Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın
Herşey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Herşey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru
HERŞEY SENDE GİZLİ - CAN YÜCEL
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sen sesini alıp gidince ben burda dilsiz kaldım Ya sen bana fazla geldin Ya ben sana az kaldım Gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur Gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur
Niçin öldün Nazım?
ne yaparız şimdi biz
şarkılarından yoksun?
Nerde buluruz başka bir pınar ki
orda bizi karşıladığın gülümseme olsun?
Seninki gibi ateşle su karışık
Kaç şehir,kaç acı, kaç sevinç,kaç hasret,kaç aldanış ve kaç öfke tanırsan tanı!İstersen değiştir tüm yolları yeni,patika yollar yap kendine! Taşlıdır adımların, yanlış iliklenmiştir hayat,zor yamanmıştır geride bıraktığın ömür. Şimdi sen bir hasret daha tanırsın senden gayrısı vuslat yaşar...Sen bir kelimeye sığınırsın senden gayrısı bir cümle yazar...Sen yeni bir zaman alırsın çevirirsin anahtarı ama dönmeyen bir devran seni karşılar hadi şimdi mumyala gençliğini ve odanın en kuytu köşesine bırak, uyandığında her sabah ilk o günaydın desin sana... Belki bu defa başka adamların ve kadınların maskelerine aldanmazsın! YASEMİN BAŞ
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Şimdiye kadar nasıl yaşadıysan gene öyle yaşayacaksın sanırsın.
Sonra beklenmedik bir anda biri çıkar gelir.
Etrafındaki kimseye benzemez.
Kendini bu yeni insanın aynasında görmeye başlarsın.
Var olanı değil sende eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır o.
Ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını, bilmediğin bir şeye hasret çektiğini anlarsın.
Şamar gibi iner hakikat suratına.
Sana içindeki boşluğu gösteren bu kişi bir pir, üstad, arkadaş,yoldaş, eş ya da bazan bir çocuk olabilir.
"Önemli olan seni tamamlayacak ruhu bulmandır.
Her peygamberin verdiği öğüt aynıdır.
Sana ayna olacak insanı bul...!"
Elif Şafak