Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
FİLİSTİN ÜSTÜNE Bir ülke ki, Gazze şehri cayır cayır yanıyor!Bombalanan her bir haneden insan eti kokuları yayılıyor.Duvarlar yıkılıyor, insanlar öldürülüyor, Gökyüzünün aydınlığı zapt ediliyor Gece gündüze hep karanlık rengini veriyor. Çocuklar çocuklar daha el kadar çocuklar, Daha ayakları üstüne duramadan Savaşın çocukları alnından
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
Soykırımcı Siyonist İsrail’i Kim Durduracak?
Yahudi inancına göre: Sadece ve sadece Yahudi bir anneden doğan Yahudi olur. Yahudiler anneyi tarla kabul ediyor. “Ürün tarlada yetişir, onun için sadece Yahudi anneden doğan çocuk Yahudi olur!” diyorlar. Baba Yahudi olsa anne Yahudi olmasa o Yahudi olarak kabul edilmiyor. Yahudi anneden olmayan bütün insanlara ise “Goyim” diyorlar. Yahudi
Sinema Bir Şiir Olsaydı O, En İyi Şairlerden Biri Olurdu!
Asla kaçırmamanız gereken Andrey Tarkovski filmleri 1-) SİLİNDİR VE KEMAN Silindir ve Keman, Andrei Tarkovsky'nin 1960 yılında Sinema Enstitüsü'nü bitirmek için çektiği 45 dakikalık mezuniyet filmi. Film bir işçiyle kemana yeteneği olan bir çocuk arasındaki ilişkiyi anlatır. Tarkovsky'nin Ivan'ın Çocukluğu (film) Ivan'ın
Ey Oğul, Sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın. Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı. Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise sessizliktedir.
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Reklam
Daha büyük acılara hazırlanıyordum hep, sevdiklerimi kaybetmem benim içimde nasırlaşmış bir kabuktu, çoğu sadece kabuk olarak kaldı. Kimi o kabuğu göre göre üstüne bastı, kimi ezdi, kimi kabuğumla oynadı, kanattı. Her yaradan içeriye birer sonda girecektir ve kemikteki çürüğe kadar dayanacaktır dedim. Nefes darlığım sık sık kalbimde kesinti
Kalabalıklar korkutuyor beni. Beklenmeden dışa vurulmuş kahkahalar yükseliyor içsel konuşmalarımın ardında. Ola ki kaybdersem kendimi bir ağaç yahut bir meltem aradığım serinliğinde, vücudumun aşırı salgılanmış düşünceler damlıyor topraklarına. Doğusundan batısına insanoğluyum, kalabalıklar ürkütüyor beni. Ya kaybedersem seni bulamamışken kendimi. Anlatırken tekrar tekrar hayatımı, konuştukça dil dökerek, dert sahipliğine bir de kiracı ekleyerek. Bilmeden sağlıcakla kalmanın nimetini,atarak yere ve inançla basarak üstüne demek, kalabalıklar yıpratıyor beni.Kaybettim kendimi, buldum özümü. Mide bulandırıcı bir çirkinlik güldüren kalabalıkları, aşırılığı saklanmış huzursuzluklar da teftiş eden salaş, savaş, içtenlikle yavaş günlerin memnuniyetsiz kiracısı... Bedirhan Mürşit
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
Bundan yıllar önce ben annem ve babam bir dolmuşa atlayıp bizden 20-"30" km uzaklıktaki büyük amcamın bayramına gitmiştik o zamanlar büyük amcam ile ortanca amcamın arası kırık ve konuşmuyorlardı.Babam 2.Dünya savaşındaki Türkiye misali tarafsız ve herkese zeytin dalı uzatan bir kişiliğe sahip o zaman da ikisin arasındaki küskünlüğe
Reklam
Senin hayata olan motivasyonun hep şu sözle başlasın yolun başında sorgulayacaksan kendini ayaklarını fazla yormadan geriye dön hep bunu sürekli tekrar ederek daha çok hırs yap ve hırslarınla beraber kendine bir savaş aç her savaşta çabalayıp defalarca başarısızlığı elde et elde ettiklerini daha fazla ele alarak önce kendini cezalandırıp daha sonrasında istediğin hedefi 2 katına çıkar ve çabalamaya devam et yoruldun fakat asla pes etme pes edersen cezan bunun 3 katı olacak ve daha fazlası gelecek cezayı çekmek yerine hedefine durmadan koşmayı seç ve sonunda başardığını göreceksin tabi başarmak kelimesini ağzından çıkarmadan önce zayıf yönlerini çıkar ardından akıttığın gözyaşlarını çıkar en son da sana inanmayan insanları çıkar ve büyük harflerle başardım diye haykırmaya başla sesini duyan insanlar başarılı oluşunu araştırıp dursunlar fakat bir sonuca varamadıkların da senden nefret etsinler sende onların nefretini iyiliğe çevirip başarının üstüne başarı ekleyip adını listenin başına değil şampiyonlar duvarına yazdır çünkü gelen geçen adını gördükçe daha çok nefret etsin sen de daha çok başarmak için onlara gücünü göster unutma kendine açtığın savaşı da kazandın şimdi rakiplerin düşünsün
Ruh Günlükleri...
Bir akşam üzeri, tarihlerden ayın bilmem kaçıydı. Gece oturaklı siyahını henüz gökkubbeye tam boyamamış, günü geceye çevirmeye hazırlanan alaca mavisiyle semada yerini alıyordu. Kış soğuğunu yalancı çıkaran serin bir hava tenime değiyor üşür gibi yapıyordum. İçim titriyordu ama üşümüyordum. İçimdeki öfke ateşinin kozu gittikçe harlanıyor yakmıyor
1.127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.