Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
Bırak gitsin.
O senin ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha
Seveceksin.
- Deli gibi be abi .Gün onunla ağlıyordu. ... Gün onunla ağar, onunla kararırdı. Bir dakkam yoktu onu düşünmediğim. Abi, rüyada olduğu gibi yaşardım. Her laf geliri ona dayanıyordu. İnsanlar bana bir laf diyordu. O ne cevap verir, diye düşünürdüm. Bir şeyin alacak olsam o alırsa acaba, derdim. Bir şey yesem içime sinmezdi. Biri yol sorsa o gösterdiği iyi kafama sormayınca ve içeride o, yol göstermeyince aptal aptal baktım. Bir güzel şey görsem ona göstermezsem, gösteremediğim için zevk alamazdım güzel olmayan.
Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
Bırak gitsin.
O senin ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha
Seveceksin.
“Gitmek mi yitmektir, kalmak mı?” artık bilmiyorum…
Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep!
Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
Bilemem, belki bu yüzden
Ben sana yanlış bir yerden edilmiş,
Bir büyük yemin gibiydim…
Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
Yine de döneyim, döneyim istedim.
Ah benim sesimle;
Söylesem de, inanmazlar
Benzemiyor çünkü bir dile.
Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
Döndüğüm bu sema sensin, döndüğüm.
Sen benim kara ömrüme vuran
Suyumu harelendiren sevincimdin…
Onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim!
Bağışla kendini artık onu da…
Bırak gitsin, bırak gitsin.
O senin en ezel gününden kaderin.
Sen onu nasılsa bin kere daha…
Seveceksin.
Faruk kimi sevdin?
Onu.
Ne yaptı da sevdin?
Bir şey yapmadı.
Sana bir şey dedi mi?
Demedi.
Sana baktı mı?
Bakmadı.
Seni gördü mü hiç?
Görmedi.
Konuştu mu hiç seninle?
Konuşmadı.
Sesini duydun mu hiç Faruk?
Duymadım, güzeldi.
O senin sesini duydu mu?
Duymadı.
Nasıl sevdin o zaman Faruk?
Çok sevdim hocam. Allah affetsin çok sevdim.