Bu kitabın ismini okurken bile tüyleriniz diken diken olup, hatta iğreniyorsunuz değil mi?"Kızlar nasıl kardeşlerini doğurur?" diyorsunuzdur belki içinizden.
Hâlbuki
Babaları tarafından cinsel istismara uğrayıp kardeşlerini doğuran bir çok kız çocuğu var.
Saklanıyor sadece.
"Adımız çıkmasın"
"Aman çocuğun psikolojisi
İNCİR KUŞLARI
Okuyun, okuyun da beterin beteri neymiş görün. Okuyun da siyahtan koyu rengin
"SREBRENİTSA KATLİAMI" olduğunu öğrenin.
8.372 Müslüman Boşnak hunharca katledildi.
Sırplar keskin bıçaklarıyla katliam yaparken, halkın feryatlarını telsizlerden dünyaya yayınladılar.
30 ila 50 bin.... Arasında Boşnak kadına ve genç kıza
1. Biz kadınlar ‘bayan’ DEĞİLİZ! Hitap biçimi ‘hanımefendi’ cinsiyet ise ‘KADIN’dır. ‘Bayan’ demek kabalıktır. Buna dikkat edelim bu konuda çok hassasımdır!
2. Gereksizce “kadın-kız” ayrımı YAPMAYIN!
3. Kadınlarla nasıl konuşulacağını bilmiyorsanız KAPAYIN ÇENENİZİ!
4. Kadına şiddete, tecavüze SESSİZ KALMAYIN!
5. Kadın cinayetlerinin önüne geçebilmeye çalışırsanız gerçekten bunu başarabileceğimizi unutmayın ve SESİNİZİ DUYURUN!
6. Erkekleri kadınlardan üstün tutmaktan vazgeçin artık! Kendini kadınlardan üstün sayan adam görünümlü mahluklar bir kadınla kıyaslanılamayacak kadar gereksiz ve iğrenç yaratıklar olduğunu bilmeliler!
7. “O kadınsa erkeğin dediğini yapmak zorunda” algısını silelim artık! HİÇBİR KADIN HİÇBİR ERKEĞİN DEDİĞİNİ VE İSTEDİĞİNİ YAPMAK ZORUNDA DEĞİL!!!
8. “O kadın; gece dışarı çıkamaz! O kadın; onu bunu giyemez! O kadın; hakkını arayamaz!” bu gibi düşüncelerden kurtulun artık! Bu düşüncelerden kurtulduğunuz zaman biz kadınları da kurtarırsınız; her gece korkuyla uyumaktan, dışarıya korkuyla çıkmaktan, her an her saniye her tehlikeye hazırlıklı olma zorunluluğundan,......!
BİR KADININ KORUNMAYA İHTİYACI YOK! HAKLARININ KORUNMASINA İHTİYACI VAR VE ELİNDEN ALMADIĞINIZ MÜDDETÇE O HAKLARI KORUMANIZA DA GEREK KALMAZ!
Azra tecavüze uğramış.
Azra boğularak öldürülmüş.
Azra öldürüldükten sonra "KATİL" vücuduna ismini yazmış.
Azra bir valiz içerisinde ormana gömülmüş.
Azra'yı bu hale getiren cani;
MUSTAFA MURAT AYHAN.!
Yeter artık kızlara işkence etmeyin.
Seelaaamm beyler ve de beybiler !
*Ağır spoiler içerebilir. İçerse de etki etmeyebilir.
Çekirdek alıp çitmelik, bitene kadar sinir krizi geçirmelik bir kitap fatih-harbiye.
Genel olarak modern bir hayat ile, eski geleneksel değerlere bağlı hayat arasında çelişkide kalıp bocalayan, bu süre zarfında da tüm gücü ile etrafını darlayan ve
Bir inceleme yapmış olmak için yazmıyorum. Okuyun ve okutturun diye yazıyorum. Sessiz kalmayın, kormayın ve esir olmayın diye yazıyorum. Kitabı okumayanlar bu yazımı okuduktan sonra ekleyin listenize. Lütfen! Kitap o kadar içten o kadar samimi ...
