Selim Pusat şimdiye kadar kimseyle din üzerinde bir tartışma yapmamıştı. Bu adamların nasıl bir sebep yaratarak bunu konuştuklarını anlayamıyordu. Hele askerliğe hiçbir faydası olmayan tasavvufun burada konuşulması çok garibine gidiyordu.
Bana insanlardan mı bahsediyorsun demişti. İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasinda kaldılar, bu gördüklerin birer karikatürden başka birşey değiller.
Ruh Adam, Hüseyin Nihal Atsız'dan okuduğum ve diline hayran kaldığım ilk kitap. Kitabın konusu mesleğine kör kütük aşık bir subay olan Selim Pusat'ın hayatını anlatıyor. Yazarın kendi hayatından da esinlendiği roman birazda gerçek üstü olaylarla süslenerek okuyucuya sunulmuş. Cumhuriyet döneminde kralcı bir insan olan Selim Pusat, fikirlerini gizlemeyip açıkça belirttiği için mesleğinden alınıp hapse atılır, bunun üzerine hayatı değişen ve psikolojisi bozulan subay kendisiyle iç savaşa girer. Kitap içinde bolca aşk ve siyaset içerir.
Edebiyat hakikatlerin hayallerle süslenmesidir.
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927bin okunma
Hem içerisinde biraz da olsa Nihal Atsız'ın hayat hikayesini barındıran hem de dönem eleştirisi de sayılabilecek bir roman. Yine de bu ikisi de kitabın ana konusu değil. Tema ve tür olarak alışılmışın dışında, Türk mitolojisinden ve söylencelerinden bir hayli unsur barındırıyor.
Mete Han döneminde, Hakan'ın buyruğunu yerine getirmeyen ve sevdiği için onurunu yok sayan bir askerin reenkarnasyonu olan Selim Pusat karakterinin, bozkırlarda bıraktığı sevdiceğini tekrar bulmasını konu alıyor.
Okuması epey keyifli olan kitabın uzunluğu da çok değil.
(Devamında spoiler vardır)
Özellikle kitabın sonunda yer alan kıyametin kopması ve Selim Pusat karakterinin Tanrı tarafından sorguya çekilme sahneleri epey etkileyici. Mitoloji ve dinin dozajı abartılmamış, karakterlerle empati kurmayı baltalamamış. Değeri ideolojik bakışlardan öteye geçmeli ve herkesçe okunmalı diye düşünüyorum.
Türk Edebiyatında türü hasebiyle nadide sayılabilecek bir eser.
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Baysan Yayınları · 199227bin okunma
Israfil söze başladı:
... Selim Pusat'ın gönlünün içindeki feryatlar o kadar acı ve gürültülü idi ki insanlar duysa hep ölür, benim sürumu öttürmeme lüzum kalmazdı...
Mutlak seveceksin beni bundan kaçamazsın!
Ruh Adam içerdiği simgesel sembollerle Türk Edebiyatına kazandırılmış bir hazinedir. Kendime göre yaptığım bazı saptamalar şu şekilde: Selim Pusat'ın kitabın başlarında intihar eden arkadaşı Şeref gerçek anlamda 'Şeref' duygusunu temsil etmektedir. Şerefin ölmesiyle Selim Pusat hayatında birçok hata yapmış, bunları kendi şerefine uygun bulamamıştır ve bu nedenle kalbi kanamış, arkadaşının fotoğrafına bakamamıştır. Leyla Mutlak ise 'Aşk' ı temsil etmektedir. Zira Selim Pusat onu her gördüğünde kalbi hizlanmakta, Guntulu ile Leyla Mutlak arasında kalmaktadır. Yek ise kötülüktür. Bir nevi kişinin içindeki hasetliği temsil etmektedir.Atsız'ın bu eseri hayatımda okuduğum çoğu romandan çok ayrı bir yerdedir. Selim Pusat aslında hepimiziz. Onun çaresizliği, gururu, seçimleri biziz. Iyi okumalar diliyorum.
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927bin okunma
Görüyorum kj iki bin yılı aşkın bir zamandan sonra ruhu Selim Pusat 'da tecelli ederek yine bir kıza tutsak olmuştur.. suçludur. Er kişiler vuruşmak için doğarlar. Kızlara tutsak olmak için değil...
“Cebrail söze başladı:
-Selim Pusat büyük günahlar işledi. Ben görevi bitmiş bir melek olduğum, kıyamete kadar dinlenmek hakkını kazandığım halde bu hakkıma ilişti. Onun gönlünden geçen fırtınalarla rahatsız edildim. Halbuki bu fırtınalar yalnız ben peygamberlere götürürken duyulurdu. Kendisinden yirmi beş yaş küçük bir kızı sevdi ve hepsinden