Bunca yalnızlıklar, bunca yokluklar benim işim değil
Bu çirkinliği ben yaratmadım
Ne de bu kahpe güzellikleri
Bende sevmediğin ne varsa senden türedi
Şu karanlık bakışlar
Şu ellerimin pisliği
Şu dudaklarımdan çıkan iğrenç sözler
Besbelli senin eserin
Ne buldumsa sende buldum kötülükten yana
Ne öğrendimse senden öğrendim
Seni sevdikten sonra başladım yaşamaya
Güzelliğin geçici olmadığını senden öğrendim
Emeğin aşktan büyük bir hazine olduğunu senden
Zaman, kâküllerinden doğar topuklarından batardı
Al yeşil soluğum, yarasına döndüğüm, sözümün sahibi
Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim.
“ Sevmek, doğurmak gibiymiş, bilmiyordum. Herhalde senden öğrendiğim ilk şey bu oldu. Kendi kalbinin içinde başka bir kalp attırmaya cesaret edebilenlermiş bu dünyadan bomboş gitmeyecek olanlar. Bu dünyadan bomboş gitmek istemediğimi de senden öğrendim. En azından sen bana, cesaret etmenin aslında korkulacak bir şey olmadığını da öğreten ilk
Güzelliğin geçici olmadığını senden öğrendim
Emeğin aşktan büyük bir hazine olduğunu senden
Zaman, kâküllerinden doğar topuklarından batardı
Al yeşil soluğum, yarasına döndüğüm, sözümün sahibi
Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim.
Bende sevmediğin ne varsa senden türedi
Şu karanlık bakışlar
Şu ellerimin pisliği
Şu dudaklarımdan çıkan iğrenç sözler
Besbelli senin eserin
Ne buldumsa sende buldum kötülükten yana
Ne öğrendimse senden öğrendim
Hak etmediğim şeyleri yaşadıktan, sorumlusu olmadığım bedelleri ödedikten sonra gidecek kimsem olmadığını görüp yine kendime yaslandığımda öğrendim, bana benden başaksının şifa olamayacağını.