Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.10
Atina da yaşamış olan Sokrates bir gurup Atinalı tarafından şehrin tanrılarına inanmayan onların yerine yeni tanrılar üreten ve gençleri etrafında toplayarak onlara dinsizlik aşılayan biri olarak dinsizlikle suçlanmış 70 yaşında yargılanmak üzere mahkeme önüne çıkarılmıştır. Mahkemede sokratesin savunması üç aşamada ele alınmıştır; Eski
Dikkat spoiler içerir
Meursault, dış dünya ile ilgili tüm olay ve durumlara oldukça nesnel açıdan yaklaşan bir anti-sosyal kahraman. Annesinin ölümü dahil bir çok durumu aynı nötr mesafeden değerlendiren Meursault bir gün duygusuz ve sebepsiz ( mahkemede güneşi suçlu bulsa da ) şekilde işlediği cinayetten dolayı idam cezasına çarptırılır. Ancak idam cezasına çarptırılmasının asıl nedeni, cinayet değil, annesinin ölümünden sonra normalleştirilen tüm tepkilerden uzak, kayıtsız ve umursamaz şekilde davranmasından kaynaklanır.Yargılanması boyunca verdiği cevaplar ve yaşam içinde edindiği duruş jüri üyeleri, savcı, peder ve avukatı dahil herkesi şaşkına çevirir. Nobel edebiyat ödüllü bu eser okurken su gibi akıp gidecek. Hayatın olağan akışı içerisinde yaşadığımız durumlara başka açılardan bakmanıza sebep olacak.
Kahramanları ve olayları gerçek olan ve bir cinayet dosyasından yola çıkarak yazıldığından bence yazarını kutlamak lazım. Polisiye romanlarda bugüne kadar hep kandırılmışız.
Olay yerine sadece polis gelmediğini, savcı ve doktorun hatta kriminal ekiplerin geldiğini öğreniyorsunuz.
Polisiye romanlarda bilinmeyenler bu kitapta, hikayesi müthiş, aksiyon dolu soluksuz iki günde biten 423 sayfanın mutlaka devamı olmalı denilen bir kitap
"Bu şehir mi zıvanadan çıkmış, yoksa insanlar mı çıldırmıştı?Ve bu şehir; gecesinde cinayet, hırsızlık, fuhuş, esrar nice asayiş olaylarıyla, sabaha kadar belalı geçer. Gecelerini bilmeyenler için şatafatlı görünür ama bol makyajlı bir kocakarıdır Ankara…"
Dursun ve emine koyde yasayan evli cifttir dursun askerlik vakti geldiginden askere gitmistir giderken birde oglu olmustur.dursun askerde komutaniyla yasadigindan rahata alismistir koye geldiginde bu rahatligi birakmamistir bu yuzden butun malini yemistir birgun tarlada cift surerken olmustur emine baci kocasi oldugunden biseyi de kalmadigindan oglunuda alip kasavaya gelir orda savci tayfur beyin yaninda karin tokluguna kalirlar kac sene sonra oglu mahmut istanbula gider mahmutun hayali hep istanbula gitmekti istanbula gider fakat istedigini bulamaz .nufus cuzdani olmadigindan mahmutu askerler yakalar ve askere gonderir kitap boyle romandan cok hijayeye benziyor.
Bir eserin daha bitirmiş bulunmaktayım, bazı kişilerin yine az çok kıyısından köşesinden biliyorum diyeceği bir konu fakat olay sandığımızdan daha derin ve şaşırtıcı bir boyutta, bu kadar da olmaz, olamaz diyeceğimiz türden şeyler, şu hayatta insanın en değerli şeyi canıdır, onurudur, özgürlüğüdür, sanırım buna kimse itiraz edemez, bu eserde yaşananlar insanların bu değerlerini tamamen keyfi kararları ile bir başkalarının istedikleri şekilde uygulanan kararlar ile ellerinden alınmıştır, ve sonra hiçbir şey olmamış gibi pardon denilmiştir daha doğrusu o kadarı bile yapılmamıştır, deseler ne olacak, kimi insanlar hayatlarını vatanlari uğruna neler yapmışken bir anda birileri tam tersini yapılmış gibi gösteriyor ve medya ve hakim savcı ile bu insanları diğer insanların gözünde vatan haini ilan edebiliyor, tamamen hukuka uygunsuz yapılanlara kimse de bir şey diyemiyor, kimisinin meslek hayatı, onuru bitiriliyor, kimisi bu yapılanları onuruna yediremiyor ve onur intiharı gerçekleştiriyor, okuyunca bu kadar da olmaz diyeceğiniz bir çok şey var, bu kadar basitmi diyorsunuz, birileri istedi diye insanların hayatları çalınıyor, geçmiş olsun diyelim ülkemizin nereden nereye gelmiş, çok üzücü bir durum, mağdur olanlara geçmiş olsun diyorum, fakat mağdur olan aslında hepimiziz..
Semaver Mini İnceleme ve Kitap Sözlüğü
Sait Faik Abasıyanık, ilk gençliğimden beri yaşam tarzına imrendiğim insanlardan biri. ben de İstanbul yakınlarında bir adada yaşayıp; ve insanların toplumda var olma çabasını izlemek isterdim. abartı olmadan, eşyalara anlamlar yüklemeden, bir üst model telefon istemeden, daha küçük beden kıyafetlere girme çabası olmadan, sosyal medya olmadan
