Önce doğu’nun İran’ın ardından Trabzonun ve İstanbul’un içinde boğuldum. Önce çöllerde sonra Karadeniz de boğuldum. İşgal varmış Rusların işgali herkes can havliyle kaçmış İstanbul’a doğru kimi boğulmuş kimi hastalığa yakalanmış ölümle hem hal olmuş. Kimi de aşık olmuş işte. Kimi kavuşamamış, yakın dostuna kaptırmış sevdiğini, ötekini sevmeyi yakıştırmamış kendine. Öteki şu işgal şu mücadeleden bir daha kavuşamamış sevdiğine. Çok uzaklara doğmuş ırkından, ırsından yetişince düşmüş peşine ülkesinin, öteki bucak bucak kaçmış memleketinden yenilmiş duygularına. Kitap öteki ve beriki arasında bir memleket zorundan öteki memleket zoruna, rakı sofrasından dergah alemlerine, halı dokumacısından rus kitapevlerine uzanan uzun yorucu ama keşfedici bir yolculuktan sürekli bir yolculuktan söz eder.
İnsan gülü özlüyor kitabın yarısından sonra …