Birçok insan yaşları ilerledikçe YAŞAMIN güzelliklerinin tadına varmak yerine, yaşlandıklarını düşünerek, kendilerine birtakım sınırlar koyarlar. Bu sınırlar ise "YAŞIMA YAKIŞMAZ" la bilinç altına yerleşir ve yaşamdan ellerini ayaklarını çekerek ölümü beklerler... UNUTMA!!! Zihninle yüreğini dengeleyip, herşeye sevgi ile yaklaşırsan yaşamın sana getirdiği GÜZELLİKLERE rahatlıkla adapte olur, kolaylıkla uyum sağlayabilirsin. İşte bu uyum sağlandığı zaman yaşlanmak diye birşey olmaz. Farketmiyormusun? bedenin ne kadar harap, yıpranmış ya da hasta olsabile RUHUN herzaman ÇOCUKTUR.. Ruhunun oynamasına Dans etmesine izin ver. Birileri bana güler diye endişe etme.. Eğer birilerini güldürmeyi başarmışsan Bu acı çeken dünyada onlara en büyük iyiliği yapmışsın demektir BEN daima seninleyim. Ne kadar küçük olursa olsun ilk adımı isteyerek at. İyileşmeyi ve öğrenmeyi tüm içtenliğinle iste, MUCİZELER mutlaka gerçekleşecektir. KENDİNLE BARIŞ.
Hidayet
(Resülullah'ın torunu) Hasan b. Ali (ra) şöyle demiştir: ''Allah Resulü (sav) vitirde okumam için bana şu duayı öğretti: 'Allah'ım, hidayete erdirdiklerinle beraber beni de hidayete erdir. Sıhhat ve afiyet verdiklerinle beraber bana da afiyet ver. Himaye ettiğin kimseler gibi beni de himaye et. Bana verdiğin nimetleri bereketlendir. Verdiğin hükmün şerrinden beni koru. Hükmü sen verirsin, senin üstüne hüküm verecek kimse yoktur. Senin dost olduğun kimse asla zelil olmaz. Eksiklikler sana yakışmaz. Ey Rabbimiz! Yücesin ve kutlusun."' (T464 TirmizI, Vitr, 10)
Reklam
“Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz!”
Sustu. "Sana kırmızı yakışmaz, siyahlar içindeki." Siyahlar içindeki. Bir fırtına koptu içimde, ama bu sefer sadece içimde.
Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz.
Kendi kendime: "Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz!" diyorum.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.