Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Kendi kendime: "Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz!" diyorum.
Reklam
Kendi kendime : " Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz! " diyorum.
Sayfa 9 - YKY
Bir gün Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Ali’ye sorar; - Ya Ali Allah’ı seviyor musun? - Evet, Ya Resulullah - Peki, beni seviyor musun?
128 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ah be Sabahattin Ali!
"Kendi kendime: 'Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz!' diyorum" (s.9).
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
'nin ne zaman bir şiirini, romanını ya da hikâyesini okusam, "Ah be Sabahattin Ali, biraz daha yaşasaydın ve bizler için bu şarkıyı yarıda bırakmayıp biraz daha yazsaydın olmaz mıydı?" demekten kendimi alamıyorum.
Yeni Dünya
Yeni DünyaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202127,2bin okunma
Kendi kendime: "Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz!" diyorum.
Sayfa 9 - Yapı Kredi Yayınları, 2021Kitabı okudu
Reklam
Şimdi lütfen düşün biraz, Yaslan üzgün anılarına; Kalsam bana yakışmaz, Bensizlik yakışır sana.
Sayfa 309 - K.kediKitabı okudu
" Senin neyin var?" " Gördüğünüz gibi, Fyodor Naumoviç, öldüm ben.." " Ne zaman?" " Yarın akşam yemeğinden önce" " Ne tuhaf şey! Neden ölmeden geldiniz? Yarın akşam yemeğinden sonra getirirlerdi sizi." "Gördğünüz gibi Fyodor Naumoviç, kimsem yok benim, yalnızım. Beni buraya getirecek kimse olmaz. Komşular, Pafnutıç, dediler, sen önce git Fyodor Naumoviç'e, belgeni al çünkü yarın seninle uğraşacak zamanımız yok. Besbelli bir günden fazla yaşamazsın." " Hmm pekala yarın tarihli bir belge vereyim sana. " " Nasıl uygun görürseniz. Yeterli sigorta sandığına verecek bir belge olsun. İşler çok. Daha papaza gideceğim, yeni bir pantolon alacağım, bu pantolonla ölmek yakışmaz bana."
Can yayınları
Üzülüyorsun, takma diyorlar. Kızıyorsun, değmez diyorlar. Boşveriyorsun; gamsız diyorlar. Susuyorsun, iki çift laf et diyorlar. Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar. Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar. Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar. Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar. Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar. Dikine gidiyorsun, yaşına başına yakışmaz diyorlar. Ölünce ne diyecekler? Muhtemelen; Ölüm sana yakışmadı. Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler.. Müşfik KENTER
" Can !" dedi, ''Can sana ne yakışmaz ki ?'"
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Canın çok mu yandı ben yokken? Yoksa kendimi çok mu önemsedim aklında yokken.. Yalnızlığınla mı evlendin? Hani evin bile bendim... Sözler verdin tutamadığın, Birer birer tutuyorum sözlerimi, Hani tutmam için zorladığın. Haberin olmayacak belki, Umrunda değilsem heleki... Ama bil isterim, ama duy isterim; Cesaretim
Gönderi kullanım dışı
" Başladığın işi yarım bırakma iki gözüm, sana yakışmaz!" diyorum..
Cevabın güzelliği mest etti...
"Peygamber Efendimiz (s.a.v), İmam Ali'ye (a.s) sorar: -Ya Ali! Allah'ı, seviyor musun? -Evet ya Resûlullah. -Peki, Beni seviyor musun? -Evet, ya Resûlullah. -Peki, eşini seviyor musun? -Evet, ya Resûlullah. -Peki, çocuklarını seviyor musun? -Evet, ya Resûlullah. -Peki, bunların hepsini bir kalpte nasıl topluyorsun? Hz. Ali (a.s) bu beklemediği son soru karşısında şaşırdı ve cevap veremedi. Bunu düşünmem gerek, deyip oradan ayrıldı. Hz. Ali (a.s) düşünceli bir şekilde dolaşırken eşi Hz. Fatıma annemiz durumu fark edip, "Nedir bu hal, ya Ali?" der ve ekler, "Eğer bu düşünceli halin, dünyevi kaygılardan dolayı ise sana yakışmaz, bırak gitsin. Yok, bu halin Rahmani kaygılardan dolayı ise anlat birlikte çözüm bulmaya çalışalım" der. Hz. Ali (a.s), Efendimizle (s.a.v) geçen diyaloğu bir bir Hz. Fatıma'ya anlatır. Hz. Fatıma durumu öğrenince tebessüm eder ve Hz. Ali'ye der ki: "Ya Ali, babama git ve de ki, kişi Allah'ı (c.c) aklıyla ve ruhuyla sever, Peygamberimizi (s.a.v) kalbiyle sever, eşini nefsiyle sever, çocuklarını ise şefkatiyle sever." Hz. Ali, aldığı bu cevap karşısında memnun olur ve hemen Efendimizin yanına gelir. Hz. Fatıma annemizden öğrendiklerini, Efendimize anlatır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) cevabı alınca tebessüm eder ve der ki, "Ya Ali, bu Bana getirdiğin gül, nübüvvet ağacından koparılmıştır.."
Kendi kendime: "Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz!" diyorum.
Sayfa 9 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.