“Olmamız gereken tek bir kişi var. Hissetmemiz gereken tek bir varoluş var. Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe.” Uzun zamandır okumayı düşündüğüm okuyanların bir kısmının sevip, bir kısmının da sevemediği Gece Yarısı Kütüphanesi ile geldim.
Karakterimiz Nora Seed kedisi ölmüş, işinden kovulmuş, kimsesinin olmadığını düşünen, olumsuzluklar silsilesi içerisinde.. Kendisini zaman kavramının olmadığı, bir sürü kitabın bulunduğu Gece Yarısı Kütüphanesi’ nde buluyor. Her kitapta farklı bir hayatına tanıklık ediyor. Başka bir karakter oluyor, başka biriyle evli oluyor, başka arkadaşlar, başka şehirler ve daha nicesi.. ve bir sürü sorular.. Okuyanların kendinden bir şeyler bulabileceğini düşündüğüm bir kitap. Pişmanlıklarımız, kararsızlıklarımız, seçimlerimiz, sorumluluklarımız. Geriye dönüp baktığınızda ya da size bir şans verilmiş olsaydı neleri değiştirmek isterdiniz? Ve bu şansların defalarca kitaplar ve yaşamlar arasında olduğunu düşünün. Sonuç nasıl olurdu, işte Nora Seed ile bunlara tanıklık ediyoruz. Ben çok sevdim. Okumayı düşünenlere kesinlikle tavsiye ediyor, kitaplı günler diliyorum