Geçmesin geri gelen o mektubun yarası,
Selim Pusat sorgusu, bir mektebin sırası,
Yurt olmaya yetmesin iki kutbun arası,
Atam'a süngülerim, kılıçlarım yâr olsun,
"Vaktiyle bir Atsız varmış", var olsun!
O sahil, o ev, o ada. o kırlangıç da mı küs bana. bazı kopuşlar öz güvenini öyle bi yıkar ki, tüm dünya, havadaki kırlangıç bile seni yok sayıyormuş gibi gelir.
Selim pusat
Hüseyin Nihal Atsız'ın 1972 yılında yayımlanan bir romanıdır. Eski Türkçe bir yapıtın anlatımıyla başlayan roman, Cumhuriyet'in kurulduğu yıllardaki bir subayın öyküsüdür.
Roman, evli olduğu halde başka bir kadına aşık olan Yüzbaşı Burkay'ın çektiği acıları anlatarak başlar. Romanın kahramanı, Yüzbaşı Selim Pusat'tır. Selim
Hayata tecrübeli gözlerle bakmanın en güzel yollarından biri roman okumak. Yükseklerde olanların aşağı olduğunu Martin Eden ile, anlaşılamamanın sancısını Selim Pusat ile bir kadının neler yapabileceğini Halime Kaptan ile tadarsın; sen artık başka birisindir.
Daha önce okumuş olanlara bir soru sormak istiyorum:
Selim mi olmak isterdiniz, yoksa Şeref mi?
Ayşe mi olmak istediniz, yoksa Güntülü mü?
Unutmadan teşekkürler
Türk sen olmasan belki uzun bir süre bu kitabı okumayı erteleyecektim.
Kitap Ayşe Pusat'ın, Yüzbaşı Selim Pusat'a okuduğu bir Uygur masalı ile başlıyor. Masalı özetleyecek
Geçmesin geri gelen o mektubun yarası,
Selim Pusat sorgusu, bir mektebin sırası,
Yurt olmaya yetmesin iki kutbun arası,
Atam’a süngülerim, kılıçlarım yâr olsun.
“Vaktiyle bir Atsız varmış” var olsun..