Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ŞENAY İNCİ

176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
1944 yazında, polio salgını Newark sakinlerinin, ama özellikle de çocukların hayatlarını cehenneme çeviriyor,genç beden eğitimi öğretmeni Bucky Cantor, verdiği kararla bütün hayatını değiştirecek bir seçim yaptığının farkında değildir. Nemesis, gençlik heyecanları, ölüm korkusu, sorumluluk ve inanç üzerine unutulmayacak bir roman.
Nemesis
NemesisPhilip Roth · Yapı Kredi Yayınları · 201683 okunma
Reklam
107 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Amerikan edebiyatının yaşayan en büyük ustası Philip Roth’tan yaşlılık, hastalık ve insanın ölüm karşısındaki çaresizliği üzerine son derece içten, yoğun ve büyüleyici bir kitap. “Sokaktaki Adam”, bir hesaplaşma romanı. Hayatla, kahramanımızın kendi kişiliğiyle, bu kişiliği üreten içinde yaşadığı toplumla ve hatta bedeniyle bir hesaplaşma. Bir ressam olabilecekken, reklamcılığı, sanat yönetmenliğini seçip, orta sınıf bir aile kurmuş sokaktaki adam, emekli olup lüks bir emekliler sitesinde yalnız kaldığında ise ömrü boyu özlemle beklediği o resimle dolu hayatın anlamsızlığını hissediyor. Çünkü emeklilik yalan, ne kadar harika, sanat eseri sayılabilecek resimler yaparsa yapsın, artık rüyasının anlamı boşalmış, kısacası fena halde geç kalmış. Paranın ve erkekliğin gücünün durmaksızın pompalandığı, bütün bunlara adeta tapılan bir toplum içinde, erkekliğini yaşla birlikte yitiren, parasının da bir öneminin kalmadığı noktaya gelen beyaz adam, ne yapsın? Spor yapmayı hiç bırakmamış, sağlıklı beslenen, içki, sigara içmeyen örnek beyaz adam belki de genlerinden gelen hastalıklarla nasıl boğuşsun? O hiç gelmeyecek gibi görünen uzak gelecek, bir gün ansızın geldiğinde, neyin önlemini alsın; hastanelerde, ilaçlarla, ameliyatlarla sona yaklaşan bir tekne kazıntısıyla baş başa kaldığında? “Yaşlılık bir savaştır” diyor sokaktaki adam, sonrasında ise fikrini değiştiriyor: Yaşlılık bir katliamdır!
Sokaktaki Adam
Sokaktaki AdamPhilip Roth · Yapı Kredi Yayınları · 2016149 okunma
127 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Kadın ve edebiyat. Bu iki anahtar kelime aslında göründükleri kadar basit değil. Üzerlerinde daha derinlemesine düşündüğümüzde bu kelimeler –özelde kadınlar, genelde bütün toplum için geçerli- çok önemli meselelere giden yollara açılırlar: Toplumsal cinsiyet meselesi, ataerkil bir düzenin varlığı, eğitimdeki eşitsizlikler, kadınların tarihte yer alamayışı ya da kadınların tarihinin silikliği, edebiyatta erkek egemenliği vb. Woolf, bu yolun sonunda, bu herbiri birbirine bağlı ve sorunsallaşmış meselelerden kendi sonucunu/çözüm önerisini çıkarır: Kadınların, entelektüel alanda yaratıcı olabilmesi için “kendilerine ait bir oda”ya ihtiyaçları vardır. Bu paradigmada cevaplandırılması gereken iki önemli soru karşımıza çıkar: Yazın dünyası neden kadınlar için, erkekler için olduğundan çok daha zordur? Ve Woolf’un bu zorluklar karşısındaki çözümü, “kendine ait bir oda”ları olması, ne anlama gelir?
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İletişim Kitabevi · 202137,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
58 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Öykü Fransızca konuşulan bir sömürgede geçmektedir. Eski bir asker olan mahkum, büyüğüne saygısızlık ve hakaret suçuyla idama mahkum edilmiştir. Sömürgenin eski komutanın tasarladığı ve yaptığı, suçluyu vücuduna suçunu kazıdıktan ve 12 saat boyunca acı çektirdikten sonra öldüren bir makine düzeneği öykünün temel konusunu oluşturmaktadır.
