Seni huzuru arayan yağmalanmış bir hayatı ararken sevdim
Öptüğü her şeye az önce kırılmış bir çocuk gibi
Eşyasız bir odada çıkan o ses gibi
Çekingen ve cesur
Budanmış ama gümrah
Kimsenin adımlarına sığmazken yetişmeye çalışmak
Kilim yıkayarak şenlenen bir ırmak gibi sevdim
“Fakat neyi anlatabilirdim, kime neyi anlatabilirdim?
İnsan neyi anlatabilir?
İnsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir?
Yıldızlar birbiri ile konuşabilir,
İnsan insanla konuşamaz.”
❝
Ama ne önemi vardı ki artık? Herkesin öyle bir hikayesi yok muydu? Başlayıp da bitiremediği. Çünkü kimsenin dinlemediği… İçine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?
❞