Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaklaşık bir buçuk metre kare yüzey alanıyla tenimiz, sahip olduğumuz en büyük duyu organımızdır. Hassas dokunuşlar, tenimizin okşanması ve bunların uyandırdığı duygular, birçoğumuz için, aşk ilişkisinin ana yoludur. Dokunma iki köklü güdüyü: Cinsellik ve önem verilen öteki tarafindan fark edilmeyi ve sarılmayı bir araya getirir. Antropolog Ashley Montagu'nun da, kitabı Dokunmak’ta belirttiği gibi; ten tene temas, cinselliğin ve bağlanmanın dilidir. Cinsellik canlandırır, aynı zamanda yatıştırır ve rahatlatır da...
Sayfa 168 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
Cinsellik, kaygı giderici bir ilaca dönüştüğünde, gerçek anlamda erotik olamaz.
Sayfa 167 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
Reklam
Gerçekte, güvenli bağlanma ve tamamıyla doyumlu bir cinsellik yan yana ilerler, birbirlerini takip ederler ve geliştirirler. Duygusal bağlanma daha iyi bir cinsellik sağlar ve daha iyi cinsellik daha derin duygusal bağlanma yaratır. Eşler duygusal olarak erişilebilir yahut yanıt verici ve bağlantıda olduklarında cinsellik samimi bir oyun, güvenli bir maceraya dönüşür. Güvenli eşler, rahat hissederler ve birbirlerinin kollarında duyguya teslim olurken, cinsel arzularını keşfedip doyururken, en derin hazlarını, arzularını ve hassasiyetlerini paylaşırken tereddüt etmezler. Böylece sevişmek, gerçekten sevişmek olur.
Sayfa 164 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
Bir ilişkinin ilk zamanlarında tutku kolaylıkla gelir. Neredeyse her sözcük, bakış ve dokunuş şehvetle titretir. Bu doğanın bizi bir araya getirme yöntemidir. Ancak arzunun o ilk esir alan hücumundan sonra, cinselliğin ilişkideki yeri nedir? Cinsellik bizi kalıcı bir ilişkinin içine çekmenin yanında bir arada da tutabilir mi? Kesinlikle evet. Aslında, iyi bir cinsel birliktelik güçlü bir bağlayıcı deneyimdir. Delicesine sevdalı olmak sadece mezedir. Uzun dönem ilişkideki cinsellik ise başlangıç yemeği... Ama biz genel anlamda cinsellik hakkında böyle düşünmeyiz. Kültürümüz ve sayısız ilişki rehberi tarafindan tutkuya dayanıklı bir güç [olarak bakmak] yerine, daha çok geçici bir his olarak bakmaya şartlandırılmışızdır. Aşkın başında oldukça parlak bir şekilde yanan cinsel ateşlerin, tıpkı bir zamanlar heyecanla dolu olup da sonradan monoton arkadaşlıklara dönen ilişkilerimiz gibi söneceği anlatılmıştır. Dahası cinselliği kendi içerisinde bir son olarak görmemiz öğretilmiştir. Arzuyu, tercihen büyük bir orgazmla sona erdirmek amaçtır. Cinselliğin mekaniğini, pozisyonları, teknikleri ve fiziksel mutluluğumuzu arttıracak oyuncakları vurgularız. Cinselliğin anlık fiziksel tatminden ibaret olduğuna inanırız.
Sayfa 163 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
İncinmeler affedilebilir, ancak hiçbir zaman yok olmazlar. Bunun yerine, en iyi ihtimalle, çiftin bağlanma hikayelerindeki temas ve yenilenme göstergelerine dönüşürler.
Sayfa 158 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
Şunu hatırlamak önemlidir -ki olay geçmişte yaşanmış olda da- inciten eş, olayın geleceği ne şekilde etkileyeceğini değiştirebilir.
Sayfa 155 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
Reklam
Eşler birbirlerine empatik olarak yanıt verdiklerinde beyinlerinin prefrontal kortekslerindeki, son dönemdeki araştırmalardan öğrendiğimiz, "ayna nöron” denilen özelleşmiş sinir hücreleri birbirleriyle temas kurar. Bu nöronlar, başkalarının ne hissettiklerini anlamamızı sağlayan en temel mekanizmalardan biri gibi görünmektedir. Bu başka birisinin deneyimini akılla düşünerek idrak etmekten farklı bir anlama şeklidir. Bir insanın bir eylemde bulunduğunu izlediğimizde, beyin hücrelerimiz o eylemi kendimiz yapıyormuş gibi ateşlenir. Ayna nöronlar, genel mirasımızın bağlanmak için ağ örmüş parçalarıdır, bizi aşka ve sevmeye sürüklerler.
Sayfa 142 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
Bak, bütün tınılar isyan, Bütün kemanlar gece duysana,kopuk ve uzak şeyler var aramızda,ya beni bırak ya bana sarıl...
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ Sevgiler bekliyor sürekli senden. İnsanın bir yanı nedense hep eksik Ve o eksiği tamamlayayım derken, Var olan aşınıyor azar azar zamanla. “Anamın bıraktığı yerden sarıl bana...”
Metin Altıok
Metin Altıok
Reklam
kimseler iyileştiremiyor ben de iyi gelmiyorum bana gel gel de bi sarıl bana
Sayfa 29
Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır!
Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır.
Bir gün dediklerimi değil, demek istediklerimi anlayacak bir erkek çıkmayacak mı karşıma! Hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi anlamak bu kadar zor mu? İlle de, ben bu hayattan bıktım, türünde sözler mi etmeliyim? İşim çok dediğimde, bana sahip çıkacak bir erkeğe ihtiyaç duyduğumu anlayacak biri… Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır!
"Sarıl bana, senin gibi kokana kadar bırakma.."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.