Ceza Sömürgesi
Ceza SömürgesiFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 20188,5bin okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
9.yüzyıl romanının en başarılı örneklerinden birisidir “Madam Bovary”. Hem ele aldığı konu, hem de Flaubert’in üslubudur metni çarpıcı kılan. Anlatılan, Emma Bovary’nin trajik hayat hikayesi ve karşılıksız aşkları gibi görünmekle birlikte, Flaubert Emma’nın şahsında, 19.yüzyıl Fransız kadınının kıstırılmış hayatını, toplumsal değer yargıları ve ahlak ölçülerinin iki yüzlülüğünü ele alır. Gustave Flaubert’in Madam Bovary romanı ilk kez 1857 yılında basılmıştır. Yapıt döneminde büyük yankılar uyandırmış, ancak Flaubert o dönemde bile oldukça şaşırtıcı görünen bir gerekçeyle, ahlak ve dine aykırılık nedeniyle yargıç önüne çıkartılıp yargılandı, en sert biçimde cezalandırılması istendi. Bu gülünç dava yüzünden adı bugünlere kadar gelen savcı Pinard, bu kitabın gerçek amacının, evlilikte eş aldatmayı yüceltmek, cinsel duyuları abartıp kışkırtmak, bu yolda dinsel ögeler de kullanarak inanç konusunda kuşkular yaratmak olduğunu öne sürmüştü. Yargılama sonunda yazar zor da olsa aklandı. Bir erkeğin gözünden bir kadının iç dünyasının böylesine açıklıkla anlatılabilmiş olması, değerini bir kat daha artırıyor gözümde.
Madame Bovary
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933bin okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cengiz Aytmatov'un okuduğum ilk kitabı.ve çok beğendim.büyük keyif alarak okudum. Dili çok sade, hikaye çok basit ve saf bir şekilde anlatılmış. Doğa tasvirleri okuyucuyu sıkmayacak şekilde basit,sade ve kısa cümlelerle,insana büyük haz verircesine yazılmış. Dünyanın en güzel aşk romanı olması, hissedilen duyguların böylesine masum betimlenmesinden kaynaklanıyor. Cemile'nin yaşadığı zorlukları ve buna rağmen hayata ve en önemlisi aşka karşı güçlü, cesur duruşu çok etkiledi beni. Mutlaka okunması gereken özel bir eser.
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,2bin okunma
308 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Beni anlayacak nesil henüz doğmadı" diyor ya. Gerçekten de doğmamış galiba. Ben maalesef çoğunu anlayamadım... İlk başlarda çok güzel çıkarımlar aldım ama sona doğru giderek azaldı.. Nietzsche bu kitabında kendine Zerdüşt ' ü sözcü olarak seçmiş, anlatacaklarını onun buyruklarıyla kaleme almıştır. Zerdüşt bundan yaklaşık 3.500 yıl önce kesin olmamakla birlikte İran' da ortaya çıkan ve kendini peygamber ilan eden Zerdüştlük inancının kurucusudur. Düz yazı ve şiirsel bir anlatımın hakim olduğu eserde, Nietzsche dil bilgisi kurallarını bir kenara itip aforizmalarla, iğneleyici bir üslup, felsefi mülahazalarla dolu bir anlatımı tercih etmiştir. Bazen en olumlu cümleyi ters köşe yaparak olumsuz bir şekilde sonlandırması, kullandığı imalı ve küçümseyici dil Nietzsche ' nin anlaşılmasını ve eserin hakkettiği değeri görmesini engellemiştir. Bu konuda Nietzsche bir öngörüde bulunmuş ve bu eserin anlaşılabilmesi için, bir asır geçmesi gerektiğini söylemiştir. Gerçekten de 19.yy' da yayımlanan bu kitap ancak 20.yy' ın ortalarında ses getirmeye, bir popülarite kazanmaya başlamıştır. '’Gerçekten, insan kirli bir nehirdir, kirli bir nehri kirlenmeden içine alabilmek için bir insanın deniz olması gerekir.''
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,6bin okunma
50 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Kahramanımız, 19. yüzyıl New York'unda, Wall Street'teki bir hukuk bürosunda, evraklar ve kırtasiye işlerinden ibaret boğucu bir dünyanın ortasında, her cümlesini ve cevabını "yapmamayı tercih ederim" kipiyle tamamlayan sıradan bir kâtip: Bartleby. Kâtip Bartleby bir reddedişin, bir direnişin, nihayet insanın kendisi olarak kalma iradesinin ölümsüz simgesidir
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,2bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İtiraf edeyim ki Orhan Kemal’i biraz geç okudum… Gün görmüş ama yokluğa mahkum olmuş; yaşamla boğuşurken, ekmekle aşk arasında kalan küçük adamın hikayesini anlatıyor.Okumanızı tavsiye ederim. ..
