Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ayça

ayça
@saykyodes
she never looked nice, she looked like art and art wasnt supposed to look nice, it was supposed to make you feel something...
Yolunu yitirdiğini, şaşırdığını hissettiğin zaman ağaçları düşün, onların büyüme biçimini anımsa. Unutma ki yaprağı gür ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgârda devrilir, oysa kökü güçlü ve az yapraklı ağaçta can suyu bin bir güçlükle dolaşır. Kökler ve yapraklar aynı ölçüde gelişmelidir, olayların içinde ve üzerinde olmalısın, ancak böyle gölge ve sığınak sunabilir, ancak böyle doğru mevsimde çiçekler ve meyvelerle donanabilirsin.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Anımsıyor musun, yaz tatillerinde, denizden atılan havai fişekleri seyretmek için rıhtıma giderdik. Fişekler arasında bazen bir tanesi patlar, ama gökyüzüne ulaşamazdı. Annemin, ninemin tanıdığım pek çok kişinin yaşantısını düşündüğüm zaman, aklıma hep görüntü gelir işte. Yukarı tırmanmaktansa yarı yolda patlayan ateşler.
Konuşmaya ne luzüm vardı? Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları, birbirlerinin sessiz mevcudiyeti, yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bunun için; hayatlrının beraberliği dünyanın en tabii, en kendiliğinden anlaşılır, en basit bir işi olduğu için, birbirlerine söyleyecek uzun boylu lafları yoktu.
Bu bir sene içinde, birkaç defa, kendimi zapt edemedim, ağladım. Fakat bunların hiçbirisinde bu gece gözkapaklarımın içini yakan yaşlardaki acılık yoktu. O vakit, sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor.
Reklam
“Çocuklar yetişkinlerden çok daha duyarlıdır. Hafife alındıklarını derhal anlarlar. Hele yetenekli olanlar için bu daha da zor, çünkü onları eğitmekle görevli olan insanlar önüne fazladan bir engel daha çıkartıyorlar.”
Çünkü Elijah, çoğu kişinin kabullenmeyi reddettiği bir gerçeği kalpten kabullenmişti: Kişinin asıl efendisi zihni değil bedeniydi. Schopenhauer ne demişti? Der Mensch kann was er will; er kann aber nicht wollen was er will. Kişi istediğini yapabilir; ama ne isteyeceğini isteyemez.
Caine'nin birden midesi kalktı. Bu olasılığı hiç düşünmemişti. Bir yandan bunu yapmak istiyordu, ama diğer yandan çok korkuyordu. Olasılıkları düşünürken iki şeyin farkına vardı: Birincisi, Jasper'in anlatacakları bitmişti. İkincisi, artık bunun bir hayal veya yanılsama olduğuna düşünmüyordu. Mümkün değildi, çünkü o bunları hayal edecek kadar fizik bilmiyordu.
Yaşıyorlar. Acı çekiyorlar. Ölüyorlar. Bir daha ve bir daha. Caine görmekten kaçınamıyor. Her şey, her şekilde olmaya devam ediyor. An'da neredeyse dokuz saniye boyunca çığlık attığını biliyor. Bu da An'da sonsuzluk gibi geliyor ona. Ama yeni bir şey de öğreniyor. Sonsuzluk ne kadarmış onu da öğreniyor.
Onu unutamayacaksınız!..” dedi. “Ondan ayrılamayacaksınız!” Macide düşünceli gözlerle yanındakini süzdü. Sonra elini cebine sokarak Ömer’e yazmış olduğu mektubu çıkardı: “Öyle değil Bedri...” dedi. “Ben ondan ayrılmaya daha evvel karar vermiş bulunuyordum... Her şeye rağmen!”
Reklam
‘’Bir an için doğanın tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek -ve bunun verileri inceleyebileceğini de düşünürsek- aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomları da hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de aynen geçmiş gibi gözlerinin önündedir."
41 öğeden 31 ile 41 arasındakiler gösteriliyor.