Svd

Svd
@sevda_____
Anısız, belleksiz bir dünya. Yine zaman geçti, çöl ıssızlığında, sayılmayan günler, haftalar geçti. Hiçbir istek duymuyorlardı artık. Kayıtsız dünya. Yaşamları hep aynı sürüyordu. Uyurgezer olmuşlardı. Artık ne istediklerini bilmiyorlardı. Hırslarından arınmışlardı. Şimdi onlara öyle geliyordu ki, eskiden -ve sanki yakın geçmişleri efsaneye,gerçek dışına ya da belirsizliğe doğru yuvarlanıp gidiyormuş gibi bu"eskiden" de zaman içinde her gün biraz daha gerilere gidiyordu- eskiden en azından sahip olma coşkuları vardı. Bu istek, çok zaman, onlar için varoluşun yerini tutmuştu. Kendilerini sabırsızlıkla, istekler içlerini kemirir bir halde ileri doğru gerilmiş olarak hissetmişlerdi. Ya sonra? Ne yapmışlardı? Ne olmuştu? Çok yumuşak trajediye benzeyen, dingin bir şey hızı kesilmiş yaşamlarının bağrına yerleşiyordu. Çok eski bir düşün yıkıntıları, şekilsiz kırıklar arasında yitip gitmişlerdi. Hiçbir şey kalmamıştı. Altı yıl boyunca yaşamlarını oluşturan bu muğlak yolun, onları hiçbir yere götürmeyen, hiçbir şey öğretmeyen bu belirsiz soruşturmanın sonuna gelmişlerdi.
Metis
Reklam
Uzun zaman tek duyabildikleri bir bitiş, bir son, bir sonuç izlenimiymiş gibi geldi. Bu bir happy end değildi,beklenmedik bir olay değildi; tam tersine, anıların gölgesinde boğulan, ardında bir boşluk, acı duygusu bırakan, hüzünlü, uzayıp giden bir bitişti. Zaman geçmiş, kaçıp gitmişti; bir çağ bitmişti. ... Belki de değişmemişti hicbir
Metis
Hadi, ver elini bana. Bize bir geçmiş ve bir gelecek uyduracağım.
Sayfa 63 - YKY

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kışın soğuk ve karanlığında sen bana arkadaşlık edecek misin? Benimle kalacak mısın? Senin ağız yatağında kıvrılacağım, o kadar küçüleceğim ki yüzünün her yerine yerleşebileceğim, tıpkı bir zamanlar çocukken babamın yüzüne yerleştiğim gibi: Ağzım göz çukurlarına sığardı, parmağım burun kanadına, parmak ucum kulak memesinin altına, kafam omuz boşluğuna, kıvrıldığımda ve düşmeyeyim diye dikkat ettiğinde bedenim bedenine sığardı. Senin için her şeyi yapmak istiyorum. Bana yapacağın her şeyi affetmek istiyorum. Yeter ki sen tut beni, taşı beni, salla beni, avut beni. Yeter ki sev beni. Kimseyi sevmediğin kadar sev. Ama şimdi gel, tek bir penceresi bile olmayan bir mağara olarak icat ettiğim, duvarlarında ateş yansımaları, köpüklü şarap lekeleri, afişler, ölüm ve şeytan olan mutfaktan çıkıp gel. Gerçekten birlikte yaşasaydık sürekli seni beklemem gerekirdi. Gece gündüz, gündüz gece. Günler kısalsın diye, bir de beni sevdiğinde gücüm olsun diye daha çok uyurdum.
Sayfa 53 - YKY
Bilinmez...
Sayfa 206 - İletişim
Reklam
Reklam
1.050 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.