Son olarak farklı olduğumuz bir noktayı daha belirtmemiz gerekiyor. Bu, ruhbilimsel yoksunluk ve bolluk görüngüleri arasındaki farklılaşmayla ilgilidir, insan varoluşunun ilkel düzeyi yoksunluk düzeyidir. Her şeyden önce doyurulması şart olan zorunlu gereksinimler vardır. Kültür ve onunla birlikte bolluk görüngüsünü oluşturacak çabaları ancak insanın, ilkel gereksinimlerinin doyurulmasından sonra zamanının ve enerjisinin kalması halinde gelişebilir. Özgür (ya da kendiliğinden) edimler, her zaman için bolluk görüngüsüdür. Freud'un ruhbilimi, bir yoksunluk ruhbilimidir. O, hazzı, acılı gerilimin giderilmesi sonucu ortaya çıkan doyum olarak tanımlar. Hatta, sevgi ya da şefkat gibi bolluk görüngüsü, onun dizgesinde herhangi bir rol oynamaz. O, bu görüngüyü dışlamakla kalmamış, büyük önem verdiği görüngüyü yani cinsellik olgusunu da sınırlı ölçülerde anlayabilmiştir. Freud kendi haz tanımı çerçevesinde, cinselliği, yalnızca fizyolojik zorlanım, cinsel doyumuysa acı veren gerilimden kurtulma olarak görmüştür. Onun ruhbiliminde, bir bolluk görüngüsü olarak cinsel itki, ve --özü gereği gerilimden olumsuz anlamda kurtulma olmayan-- kendiliğinden sevinç duygusu olarak cinsel haz yer almaz.
HIZLI OKUMA
BELLEME ÇERÇEVESİ
Tanımı: Belleme okuma esnasında edinilen bilginin istenildiğinde çağrılabilecek şekilde
hafızaya yerleştirilmesi sürecidir. Genel Hafıza konusu son bölümde daha ayrıntılı olarak
ele alınacaktır.
Bu güne kadar yüzlerce kitap okuduğumuzu biliyoruz. Eğer bu kitapların içeriklerini
hafızamızda tutabilseydik şimdi
Türk edebiyatının ilk kadın romancısı Fatma Aliye’nin 1896 yılında yayınladığı, bakış açısı olarak döneminin çok ilerisinde olan bir roman.Kadının adının olmadığı ataerkil bir toplumda kadın haklarını savunan, kadının eğitim alarak meslek sahibi olmasını, kendi ayaklarını üzerinde durabilmesini, kadının sadece çocuk doğuran bir varlık olarak
Onun varlığını şerefli ve sevimli yapan incelikle zerafet,zeka ile el ele veren şefkat ve haysiyet Türk'ü, ancak asırlar içerisinde erililebilen medeni seviyenin zirvesine yükselmişti. Bugün bu zirveden ne kadar aşağılardayız!
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi.
ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen