Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tohumun baharı özlediği gibi özlüyoruz, hastanın sabahı gözlediği gibi gözlüyoruz. Derdimize dert ekliyoruz, çıldırtan bir sabırla bekliyoruz. Bekliyoruz, evet bekliyoruz; gecenin karanlığını yaracak olan ay gibi, gerilmiş bir yay gibi hesabın döneceği günü bekliyoruz..
Reklam
Ecdadımız buralardan gideli sadece barışın adı kalmış bu sehirde... Imamesini yitiren bir tesbih misali dağıldık dağılalı yine Yahyaların başları kesiliyor, çarmıha germek için yeni Isalar aranıyor Kudüs sokaklarında. Zekeriyyalor ise artık testerelerle değil "teknoloji harikalarıyla" (!) doğranıyor. Biliyoruz çaremiz sendedir, sana mahkumuz ey Kudüs ve yine biliyoruz ki sana mahkum olan dünyaya hakim olur..
Sayfa 191
Ey fâtih-i Hayber Alî ve’y melce’-i ahkar Alî Kerrâr-ı hem Hayder Alî mevlâ-yı her Kanber Alî Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî Sen derd-i dil dermânısın dil-mürdegânın cânısın* Âşıkların îmânısın hem mülk-i din hâkânısın Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî Ol dem ki cem’ ola ‘usât senden olur fevz ü necât Eyle ‘atâ “mâü’l hayât” hayy et beni ba’del memât Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî Ey şehriyâr-ı evliyâ ve'y mahrem-i Fahrü’n-nisâ Sırr-ı Habîb-i Kibriyâ şîr-i Hudâ şîr-i Hudâ Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî Oldum yine nefse esîr ahvâlime sensin habîr Âsîlere lutfun kesîr Leylâ’ya sen ol destgîr Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî
Her gün peygamber kâtili atalarınıza taş çıkartan katliamlar yapsanız da, Değil demir kubbeler burûc-u müşeyyedeler inşâ etseniz de, Biz, af senesinde doğan Hârûn'un aksine, Al- lah'ın kudretini izhar için katliam yılında gönderilen Mûsa'yı bekliyoruz.
Sabret ey Kudüs! Kim bilir belki anneler gözlerden ırak bir yerde Kudüs ninnileriyle büyüyen yeni bir Selahaddin daha doğurmuştur. Belki de sapanıyla zâlim Câlut'u öldürecek, mazlumu güldürecek bir Dâvut daha dünyaya gelmiştir.
Reklam
اقراوا خير ما تجدون واكتبوا خير ما تقرؤون واحفظوا خير ما تكتبون وتحدثوا خير ما تحفظون Bulduklarınızın en hayırlarını okuyun, okuduklarınızın en hayırlarını yazın, yazdıklarınızın en hayırlarını ezberleyin, ezberlediklerinizin en hayırlarını anlatın.
Bulduklarınızın en hayırlarını okuyun. Okuduklarınızın en hayırlarını yazın. Yazdıklarınızın en hayırlarını ezberleyin. Ezberleyen en hayırlarını anlatın. (Muhammed Said tantavi)
Ey ilim talebeleri! her önünüze geleni değil dünya ve ahiretiniz için en hayırlı olanları okuyun. Aksi takdirde "abur cubur" yeme alışkanlığı olanların obezite olan hastalığına yakalanarak bir vitamin ve protein çöplüğüne dönüştüğü gibi siz de önünüze geleni okuyarak bir bilgi çöplüğüne dönüşebilirsiniz. Okurken seçici olun. Okuduklarınızdan da seçmeler yaparak en hayırlılarını kaydedin. Çünkü ilim bir avdır. Onu Zabt-u rabt altına almak ancak kayıtla, yazmakla mümkün olabilir. Yazdıklarınız arasından da seçmeler yapın. En hayırlarını ezberleyin ki hafızanız gereksiz bilgilerle meşgul olmasın. Malumatfuruşluk adına her ezberlediğinizi değil de ezberlediklerinizin en hayırlarını, özün özü mesabesinde olanları insanlara anlatın ve bilin ki kişi kılık kıyafetiyle karşılanır fakat oturup kalkması, ilmi ve irfanıyla uğurlanır.
Reklam
Neden kayıtsız kaldık nehirden abdest alırken dahi israfı yasaklayan nebevî ikaza. Dünyanın aslında bir sürgün yeri olduğunu, ahiretin birinciden daha hayırlı ve baki olduğunu unuttuk mu?
Sayfa 151Kitabı okudu
Artık başkalarının telkinleriyle önceliklerimizi belirliyoruz
Dün Allah'ın emri yanında soğuktan ve sıcaktan korunmak için giyinen insanlar bugün kendilerini başkalarına beğendirme, daha zengin gösterme ve kanıtlama telaşıyla giyinmekte. Artık başkalarının telkinleriyle önceliklerimizi belirliyoruz. Kendimiz olmadan başkalarını taklit ederek, başkaları için, başkalarına göre yaşıyoruz. Üstün gördüğümüz gruptan kopmamak için aradaki farkları gidermeye çalışıyoruz. Bulunduğumuz grubun içerisinde göze çarpmayı, fark edilmeyi ve üstün duruma gelmeyi arzuluyoruz. İmkanlarımız el vermeyince de kredi kartlarıyla geleceğimizi yemeye başlıyoruz.
Sayfa 150Kitabı okudu
tükettiği kadar insan olduğunu zanneden bir robota dönüştürmekte
Cami merkezli Müslüman şehir hayatından, AVM merkezli seküler kent yaşamına geçileli hayli zaman oldu. Kapitalizmanın tüketim anlayışı yaygınlaştıkça "ubudiyyet" alanı camiler daralıyor. Gözünü kar hırsı bürüyenler, bu madetleri doldurmak için gelişen teknolojiyle birlikte her gün yeni ürünler icad etmekte. Başta yazılı ve görsel medya ile tüketim körüklenerek büyük karlar elde edilmekte. TV ve internet, sosyal medyadaki reklamlar, caddelere asılan afişler, billboardlar, insanları tahrik etmekte, taklide dayalı bir hayata alıştırılmakta, sırf statü elde etmek için mal ve hizmet satın alan, tükettiği kadar insan olduğunu zanneden bir robota dönüştürmekte.
Sayfa 149Kitabı okudu
Mü'min bütün varlığını, benliğini cennet karşılığında Allah azze ve celle'ye satan adamdır.
Sayfa 146Kitabı okudu
Yoksa siz en zeki evlatlarını fen liselerine, kolejlere gönderip sonra da "Tavuktan kurban olur!" diyen ilahiyatçılardan şikayet edenlerden misiniz? Kendi nazarınızda işe yaramaz kabul ettiklerinizi İmam Hatip Okullarına, Kuran kurslarına, Medreselere kaydettirip "Neden bizden Ebû Suudlar, İbn Abidinler, İbn Kemâller çıkmıyor?" diye sızlananlardan mısınız?
Sayfa 123Kitabı okudu
449 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.