"Yoşiko, özür dilerim. İçtim işte."
"Aa, çok kötüsün. Sarhoş taklidi yapmasana."
Ürperdim. Neredeyse ayılmıştım.
"Hayır, gerçek... Gerçekten içtim. Numara yapmıyorum."
"Dalga geçme ya! Çok kötüsün."
Bir parça bile şüphelenmiyordu.
"Bakarsan anlaşılacak bir şey. Bugün de öğlenden başladım içmeye. Affet."
"Çok iyi rol kesiyorsun."
Aslinda hayatta bundan ibaret gibi işte, biraz güzel huya, güzel bir bedene, en azından karşıdaki insanı beğeneceği bir uzva veya davranışa sahip olduğunuzda, sadece onun yargıladığı, hayal ettiği, istediği kişi oluyorsunuz.
Ne yaparsanız yapın bu iyi veya kötü düşünceyi değiştirmek dünyanın en zor işlerinden biri oluyor.
Bir oturuşta okunacak,romanlaşmış özyaşam öyküsü.