Dünya Evi
Dünya EviOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2017405 okunma
243 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Rus edebiyatı düşkünleri bilir. Lermontov’un adı illâki Puşkin’in adıyla beraber anılır. Puşkin 1837’de bir düello sonucu öldüğünde, Lermontov henüz 23 yaşında gencecik bir şairdir. Büyük şairin ölümünden öylesine etkilenmiştir ki, meşhur “Şairin Ölümü” adlı ağıtını kaleme kalır. Puşkin’in bir komploya, bir cinayete kurban gittiğini söyleyerek,
Zamanımızın Bir Kahramanı
Zamanımızın Bir KahramanıMihail Yuryeviç Lermontov · İletişim Yayınevi · 20234,422 okunma
Reklam
496 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitabın adı, şair John Donne’ın bir katedralde başrahip olduğu dönemdeki vaazlarından birinden alıntıdır. Vaazların metinleri sonradan yayınlanmıştır. “Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor.” John Donne Kitapta faşist ve cumhuriyetçi iki grup var ama halk tabakasının bu ayrımdan çok da anladığı yok, çoğu asker ya da savaşa katılan kişi sadece emirleri uyguluyor, ne uğruna savaştıklarını gerçekten anlayamamış bir sürü insan var. İşte buraları okurken insan savaşın iğrençliğine bir kez daha şahit oluyor.
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
Çanlar Kimin İçin ÇalıyorErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 202311,9bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Daha yeni evrimleşmekte olan mağara adamları. Olayları bize genç mağara adamımız İri Diş anlatıyor. Birlikte yaşadığı insanların yaşayışlarını, aile düzenlerini, beslenmelerini, mücadele etmeleri gereken ateş adamları ve ağaç adamlarını anlatıyor bize İri Diş. Aynı zamanda da şu anki bazı içgüdü, korku ve alışkanlıklarımızın temellerini o zamanlarda arıyor. Örneğin müziğin doğuşu, birlikte hareket etme gibi davranışların nasıl doğmuş olabileceği gibi konularda akıl yürütüyor.
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · Can Yayınları · 201418,6bin okunma
217 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
63 günde okudu
Örneğin bu kitapta yazarın bu üç büyük ustadan(Balzac, Dickens, Dostoyevski) bahsederken bolca kitap isimlerinden, kitaplarında geçen karakter isimlerinden,kitaplarında geçen olaylardan yararlanması benim gibi bu kitapların bazılarını okumamış okurlar için büyük eksiklik oluşturuyor. Okuyanlar için de tam tersi olacağını düşünüyorum,yani yazar hakkındaki fikirlerinize açıklık getirecek ve fikirlerinizi pekiştirecektir.Okuduğunuzu tekrar hatırlamanızı sağlayacaktır. Kitaba başlamayı düşünüp yorumumu okuyan kişiler için söylüyorum, öncelikle bu üç büyük ustanın eserlerin çoğunu elinizden geçirmeniz, bu kitaptan alacağınız tadı kat kat artıracaktır ki bu eksiklik bende olmasına rağmen kitabı etkileyici buldum. Ama içimde oluşan his "keşke önce üç büyük ustanın kitaplarını okusaydım" oldu. Bu büyük ustaların eserlerini kaleme alış tarzlarını, gerçek hayatlarında başlarına gelen olaylardan nasıl etkilendiğini açık bir şekilde aktarmış bizlere,Zweig. Bu üç büyük ustanın yapıtlarındaki ve hayatlarındaki farklı yanları ortaya konmuş olsa da insan kendi hayatında hepsinden birer parça bulabiliyor. Son cümlem olarak, bu üç büyük ustaya Zweig'in gözüyle bakınca insanın içinde kitaplarını okuma isteği de canlanıyor.
