudu
“The Golomt Center for Shamanic Studies” adlı bir Moğol şaman örgütüne göre, şaman sözünün tam anlamı “din adamı” demektir. Moğollar yüksek düzeydeki erkek şamanı “cigari”, kadın şamanı da “abciye” olarak adlandırıyorlar. Alçak düzeydeki şamanların erkeğine “böge”, kadınına da “idugan” diyorlar. Altaylılar ve Tuvalılar şamanı “kam” olarak adlandırıyorlar. Sahalar erkek şamana “oyun”, kadın şamana “udagan” diyorlar. Kazaklar ve Kırgızlar ise “baksı” adını kullanıyorlar.
Kendi geleneğimizin tabiata saygılı,önemli figürü olan Kamanların(Şaman) bugün hor görülmesi canımı sıkıyor.Folklorik öğe olarak bile sahip çıkamıyoruz Kam'lara...Üstelik yalnızca şifacı değil ozanmış bu kişiler.
Tahtalı köy
" TAHTALI KÖYE GİTMEK" Eskiden Türklerde Şaman/Kam inancına göre ölünün gömüldüğü yere ağaç parçaları, tahta ile işaretleme yapılırdı... Bu hem mezar yerini belirlemekle hem de ağacın kutsallığını vurgulamak amaçlıydı. Ormanlık alanlarda mezar taşları yerine ağaç parçaları konurdu. Ve ölenle ilgili işaretlemeler de yapılırdı. Anadolu'daki arkeolojik araştırmalarda da birçok mezarda ağaç kalıntılarına rastlanmıştır. Orta Asya'da o dönemki inançlarda annenin dünyaya "kayın" ağacı ile getirildiğine inanılırdı. "Kayın" sözcüğü "kadın" sözcüğünün eski hali olarak bilinirdi. Kayın ağacı kam törenlerinde hayat ağacı olarak sembolize edilirdi. Hayat ağacı inancında, ölmüş ruhlar, yeri ve göğü bağlayan ağaç ile "öbür tarafa" giderlerdi. Günümüzde ölümleri veya öbür tarafa gitmeyi anlatırken kullanılan "Tahtalı köy" ifadesi buradan gelmektedir. M.TEKİN
Reklam
244 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.