Burçe Bahadır aslında bir gazetecidir. "Kadın Cinayetleri" ne yönelik bir belgesel çekmek istiyor. İşe koyuluyor. Beklediği desteği göremiyor ama yılmıyor. Önce kadınların, sonra erkeklerin bulunduğu bir cezaevine gidiyor. İki kadın ve üç erkek zanlıyla konuşuyor. Hikayelerini dinliyor. En son İstanbul'a geliyor. Burada"Kadın Cinayetlerini Durduracağız" adında bir platform var. Burada cinayete kurban gitmiş kadınların yakınlarıyla çekim yapıyor. Çekimler tamamlanıyor ama bir belgesel olamıyor. Nihayetinde Burçe Bahadır yazmaya başlıyor.
Kitabın etkisinden uzun bir süre çıkabileceğimi sanmıyorum. Bazı yerleri ikrah ederek okudum. Nefretle, hüzünle okudum. Asıl beni bu kadar etkileyen yaşananların birebir gerçek olması. Düşünmesine bile tahammül edemezken...
Lütfen okuyun. Okutturun. Gün yüzüne çıkartın bu kitabı. Ataerkil düzeninin sonuçlarını iliklerinize kadar hissediyorsunuz ve sorguluyorsunuz, reddediyorsunuz. Eğer kitabı okursanız ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız.
Dünyanın bir ucundaki kulların yardım bekler,
Aç susuz, zulüm altında ismini zikreder.
Allah'ım zalimler topluluğunu ıslah eyle,
Olmazlarsa Kahhar isminle perişan eyle.
Neymiş, İsrail'in başkenti Kudüs'müş güya
Kudüs İslam'ındır, gerisi kimin umrunda
Hani yüzlerce masum cana kastettiniz ya,
Mezarınız bile olmayacak şu dünyada.
Filistin'de kardeşlerimiz can çekişirken
Bizim ülkemizde herkesin keyfi yerinde.
Onların derdi ile dertlenmemiz gerekirken
Biz "Müslümanlar" hala neyin derdinde.
Müslümanlar, onca zulme sessiz kalmayın!
Elinizden ne geliyorsa durmayın, yapın.
Gelmiyorsa dualarınızdan çıkarmayın,
Kudüs'ü asla unutmayın, unutturmayın!
TANRIÇALARA
sessiz bir oda ses seda yok
bir ben bir de kolu kırık bir pencere
dışarda korkunç inlemeler ile
durmadan yağan bir yağmur
ruhumu ıslatıyor inceden önünü alamıyorum
ellerim, ellerimin titreyişini durduramıyorum
"Buna dayanabilecek kaç beyin vardır bu ülkede ? Kaç kişi bu durumu doğal karşılar, sana anlayış gösterir, "Mutluluklar dilerim der gönülden?"
Duygu Asena cesur bir yazar. 17 yıl önce, toplumun en büyük tabularından birisi olan eşcinsel bir ilişkiyi ele alıyor Paramparça'da.
Paramparça olmuş bir ruhun hikayesi bu roman. Toplumun cinselliğe bakış açısını , daha doğrusu olmayan bakış açısını cesurca dile getiriyor. Duygu Asena bu ülkenin başına gelmiş en güzel insandı. Yıllarca tabuları yıkmak için emek verdi. Baskılanmış, örselenmiş tüm kadınların yanındaydı. Biz buradayız diyordu. Eşit haklara sahip olana kadar buradayız.
Ayşeler Uyanın, Alileri eğitin diye seslenmişti türk halkına. Korkmayın, cinsellik yokmuş gibi davranmayın, sessiz kalmayın, kendinizi ezdirmeyin...
"Onu çok özlüyoruz"
ParamparçaDuygu Asena · Doğan Kitap · 2012435 okunma
Uğruna bir şeyler yaptığınız için pişman etmeyecek insanlar için çabalayın, sizin verdiğiniz bütün emekleri görmezden gelen insanlar için değil. Çünkü bir şeye boşa emek verdiğinin farkına varmak kadar kırıcı bir şey yok hayatta.
Bir kitap ne kadar yüreğe dokuna bilir ki, ziyadesiyle mevcut. Sessiz kalmak insanı birçok şeyden mahrum edebiliyor, emin olduğunuz duyguda sessiz kalmayın.
Çok güzel kitap, okuyacak herkese keyifli okumalar dilerim.
Hani nerde George Floydu savunanlar, hümanistler, adaleti savunuruz diyenler bugün Kudüste işgal altında ordakilerde insan değil mi çocuk, bayan yaşlı değil mi zulme sessiz kalmayın..