Üç Büyük Usta
Üç Büyük UstaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,1bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Orwell’in kitabına koyduğu alt başlıktır “Bir Peri Masalı”. Gerçekten de bu kısa roman tam bir masal havasında gelişir. Hem kolay okunabilen eğlenceli bir üslup tutturmuştur Orwell, hem de eşit toplum idealinin masalsı yanına dikkat çekmiştir. Romanın bütününe yayılan komik unsur, basit bir güldürüyü değil, çok kapsamlı bir hicvi amaçlar. Beylik
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,7bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Yazarın hem kalemini hem de anlattığı hikayeyi ilginç buldum. Kitap yedi bölümden oluşuyor ve genç bir şairin hayatını daha doğrusu bir erkek olarak ve bir sanatçı olarak var olma çabasını anlatıyor. Genç şair Jaromil babası tarafından istenmemiş ve annesinin isyanıyla dünyaya gelmiş olan, kitabın bazı bölümlerinde kendini sevdirirken bazen de nefret ettiren ilginç bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor. Yıllarca annesinin gölgesinde kalan şairin kendini baskı altında hissetmesi ve dönemi itibariyle içinde yaşadığı ülkenin rejiminden etkilenerek seçimler yapması hem hayatına giren kadınlarla ilişkilerine hem de kendi hayatına yön veriyor, size de satır aralarından profil çıkarmak kalıyor. Yazarın bu romandaki anlatım tarzını beğendiğimi belirtmiştim, bunun sebeplerinden birisi baş karakteri okuyucu nezdinde "tek" leştirmesi. Demek istediğim, neredeyse ondan başka herkesi sıfatlarıyla (anne, baba, kapıcının oğlu, fakülteden arkadaş, kızıl saçlı kız ) ancak şairimizi adıyla bize tanıtması. Ayrıca kitap yazıldığı dönem itibariyle Çek Cumhuriyetinin politik ve sosyal olarak geçtiği yollar hakkında da okuyucuya fikir verir nitelikte, aynı zamanda bazı Çek şairlerden alıntılar yapılarak dipnotlarda tanıtıldıklarını da görüyoruz. Yalnızca Çek şairler değil, Jaromil'in hayatının evrelerinde Arthur Rimbaud, İngiliz şair Keats ve Rus şair Lermontov'un hayatından kesitler de sunuluyor. Bu üç şairin ortak özelliği çok genç hayata veda etmiş olmaları, kitaptaki ortak özellikleri ise hepsinin Jaromil'de birleşmesi. Okumanızı tavsiye ediyorum!
Yaşam Başka Yerde
Yaşam Başka YerdeMilan Kundera · Can Yayınları · 2015403 okunma
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
“Bin Yılın En Önemli Kitaplarından Biri” olarak tanıtılır Yüzyıllık Yalnızlık. Latin Amerika’da var olmayan bir kasabada var olmayan bir ailenin 6 jenerasyonluk var olmayan yükseliş ve yok oluşunu anlatır. Bir ölüm acısından kaçmak amacıyla gelinen Macondo’da hayata sıfırdan başlayışın, azmin, bilimin, savaşın, eğlencenin, mücadelenin, yok oluşun
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
Reklam
528 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Sovyetler kanlı yirminci yüzyılın neredeyse bütün yükünü omuzladı. Yıkılan bir imparatorluğun yerine inşa edilen bir birlik, geri kalmış köylü toplumu, kanlı iç savaş ve kıtlık yılları, sanayileşme hamleleri, ‘36 yargılamaları, 30 milyona yakın Sovyet yurttaşının ölümüyle sonlanan bir dünya savaşı, dünya devriminin Mekke’si haline geliş, soğuk savaş ve uluslararası gerilimler; Sovyet uygarlığı, bir ülkenin kaldırabileceğinden çok daha fazlasını 70 yıla sığdırdı. Enternasyonalist kardeşlik ve sınıfsız bir dünya ideali de orada, iç istihbarat ağlarının yıldırıcı istibdadı da. Ne “yeni insan” var orada ne de bütünüyle “eski insan”. Gorbaçov’un Perestroyka ve Glasnostuyla yeşeren umutlar, dağılma ve bozgunla, kapitalizmin ve paranın mutlak hükümranlığıyla bitti. Artık her şey parayla ölçülür oldu. Hayal kırıklığı. Aleksiyeviç kederle aktarıyor hikâyelerini, ama sesinde hiç öfke yok, intikam isteği de yok. Ona yakın ya da uzak olmalarını umursamıyor, insanlarını seviyor.
