Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
99 syf.
8/10 puan verdi
HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ,HATTA YAŞANDIĞI GİBİ DEĞİL!HATIRLANDIĞI GİBİ.
Sinema ,senaryo, şiir,fizik,naif,sıradan kelimeleri uçuşuyor zihnimde Barış Bıçakçı adını duyduğumda..
Aramızdaki En Kısa Mesafe 99 sayfalık çocukluk günlerinin anlatıldığı, 24 bölümden oluşan bir öykü kitabı..
Kitabı okurken nedense anlatılan çocukluk günlerindeki öykülerin kahramanının Barış Bıçakçı’nın kendisi olduğunu düşündüm.
En iyi hikâyeleri ölüler anlatır
Didem Madak, benim henüz keşfettiğim bir şair. Sağda solda birkaç şiirine rastlayınca ismi not ettim. Sonra kitaplarına ulaştım. Ve ilk olarak işte Ah’lar Ağacı’nı okudum. Bu kitaptan başlamamın şairin hayatıyla ilgili özel bir nedeni yok. Gerçi üç yaşında bir kız çocuğunu bırakarak genç yaşta bu dünyaya veda edenler için hayat büyükçe bir ah’tır
Hayatım boyunca 10 kere gitmişliğim vardır cezaevine. Tabiki de ziyaretçi olarak. Ziyaretçi olmama rağmen her gidişimde psikolojik olarak kendimi çok rahatsız hissediyor ve bir sonraki ziyaretime kadar her gün yaşadığım tüm özgürlükler için şükrediyordum. İçeride olanlar için durum çok daha vahim tabiki. Bu ziyaretlerim sonucunda hapishanelerle
Ah be.. Ne aşklar var, fark etmek için geç kalınan, kavuşmak için engelleri olan. Kitap beni başından son bi kaç sayfasına kadar sürükledi resmen, eee sonra ne oldu diyerek okudum ama en son hayallerim yıkıldı ya. Evet belki beklediğim son, istediğim son değildi ama kendimi bu sona da hiç hazırlamamıştım. İçimden milyon kere "evlisin sen, çocukların var, kendine gel" dedim. Ama bir yanımda nedense kavuşun istedi. Bir ev, hırslı ve çalışkan bir adam, bir aile vedaya yakın başlayan bir aşk ve Meksika 9 yıl sonra kavuşma ve nakavt. Bence daha güzel bitebilirdi, yine de Stefan bilir.
Evelyn Hugo’nun Yedi Kocası
Yılın ilk kitabından hepinize selamlar.
Hollywood filmlerini sevmeyen yoktur diye düşünüyorum. Bu kitapta dönemin yıldızlarının şaşaalı hayatlarının yanı sıra biraz da Hollywood’un karanlık yüzünü görüyoruz aslında. Evelyn Hugo da eski Hollywood oyuncularından. Oyunculuğu, yaşadığı evlilikler olsun adını sıklıkla zikretmeyi başarmış bir kadın.
Kitap günümüzde geçiyor ve 79 yaşındaki Evelyn’nin hayatını tüm gerçeklikleriyle ele alması için bir yazarla anlaşmasınının ardından geçmişe uzun bir yolculuk başlıyor.
Para, zenginlik, şöhret gibi kavramların yanı sıra aile içi şiddet, ihanet, yasak aşklar gibi bir çok olayla karşılaşıyoruz.
Okunması kolay, elinize aldığınızda başından kalkamayacağınız bir kitap. Ben zevkle okudum ve kitap boyunca daha nelere şahit olacağımın merakını yaşadım.
Genç yetişkin kitaplar okumayı seviyorsanız muhakkak listenize ekleyin, pişman olmayacaksınız.
324 syf.
8/10 puan verdi
"Kimi durumlar vardır ki hüküm suçtan önce yazılmıştır."
Antik Yunan'da yaşanan doğal afetlerden ya da salgın hastalıklardan sonra beladan kurtulmak için bir günah keçisi belirlenirmiş. Baş rahip keçiyi başından tutarak halkın günahlarını itiraf eder, sonra da günahları yüklenen keçi uçurumdan atılarak ya da kesilerek kurban edilirmiş. Bu hikayeyi neden anlattım. Çünkü bu kitap da bir kefaret ayinini anlatıyor.
Körlük kitabı ile karşılaştırınca Saramago'nun mesajlarını çok daha açık bir biçimde verdiğini, tarzını netleştirdiğini görüyorum. Lanet olasi federaller! Kanunlara adalete gerek duymadan da sadece insanlık ile güzel bir yaşam geçirmeyi -tabi siyasiler bir yerden provoke etmeden- çok güzel anlatmış ! O herkesin kendi kapısının önünü süpürme muhabbeti oldukça tatlıydı. Ama ben bizim grubun neler yaptığını ne düşündüklerini oldukça merak ettim. Onlardan çok kısa bahsettigi için de 10 puan veremedim kitaba.
Söylemeliyim ki körlükten çok çok çok daha güzel bir kitaptı. İçimizdeki insanlığı kaybetmemek dileğiyle.
