Gece gibi ülkeden ülkeye geçerim;
Garip bir söz gücüm vardır;
Yüzünü gördüğüm anda anlarım,
Beni dinleyecek kimseyi tanırım:
Bu hikaye hemen ona anlatılır.
Yalnız bir yolda yürüyen kişi gibi
korku ve dehşet içinde,
bir kez ardına baktıktan sonra da yürüyor,
ve başını çevirmiyor bir daha;
biliyor çünkü,korkunç bir düşman
hemen ardından yaklaşıyor.
Ölümsüz Coleridge'in ölümsüz eseri... Gustave Dore'un resimleriyle ve Tiger Lillies'in bu şiiri dark caberet yaptığı albümüyle birliktte keyifle okudum. Sadeliğin içinde yoğun ve çok katmanlı imgelemler, beni çok etkiledi. Şiirin bu yoğunluğunun başına Orhan Pamuk'un önsözü ve sonuna Şavkar Altınel'in sonsözü de eklenince çok güzel bir kitap ortaya çıkmış.
Yaşlı GemiciSamuel Taylor Coleridge · İletişim Yayınları · 2018741 okunma
Day after day, day after day,
We stuck, nor breath nor motion;
As idle as a painted ship
Upon a painted ocean
Günler günleri izledi böyle,
Durduk orada hiç kıpırdamadan
Ressam elinden çıkmış bir gemi gibi,
Ressam elinden çıkmış bir denizde duran
Down dropt the breeze, the sails dropt down, ‘Twas sad as sad could be;
-The ship hath been suddenly becalmed.-
And we did speak only to break
The silence of the sea.
Birden rüzgâr dindi, tüm yelkenler indi,
Yoğun bir hüzün çöktü her şeye,
-Birden rüzgâr dinip gemi hareketsiz kalır.-
Ağırlığı hissettik, rastgele sözler ettik
Sırf denizin sessizliği bozulsun diye
The Sun came up upon the left,
Out of the sea came he!
And he shone bright, and on the right
Went down into the sea
Güneş doğdu sol yanımızdan,
Doğdu içinden denizin;
Işıdı var gücüyle ve ateşten yüzüyle
Battı sağda içine denizin
1813' te ölümün eşiğinden döndüğü aşırı dozun ardından afyonu bırakmak için Bristol' de bir kliniğe yattı. Mayıs 1814' te bir arkadaşına "Çarmıha gerildim, öldüm, gömüldüm, Cennet'e yükseldim ve şimdi ağır ama aşamalı bir şekilde yeniden doğuyorum." diye yazdı.
(Ama hiç bırakamamış.)