Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevmek (Kendimden)
Sevmek hissetmektir, hissetmeden sevemez insan. Sevmek özlemektir yokluğunu dirhem, dirhem aramaktır. Sevmek kabullenmektir her zerresini benimsemektir. Sevmek yanmaktır hücrelerine kadar sıcaklığını duyarak Sevmek yaşamaktır ağrısı ile sızısı ile yaşamaktır Sevmek tamamlamaktır yarım kalanı tam yapmaktır Sevmek kusur aramamaktır kusursuz
Ne güzel demiş Atilla İLHAN
BEN SENİ Sen ne kadar uzak olsan da, Aramızdaki kilometreler nasıl çoksa Ben seni o kadar yoğun ve o denli çok sevdim. Senin kalbimde yanan ateşin ile, Zihnimde oluşan hayallerin O ay parçası çehrenle.. Bana o derinden bakan gözlerindeki ışıltıyı göreceğim anları beklerken, Bana sarılarak beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim.. Attila İLHAN
Reklam
Yedigey, başını döndürüp araçlarla gelen genç arkadaşlarına baktı ve onların hiçbirinin duaları bilmediğini düşünerek canı çok sıkıldı. Öldükleri zaman, birbirlerini gömmek zorunda kaldıkları zaman ne yapacaktı bu insanlar? Öleni sonsuzluğa uğurlarken, hayatın başlangıcını ve sonunu kapsayacak sözleri nereden bulup söyleyeceklerdi. “Elveda yoldaş, seni unutmayacağız" mı diyeceklerdi? Ya da bunun gibi başka bir zırva mı?
Okumayan kaybeder, okuyan zaten kaybetmiştir.
Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli Daha hiç çağrılmadım Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç Yakup! Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım Ve içimden durgun ve çürük
Paylaşmak..
Bana ayrılıp bir kenara bırakılanlar, gördüğümde mutlu etmişti beni. Neydi acaba bunlar, kim bıraktı diye düşünmeden işyerindeki masamda bulduğum bir avuç tadımlıklar. Dışarı çıkmayı tercih etmiş, öğle yemeğine onların arasına katılmamıştım. Oysaki ne kadar şanslıydım. Benim çıkıp gitmeme rağmen sıcaklıklarını her zaman hissettiren o
Gitmenin ekseriyetle iki yönü vardır. Biri neşe, umut, heyecan taşır öteki daima keder. Mevsim Yenice bir başka öyküsünde tam da bundan bahseder: "Nereye gideceğini sormuyorum. Çünkü ikimiz de biliyoruz; gitmek gitmektir, neresi olduğunun önemi yok." Bazen sadece gitmek gerekir sevgili okur. Önemi yoktur varılacak yerin, giden için de
Reklam
Günaydın. Yıllar geçse de büyüsek de hayallerimizin hepsine değil de birçoğuna kavuşsak da, daima bir şeyler noksan. Bir şeyler anlaşılmaz. Hiç bitmiyor insanın aradığı o "şey". "Mükemmel Günler"deki o diyalogu hatırlayın: "-Hâlâ anlam veremediğim pek çok şey var. -Hayat aşağı yukarı böyle bir şeydir." Ne tuhaf,
BAHAR ÇİÇEĞİM
Sen,bahar çiçeğim Güzelliğinle yanıp tutuşurum. Sana bakınca,her şeyi unuturum evet sensin o, bahar çiçeğim. Güneş açar, gökyüzünde parlar. Çiçekler açar, bir sensin aralarında parlayan. 05.04.24
su
su
İnni uhibbuke fiilah Seni Allah rızası için seven minik lalen🌷🌼 bu şiiri ben senin düşünerek yazmıştım papatyam.iyiki doğdun,iyiki Rabbim yollarımızı birleştirmiş. İyiki sen papatyam💜
Bir papatya
Bir papatya
Yolculuk
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 160 sayfadan oluşan #Yolculuk eserini
Dilek Fırıncı
Dilek Fırıncı
Özdemir Hanımin koordinatörlüğünde #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ ️Dört bölümden, otuzdokuz başlıktan oluşan her cümlesi insanın yüreğine dokunup içini biraz daha dönmesi neden onu anlatımlar, anlamlar ile dolu.... ️Eseri okumaya başladığım ilk sayfada bulunan
Bir insanı tanımadan (bilmeden) onu saymak ola- naksızdır. İlgi ve saygı eğer bilgi tarafından yönlendi- rilmezlerse kör kalırlar. Eğer ilgiyi bilgi doğurmamış- sa, boştur. Bilginin birçok katları vardır, sevginin bir görüntüsü olan bilgi, dışta kalmaz, öze işler. Bu bil-giyi ancak, kendime gösterdiğim ilgiyi, diğer insanla- rı oldukları gibi
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.