Ölüm ve Işık her zaman ve her yerdedir; onlar belki yeni bir güzellik yaratabilmek için Samsara' nın içinde sözcükler yakar. Aslında tün dünya olan Adsız'ın düşlerinde başlar, biter, uğraşır ve didinirler
Gün ilerledi ve Sincap acelesi olmasına rağmen ormanda yardıma ihtiyacı olan hayvanlara yardım etti: kurda, dağ sıçanına, tilkiye, samsara, kurbağalara nehirdeki balıklara...
Yaşamanın acı çekmek olduğu yazılmıştır. Bilgeler der ki, bunun anlamı, insanoğlunun şayet aydınlanmak istiyorsa, Karma yükünden kurtulma zorunda oluşudur. Bu yüzden, der bilgeler, insanoğlunun yazgısına karşı, kurtuluşu için izlemek zorunda olduğu yola karşı bir düş içinde mücadele etmesi neye yarar? Ebedi değerlerin ışığında, der bilgeler, acı çekmek hiçtir; Samsara şartlarına göre, der bilgeler, bizi iyi olana götürecektir. Öyleyse şer ile güçlü olanlara karşı insanoğlunun mücadele vermesinde haklılık olabilir mi?
"Bizler alışkanlıklarımızdan ibaretiz. "Ben" dediğimiz belli eğilimlerimizdir aslında. Alışkanlıklar değişir, bunda sorun yok. Ama bir alışkanlığa bağlanırsak onun kurbanı olur, onu kendimiz sanmaya başlarız. Buna Samsara döngüsü deriz. Bunu kırmak için ister Budizmi kullanın ister başka bir yaklaşım, önemli olan bağlardan kurtulmaktır. Unutmayın Buddha Budist değildi. Bizleri bağlarımızdan kurtaracak olan araçlara bağlanan yine bizleriz."
Dzongsar Jamyang Khyentse Rinpoche