İkinci El Zaman
İkinci El ZamanSvetlana Aleksiyeviç · Kafka · 2016436 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Clézio'nun bu romanı Latin Amerika ve özellikle de Meksika için yakılmış bir ağıttır. Meksika'da bir vadinin sonunda, tepesinde yüksek bir dağ bulunan küçük bir köyde, çilek tarlalarının ortasında ve gözden ırak bir topluluk: Campos... Campos'ta birçok milletten insan bir arada yaşar... Okul yoktur, çünkü bütün köy bir okuldur. Cinsellik serbesttir, çünkü ikili aşk doyasıya yaşanır... Campos'u yaşlı danışman yönetir, ama çocuklar yetişkinlerden önce gelir. Uyuyacakları evleri cocuklar kendileri seçerler... Hatta Campos'un kendine has bir dili de vardır. Orada doğa, toprak, yıldızlar ve emek saygı görür. Paranın ve geleneksel aile kurumu bulunmaz Campos'ta, ama taciz ve sapkınlık da... Campos'ta çalışma yoktur, çünkü boş zaman yoktur... Ourania ütopyasında aşkın güzelliği, çocukluğun saflığı, doğanın şiirselliği yeniden okurların gözleri önüne seriliyor. Yazar kendi dil çeşitliliğini, eşitlik ve özgürlük açlığını sonuna kadar okuruna hissettiriyor.
Ourania
OuraniaJean-Marie Gustave Le Clezio · Turkuvaz Yayınları · 200811 okunma
189 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Muhteşem gerçek bir hayat hikayesi. Doğuştan beyin felci olan ve bununla onlu yaşların başında yüzleşen Christy; tüm iletişimini vücudunda hükmedebildiği tek organ olan sol ayağıyla gerçekleştiriyor.Kitabın ayrıntıları arasında en çok dikkat çekense yazarın annesiyle olan ilişkisidir. Sağlıklı bir insan olarak çoğu zaman her şeyden şikayet ettiğim için utandım herkese tavsiye ederim kesinlikle okunmalı arkadaşlar....
Sol Ayağım
Sol AyağımChristy Brown · Nemesis Kitap · 201778,3bin okunma
175 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Dostoyevski'nin ilk romanı olan İnsancıklar'ın birebir çevirisi "Zavallı, Yoksul İnsanlar" anlamına geliyormuş. İnsancıklar da yoksul insanların hayatına iki kişinin birbirine yazdığı mektuplarla ayna tutan bir Dostoyevski yapıtı. İnsancıklar Varvara Dobroselova ve Makar Devuşkin'in mektuplarından oluşuyor. İkilinin birbirine yazdığı mektuplarla onlarının hayatına ve ruh dünyalarına konuk oluyorsunuz. Karakterler ve yaşamları çok güzel anlatılmıştı, olaylar hem gerçek hem de içler acısıydı. Kitapta yer alan günlükten bölümü de çok beğendim ve keşke o kısım daha uzun olsaydı demeden edemedim.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,8bin okunma
246 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Hacı Murat, hem savaş ve siyasetin doğası hem de iki farklı kültür ve dünya arasına sıkışıp kalmak hakkında bir hikaye. O kadar çok isim ve olay geçiyor ki kitaba bağlanmakta zorlanıyor insan,çok merak ettiğim için bitirebildim açıkçası.
Hacı Murat
Hacı MuratLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914bin okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Muhteşem bir uyanış hikayesi Ana önceleri dayak yemekten ve çektiği zorluklardan dolayı hafızasını bile nerdeyse yitirmiş bir kadın iken oğlunun yaşayış ve genel durumundaki iyileşmeyle birlikte farkındalık süreci başlıyor. Ana, dönemin zorlu çalışma koşulları, çatışmalı 1 Mayıs kutlamaları, fabrikaların insanı yutan çarkları, kenar mahallelerin çamurları, köylülerin saf inançları ve kurnazlıkları arasından yükselen mücadele ile umudun romanıdır ve bugün de “istibdat düzenlerine karşı savaşanlar” için güncelliğini korumaktadır…
Ana
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,5bin okunma
Reklam
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun süredir okumak istediğim kitabı sonunda bitirdim. Jane Austen aslında eserlerinde döneminin taşra zenginleri ve soyluları arasındaki toplumsal ilişkileri alaya alarak, bu ilişkilerdeki yapmacıklığı, ikiyüzlülüğü, saçmalığı eleştirmiştir. Her zaman aşkın diğer duygulardan üstün olduğunu ne kadar yanlış anlaşılmalar olsa da mutlaka gerçeklerin gün yüzüne çıktığı bir gerçektir. Ne kadar gururlu olursak olalım mutlaka kazanan aşk olur Roman, gerçek aşkın soyluluktan ve paradan daha önemli olduğunu düşünen iki insanın aşk serüvenini anlatır.
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,4bin okunma
412 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 günde okudu
Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü? - Para neden herkesin güvendiği tek şey? - Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen? - Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar? - Geleceğin dini bilim mi? - İnsanların miadı çoktan doldu mu? 100 bin
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,3bin okunma