O gecenin sabahına açılan gözlerini aynada fark etmeye çalışıyordu. Geri dönmek istiyordu; bir daha uyanmamak... Biliyordu ki orasıydı onun özgür dünyası, yaşamaya değer yanları, düşleyip düşünebildikleri, susmadan söyleyebildikleri... İfadesinde acı tuzlu taneleri ile düşünmeye başladı, bu aralar hükümsüz düşünceler sarmıştı tüm benliğini.
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan
Bu incelemeyi okuyun çünkü ağır incittiniz yüreğimi!
Bir kitaba başlamadan önce o kitabı okuyanların düşüncelerini merak eder, kitabın sayfasına girer bakarım. Nitekim bu kitap için de öyle yaptım. Öyle güzel düşünce ve alıntılar vardı ki hemen okumaya başladım eseri. Ama o da ne! Okuduktan sonra fark ettim ki kitaba ait diye paylaşılan
Namazda ve günlük hayatta okuduğumuz dualar, tesbihlerin anlamı.
🎀Allahü ekber:
Allah büyüktür. [Allahü teâlâ, zihne gelen her şekilden ve hayallerden ve yarattığı mahluklara benzemekten uzak ve kâmillikle vasf olunan her şeyden, daha büyüktür.]
🎀Sübhane rabbiyel azim:
Azim olan Rabbimi bütün noksanlıklardan tenzih ederim. [Her şeyden büyük
Orhan Kemal - 2 Haziran 1970
"İnsanın gâvuru, müslümanı olmuyor arkadaş. İnsanın insanı, insan oluyor!"
Ahmed Arif -2 Haziran 1991
"Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğuramaz seni. Bir daha hiçbir cihan bulamaz seni.."
Muhammed Ali - 3 Haziran 2016
"Risk alacak cesareti olmayan kişi, hayatta hiçbir şey başaramaz."
Nazım Hikmet Ran - 3 Haziran 1963
"Herkese selam, sana hasret.."
Ahmet Haşim - 4 Haziran 1933
"Sen sevmeyi bilmedin ki ölmeyi bilesin. Çünkü sevmeyi bilmeyenler ölmeyi de bilemez."
Cahit Zarifoğlu - 7 Haziran 1987
"Aklımdan çıkmıyorsun dedim. Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya."
Cemil Meriç - 13 Haziran 1987
"Kitaptan değil, kitapsızlıktan korkmalıyız."
Peyami Safa - 15 Haziran 1961
"Gerçek aşk sevgilinin bütün kusurlarını görür ve sever… Aşk inanmanın şiiridir. Aşk şüphe etmez. Aşk kıskanmaz. Aşk iğrenmez. Aşk çirkin bulmaz. Aşk küçümsemez...."
Hasan İzzettin Dinamo - 20 Haziran 1989
"Hayvana yemek değil su bile veremez olduk.Böyle bir evde kedi değil sıçan bile barınmaz"
Ahmet Muhip Dıranas - 27 Haziran 1980
"Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana."
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara… diye başlıyor bu seferki romanımız. Bugüne kadar Azra Kohen'in herhangi bir kitabını okumamıştım ve Aeden benim için bir ilkti diyebilirim. Ne zaman vakit bulup Ankara Olgunlar caddesinde ve diğer kitabevlerinde yenilikler ya da aradıklarım için bakınsam, Fi, Çi, Pi üçlemesini görüyordum. O kırmızı, mavi
♡♡♡♡
O zamanların elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda...
Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu.
"Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi
Özlersin..Burnunda tüter...
Ama gidemezsin, ulaşamazsın...
O gözünün önündedir ama,
Sen ona varamazsın..
Tel örgülerle sınırlamıştır kendini,
Yaklaşamıyorsun mum'a pervane misali.
Keşke..diyorsun. Keşke gururu bıraksa da
Sarılsa anıların vazgeçilmezliğine.
O da "Özledim!", dese.
"Sensiz dayanamadım!" dese..
"Senden gitsem de, yolum yine senden geçti, sana geldim!" dese..
Yarım kalan hayalleri tam'a ulaştırsa keşke...
İmkansızlığın boynunu vursa, hasrete kelepçeler taksa..
Gurur var değil mi? Gururun kamçısı aşktır.
Aşkı'na sahip çıksa, "Ben senden öte yar sevemedim." dese..
Çok mu? Sevdaya sahip çıkmak çok mu zor?
Ben özledim ama diyemedim.
Söyleyemedim.
Duyar mı? Sesim dizelerime saklıyken,
Duyar mı? Kim bilebilir ki.
Bir tek acı çeken bilir....
Dünya tarihindeki en önemli Rus yazarları arasında yer alan Tolstoy... Aristokrat bir ailenin ferdi olan yazar, aile konağında meydana geldi. Para durumları iyiydi, Dostoyevski gibi yokluktan gelmiş bir yazar değil kendisi; ancak aile durumları hiç de iç açıcı değil. 2 yaşında(1930) annesini, 9 yaşında(1937) babasını kaybediyor. Çok iç açıcı bir
Çocukluk yapma!
Çocuk musun sen!
Çocuktan betersin!
Bu yaptığını çocuk yapmaz!
Fark ettiniz mi, çocuk kelimesini ne kadar olumsuz bir kavram halinde kullandınız?
Yaşayanların en kusursuzları belki de.
Oysa birçoğunuz çocukluğuna hasret. İmkan verseler dönmek için elinizden geleni yaparsınız.
Var mı çocukluk gibisi!
Bir ön yargıyı yıkarak