=====Başka yerden alintidir===
Simit fırınım var.
Ustalarım çok da güzel yapar.
Elimde çay, kapıda keyif yapıyorum. İşler yolunda, çok şükür binlerce satıyorum. Okul çıkışı küçük bir öğrenci geldi. Kapıda bekledi. Camdaki yazılara bakıp bir iç çekti. Sonra ne baktın deyince, abi dedi. İçeridekiler bir liralık simit verir mi? Olmaz dedim. Bak
SonsuzSiyah..
Çok düşündüm belki bir gün, başka bir zaman seninle karşılaşalım. Sen henüz hayatımda yokken attığım çığlıkları, kırdığım bardakları sonra üzdüğüm insanları anlatirim belki sana. Peki ya sen sevdiceğim peki ya sen? Ben yokken baktığın sol yanından bahsedecek misin peki bana? Sol eline bakıp kaldığın gecelerinle, bir çocuk sesinde dolan gözlerin vardı, merak ettiğim bir şey var? Yemek yaparken yine dalıp uzaklara dibini tutturuyor musun? Karıştırıyor musun bazı şeyleri? Biliyorum hayatın son zamanlarda dengesizlesti bazı sorunlar oldu. Ve bu ıniş çıkışlar seni epeyce yordu. Belki de sen bu akvaryumun balığı değildin. Ya da gözün uzaklarda ki evinde kaldı. Bilmiyorum. Tek bildiğim bir şey var. Her şekilde bitmişiz biz. Tek kelime dahi edemiyoruz. Birbirimizden haberimiz yok! Sahi böyle olacağını bilseydim hiç girmezdim senin hayatına, hayatını hiç mahvetmezdim. Sahi ne olur söyle bana ben niye senin hayatına girip bok etmeme izin verdin hayatını sevdiceğim!
KİTAP TAVSİYEM
ALINTILAR
Ben,senin benden uzak bir başka şehirde yaşamanı bile sevdim...
Aşk...Nesin sen böyle,her zaman acı ve tatsız,tuzsuz musun?Yoksa bana mı kastın?Ah aşk! Seni hiç tatmasaydım keşke,keşke herşey zihnimin muhayyilesinden ibaret olsaydı...
Neden hala onu görünce kalbim ayazda kalmış bir çalı serçesi gibi
Uzaklarda Bir Çocuk
"Bana bir sonbahar bıraktın çocuk
Elimdeki uçurtmalar tel kesti
Hangi dağın arkasına düştüler bilmem
Gülüşümdü, sevincimdi gittiler
Defne yapraklarından bir tacım vardı
Haykırsam ırmaklar boyu sesim akardı
Denizde martılar beni duyardı
Bir duvar aşarken kopan dizimde
Ne koşarken dalları öpen yüzümde
Ne de yüreğimde bir acım
Sayfa 79 - Erguvan yayınevi
Delikanlı gözlerini ufka dikip bakmaya başladı. Uzakta dağlar,kumullar,kayalıklar,hayatta kalmanın olanaksız olduğu bu yörede yaşamakta direnen bitkiler vardı. Dört bir yanı çöldü; aylar boyu üzerinde yürüdüğü, ama ancak küçük bir bölümünü tanıdığı çöl. Bu küçük parçada, İngilizlere,kervanlara,kabile savaşçılarına ve elli bin hurma ağaçlık ve üç
Sayfa 102Kitabı okudu
